Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Evli Kadının Gebeliğinin Sona Erdirilmesinde (Kürtajında) Eşinin İzni Sorunu

The Permission Problem of Husband in 
Case of Abortion of the Married Woman

Kudret GÜVEN

2827 Sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun (NPHK) ile düzenlenen gebeliğin sona erdirilmesi (kürtaj) evli kadın bakımından ancak kocasının izni ile yapılabilmektedir (NPHK m.6). Kürtaj sadece Medeni Hukukun veya Ceza Hukukunun ilgilendiği bir konu olmayıp, felsefe, sosyoloji, siyaset bilimi ve dinlerin de ilgi alanına girdiği gibi, tıp etiği ve insan haklarının da ana temalarından birisini oluşturmaktadır. Bütün bu farklı disiplinler, kürtaja farklı tanım ve anlamlar vermekte, bu nedenle kürtajdan doğan hukuki sorunlara farklı gözle bakmaktadırlar. Hamile kadının evli olması halinde eşinden alınması gereken iznin, özellikle kötüye kullanıldığı hallerde, kadını istemediği bir hamileliği sürdürmeye ve doğuma zorladığı açıktır. Bu nedenle kürtajın bir kadın hakkı olarak kabulü ile herhangi bir önkoşul ve şart aranmaksızın tanınması gerekmektedir.

Kürtaj, Eşin İzni, Kadın Hakları.

Abortion of a married woman, regulated by the Code About Population Planning of NR. 2827, may only be made by the permission given by her husband (CPP. Art.6). Abortion is not a subject only concerning Civil Law or Criminal Law, philosophy, sociology, political science and religions are also interested in abortion. It is meanwhile one of the principle themas of medical ethics and human rights. All those disciplines give different definitions and meanings to abortion and for his reason they look from different perspectives to the legal problems about abortion. It is obvious that the permission that have to be taken from the husband of the pregnant married woman, especially in case of abuse, forces her to prolong the undesired pregnancy and to give birth. For this reason, abortion is to be accepted a right dedicated to women and recognised without any prerequisity or condition.

Abortion, Permission of Husband, Women Rights.

I. GENEL OLARAK

Nüfus planlaması kapsamında 24.5.1983 tarih ve 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun ile düzenlenen gebeliğin sona erdirilmesi (kürtaj) fertlerin istedikleri sayıda ve istedikleri zaman çocuk sahibi olmalarına imkân tanıyan bir vasıtadır (NPHK m.2/II). Nüfus planlaması her ne kadar gebeliği önleyici tedbirlerle sağlanırsa da (NPHK m.2/II), 2’nci cümle) gerçekleşen bir gebeliğin sonlandırılmasının devletin gözetim ve denetimi altında yapılması (NPHK m.2/III) da planlamanın bir parçası sayılmaktadır.1

Gebeliğin sona erdirilmesi sadece bu kanunun öngördüğü hallerle sınırlandırılmış, bu hallerin dışında sona erdirme yasaklanmıştır. Kanun, rahmin tahliyesi yoluyla gebeliğin sona erdirilmesi şartlarını NPHK’nın 5 ve 6’ncı maddeleri ile düzenlemiştir. Bu şartlar, gerek kürtajda uyulması gereken tıbbi önkoşullar ve kürtajı yapacak doktorun yerine getirmesi gereken işlemler, gerekse gebe kadın bakımından aranılan izin ve rıza açısından bağlayıcıdır.

Gebeliğin sonlandırılması, kişilik haklarını ilgilendirmesi bakımından Medeni Hukukta olduğu kadar, sağlık hukuku, tıp etiği, felsefe ve din olmak üzere birçok alanda incelenmiştir.