Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anayasa Mahkemesi’nin İptal Kararları ve Yasal Değişiklikler Çerçevesinde Çocukların Cinsel İstismarı Suçu

Sexual Abuse of Children in Light of Annulment Decisions of Turkish Constitutional Court and Amendments to Law

İnanç İŞTEN

Bu makalede, önce çocukların cinsel istismarı suçu ile ilgili temel açıklamalara yer verilmiş, bu kapsamda suçu düzenleyen maddedeki yasal değişiklikler çerçevesinde kaldırılan ve getirilen hükümler incelenmiştir. Bunu müteakip, suçu düzenleyen maddeye yönelik Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının gerekçeleri ile bu kararların gereği olarak 24 Kasım 2016 tarihinde yapılan yasal değişikliğin kapsamı ve iptal kararlarının gerekçelerini karşılayıp karşılamadığı tartışılmıştır. Bu çerçevede, madde ile ilgili tartışmalı ve problemli hususlar ortaya konmaya çalışılmıştır.

Cinsel İstismar, Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu, Cinsel Davranış, Anayasa Mahkemesi, Failin Mağdurla Evlenmesi.

In this article, after addressing fundamental concepts on crime of sexual abuse of children, we analyze the amendments to law repealing old and introducing new provisions to the respective article of the Turkish Criminal Code, where the crime of sexual abuse of children is determined. Thereafter, we evaluate the reasoning of annulment decisions of the Turkish Constitutional Court and the scope of amendments made on 24th of November 2016 which were required by such decisions. In addition, we try to determine whether these amendments fulfil the requirements of the reasoning provided in the decisions. In this context, we attempt to illustrate the disputable issues that relate to the respective article of the Code.

Sexual Abuse, Sexual Abuse of Children, Sexual Behavior, Turkish Constitutional Court, Marriage between Victim and Perpetrator.

Giriş

Çocukların cinsel yönden istismarı kapsamına giren eylemler, mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda, niteliklerine göre farklı suçlar olarak “Adabı Umumiye ve Nizamı Aile Aleyhinde Cürümler” bölümünde, 414, 415, 416, 417 ve 418. maddelerde dağınık bir şekilde düzenlenmiş iken,1 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda doğrudan kişisel değerlerle bağlantılı görülerek,2 “Kişilere Karşı Suçlar” kısmının “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” bölümünde tek bir maddede düzenlenmiştir. Kanun koyucu, 5237 sayılı Kanun kapsamında bu suçları düzenlerken, 765 sayılı Kanun’da geçen “ırza geçme ve ırza tasaddi” kavramları yerine, mağdurun yaşını esas almak suretiyle, ergin kişiler için “cinsel saldırı”, çocuklar için “cinsel istismar” terimlerini kullanmış; 103. maddeyle “çocukların cinsel istismarı” suçunu yaptırıma bağlamıştır. Öncelikle tercih edilen düzenleme şekli bize göre yerinde olup, çocukların cinsel dokunulmazlığını korumaya yönelik çağdaş bir yaklaşımı ifade etmektedir.

Çocukların cinsel istismarı suçunu düzenleyen 103. madde, kabul edildiği 26 Haziran 2004 tarihinden bu yana üç kez değişikliğe uğramış, maddenin bazı hükümleri, Anayasa Mahkemesince 12 Kasım 2015 ve 26 Mayıs 2016 tarihlerinde verilen iki ayrı karar ile iptal edilmiş, sonrasında maddede bu kararların yürürlüğe girmesine kısa bir süre kala 24 Kasım 2016 tarihinde tekrar düzenleme yapılmış, ancak maddede yer alan düzenlemelerle ilgili tartışmalar sona ermemiştir. Makalenin amacı, suç tipini tanıtarak belirtilen süreci özetlemek, tartışmalı hususları ortaya koymaktır.

I. Genel Olarak

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, çocuklara karşı yapılan cinsel saldırılarla ilgili olarak, yukarıda da belirttiğimiz gibi, “çocuğun cinsel istismarı” kavramını getirmiştir. Suça saldırı değil de istismar adı verilmesinin sebebi, saldırının aksine istismar teriminin rıza ve rıza dışı davranışları kapsayan bir terim olmasıdır.3 Çocuk deyimi, Türk Ceza Kanunu’nun 6. maddesindeki tanım çerçevesinde, 18 yaşını bitirmemiş kişileri ifade etmektedir.