Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uluslararası Antlaşmaların “Dolaylı Yoldan” Yargısal Denetimi: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’nin D.3/2016-11/2016 Sayılı Kararı Üzerine Bir İnceleme

“The Indirect” Judicial Control of International Agreements: An Examination of the Decision No.3/2016-11/2016 by the Constitutional Court of Turkish Republic of Northern Cyprus

Görkem GÖKTUNA

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Anayasası’nda, çağdaş devletlerin anayasalarında olduğu gibi uluslararası antlaşmalar rejimi düzenlenmiştir. Anayasa madde 90 kapsamında, usulüne göre yürürlük kazanan antlaşmalar yargı denetimi dışında bırakılmıştır. KKTC Anayasa Mahkemesi D.3/2016-11/2016 sayılı kararında, uluslararası antlaşmaların denetlenebileceği yönünde görüş belirtmiştir. Muhakkak ki, Mahkemenin geliştirmiş olduğu yorum, uluslararası antlaşmaların yargısal denetimi açısından önemlidir. Çalışmamızda, KKTC Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararı detaylı olarak incelenecektir.

Uluslararası Antlaşma, KKTC Anayasa Mahkemesi, Uluslararası Antlaşmaların Yargısal Denetimi, Ön-Denetim.

The constitution of the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC) regulates the international treaties regime as in the constitutions of modern states. Within the scope of Article 90 of the Constitution, treaties that are duly enforced are excluded from judicial supervision. In its decision No.3/2016-11/2016, the Constitutional Court of the TRNC stated that international treaties could be supervised, although they were not covered by judicial review. Certainly, the interpretation developed by the Court is important for the judicial review of international treaties. In this study, the relevant decision of the TRNC Constitutional Court will be examined in detail.

International Treaty, TRNC Constitutional Court, Judicial Review of International Treaties, Preliminary Audit.

Giriş

Uluslararası antlaşmalar,1 uluslararası hukukun önemli bir parçasıdır. Devletler, aralarındaki ilişkiyi sürekli kılmak ve güçlendirmek açısından, birtakım enstrümanlara ihtiyaç duyarlar. Genellikle ilişkiler; ikili ya da çok taraflı antlaşmalar, sözleşmeler, protokoller, vb. belgeler aracılığıyla somuta indirgenir. Devletlerin iradelerini yansıtan metinler, uluslararası hukukun ilkeleri çerçevesinde şekillenmektedir.2

Uluslararası metinler, devletlerin iradeleri ışığında hazırlanan düzenlemelerdir. Devletlerin talebi ya da isteği kapsamında hazırlanan belgeler, yine devletlerin iradesiyle sonlandırılabilir veya değiştirilebilir. Söz konusu prensip, sözleşmeler hukukunun da temel ilkelerinden biridir. Bunun yanında uluslararası antlaşmaların yargısal denetimi ise, uygulamaya farklı bir bakış açısı sağlayan konulardan biridir.

Çalışmamızda uluslararası antlaşmaların yargısal denetimi meselesine katkı sunmak hedeflenmiştir. Konunun daraltılması ve de olguların anlaşılabilir olması açısından, incelemenin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hukuku ile sınırlandırılması tercih edilmiştir. İnceleme kapsamında, öncelikli olarak uluslararası antlaşmaların yargısal denetimi kavramı, türleri ve dünya üzerindeki farklı örnekleri ortaya konacaktır. Buna binaen, KKTC Anayasa Mahkemesi’nin D.3/2016-11/20163 sayılı kararı bağlamında, uluslararası antlaşmalar rejiminde meydana gelen değişiklik ifade edilecektir.

I. Uluslararası Antlaşmaların Yargı Tarafından Denetlenmesi

Modern hukuk devletinin temel yapı taşlarından biri anayasadır. Anayasa, salt bir toplumsal irade ürünü olmayıp, rejime anlam yükleyen kurallar bütünüdür.4 Hukuk devleti olarak tanımlanan tüm “modern” demokrasi örneklerinde, anayasal düzen bulunmaktadır. Anayasa; üstün norm olarak tanımlandığından, diğer düzenlemelerin de anayasaya uygun olması beklenir.5 Bu prensip ışığında, devletler tarafından imzalanan uluslararası antlaşmaların da anayasalara uygun olması gerekir. Netice itibariyle, iç hukukun bir parçası olacak olan antlaşmaların, olası anayasaya aykırılığının veya yeknesak uygulamalara sebebiyet vermemesi açısından, yargısal denetime tabi olması önemlidir. Zira bu denetim, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan hukuka bağlılığın sağlanması için de gereklidir.6

Devletler tarafından imzalanan antlaşmalar, iç hukukun birer parçasıdır. Antlaşmaların bağlayıclığı ve uygulanabilirliği açısından iç hukuka aktarılmaları gerekir. Bir antlaşma iç hukukta doğrudan etki doğurabileceği gibi, ek bir işlem aracılığıyla da etki yaratabilir.7 Bu noktada iki farklı yaklaşım karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan ilki antlaşmaların iç hukuka aktarılmasında herhangi bir işleme gerek duymayan monist (tekçi) görüş iken, diğeri ise uluslararası hukuk ile iç hukukun radikal şekilde birbirinden ayrılığını savunan düalist (ikici) görüştür.8 Düalist yaklaşımda, uluslararası hukuk ile ulusal hukukun kuralları birbirinden bağımsızdır.9 Şöyle ki, ulusal hukuk kuralları yasa koyucunun iradesiyle şekillenirken, uluslararası hukuk düzenlemeleri ise, bağlayıcılığını ahde vefa (pacta sunt servanda) ilkesine dayandırır.10 Yargısal denetim açısından önemli olan ise, antlaşmanın iç hukukla uyumudur. Söz konusu antlaşmanın iç hukukla örtüşmemesi ya da diğer bir ifadeyle anayasaya aykırı olması hâlinde, ilgili antlaşmanın yargısal denetime tabi tutulup tutulamayacağı meselesi önem arz eder.

Uluslararası antlaşmaların yargısal denetimi açısından farklı uygulamalar mevcuttur. Farklı anlatımla, bu konuda genel kabul gören bir düzenlemenin olmadığını söyleyebiliriz. Baktığımızda, birçok ülkenin anayasalarında uluslararası antlaşmaların yargısal denetimiyle ilgili düzenlemelere yer verilirken, bazılarında ise bu yol tercih edilmemiştir. Bir uluslararası antlaşmanın, iç hukukun parçası olan bir yargı mercii tarafından iptal edilmesi hâlinde, uluslararası alanda devletin karşı karşıya kalacağı müşkül durum, antlaşmaların yargısal denetimini engelleyen temel saiklerden biridir.11 Öte yandan, denetlenebilirlik esasına dayanan hukuk devletinde, uluslararası antlaşmaların yargısal denetime kapalı olması ise, ciddi bir çelişki olarak değerlendirilmelidir.

Uluslararası antlaşmaların yargısal denetime tabi olmaması yönündeki görüşün temel dayanağı “Ahde vefa (pacta sunt servanda)” ilkesidir. Ahde vefa ilkesi, 22 Mayıs 1969 tarihli Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin (Viyana Andlaşması) 26. maddesinde düzenlenmiştir.12 Viyana Andlaşması’yla ahde vefa ilkesi, uluslararası antlaşmaların temel prensiplerinden biri sayılmıştır. Sözleşmeye taraflar olan devletlerin, uluslararası hukukun bir parçası kabul edilen ilkeye riayet etmeleri gerekir. Ahde vefa ilkesi, taraf devletlerin uluslararası alandaki sorumluluklarını güvence altına alan prensiptir.

Viyana Andlaşması’nın 26. maddesi, “yürürlükteki her andlaşma, ona taraf olanları bağlar ve tarafların onu iyi niyetle icra etmesi gerekir” şeklinde düzenlenmiştir. Şöyle ki, ahde vefa ilkesinin hukuken sonuç doğurabilmesi için öncelikli olarak yürürlük kazanmış bir uluslararası antlaşmanın olması gerekir. Söz konusu tespit, madde 26’nın lâfzi yorumuna dayanmaktadır. Öte yandan, yürürlük kazanmamış bir uluslararası antlaşma için ahde vefa ilkesi kapsamında sorumluluktan bahsedilemeyeceği de, yine 26. maddeden çıkarsanmaktadır. Bu sebeple ahde vefa ilkesinin, henüz yürürlüğe girmemiş bir uluslararası antlaşmanın yargısal denetimi önünde engel oluşturmadığını söyleyebiliriz.

II. Uluslararası Antlaşmaların Yargısal Denetim Türleri

Antlaşmaların denetiminin nasıl yapılacağı meselesi, özünde metodik bir tercihtir. Devletlerin anayasalarında, uluslararası antlaşmaların yargısal denetimiyle ilgili farklı düzenlemeler mevcuttur. Yargısal denetim konusunda genel kabul gören veya “standart” bir düzenlemeden bahsetmek mümkün değildir. Her devletin kendi hukuk sistematiği ve gelenekleriyle örtüşen denetim mekanizmasına sahip olduğunu söyleyebiliriz. Farklı denetim usullerini gözlemleyebilmek açısından, karşılaştırmalı hukuk alanındaki çalışmalar önemlidir. Bu bağlamda, uluslararası antlaşmaların yargısal denetimi konusunda yaygın olan iki tür karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan birincisi ön-denetim/önleyici (ex ante facto, a priori), bir diğeri de onay sonrası (ex post facto, a posteriori) ya da baskıcı denetimdir.13