Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kök Hücre Araştırmalarına Etik,
 Dini ve Hukuki Yaklaşımlar

Ethical, Religious and Legislative Approaches to Stem Cell Research

Nesrin ÖZKAYA
Betül ÇAKIR

Kök hücre tedavisi, uygulama alanları düşünüldüğünde hastalar ve bilim insanları açısından heyecan verici bir konudur. Yasal düzenlemelerin yetersiz kalışı, gerekli maddi kaynağın sağlanmayışı ve etik sorunlar ve teknik donanım yetersizlikleri olmasına rağmen bilim insanlarının bu konunun üzerinde durarak çalışmalar yapması umut vericidir. Makalemizde dünyada ve Türkiye’de yapılan kök hücre araştırmaları incelenmiştir.

Kök Hücre ve Türleri, Kök Hücrelerin Kullanım Alanları, Kök Hücre Araştırmalarında Etik, Kök Hücre Çalışmaları ile ilgili Yasal Düzenlemeler.

When the application areas are considered, stem cell therapy is an exciting subject from the perspective of patients and scientists. In spite of the Inadequacy of the legal regulations, failure to ensure the necessary financial resources and ethical issues, moreover technical equipment inadequacy, it’s encouraging that scientists make studies focusing on this issue. In this article, the stem cell researches made in the world and in Turkey is examined.

Types of Stem Cells, Fields of Stem Cell Uses, Ethics of Stem Cell Researches, Legal Regulations on Stem Cell Studies.

I. Giriş

Kök hücre biyolojisi ve onarımsal tıp oldukça yeni alanlardır. Buna karşın, son yıllarda çeşitli hastalıklarda tedavi amacıyla kullanılabilme potansiyelleri nedeniyle kök hücrelerine ilgi artışı vardır. Klasik tanımıyla kök hücresi, kendini yenileme adı verilen mekanizmayla farklılaşmadan kendini çoğaltan veya bir dizi farklılaşma aşamasından geçerek olgun hücrelere dönüşebilen hücrelerdir.1

Kök hücre araştırmaları, bir kısım ülkede serbest iken gelişmekte olan ülkelerde, ya yasaktır ya da hukuksal yönden açıklığa kavuşturulmamıştır. Türk hukukunda özel olarak pozitif düzenlemeye kavuşturulmamıştır. Yeni bir konu olan kök hücre çalışmaları ile ilgili olarak Biyo-Tıp Sözleşmesi ve Hasta Hakları Yönetmeliğinden yararlanarak temel bazı hukuki ilkeler belirlemek mümkündür.2 Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan "Klinik Amaçlı Embriyonik Olmayan Kök Hücre Çalışmaları Kılavuzu"3 elimizdeki somut düzenlemedir. Türk Medenî Kanununun 23’üncü maddesi4 ve bu yöndeki Anayasal ilkeler de konuya yaklaşımı izah edici kaynaklardır.

Embriyonik kök hücre çalışmalarında kullanılan embriyoların konumu, insan olmanın başlangıç aşamasının embriyonun hangi noktasında başladığı gibi tartışmaları beraberinde getirmiştir. Ayrıca araştırmalarda, kadın üreme hücresinin kullanılmasının ekonomik yönden zayıf kadınların istismarını doğurabileceği tehlikesi, embriyoya yedek parça deposu muamelesi ve araştırmalar sonucu bulunacak tedavinin yalnızca belirli bir kesime ulaşabilirken yoksul insanların bu tedavinin nimetlerinden yararlanamayacağı endişesi embriyonik kök hücrelerin tedavide kullanılmasıyla beraber karşılaşabileceğimiz problemlerden sadece birkaçıdır. Başta kök hücre çalışmaları olmak üzere genetik kopyalama (klonlama), cinsiyet seçimi, kürtaj, yapay zekâ ve organ nakli gibi metotlar, artık insanın sınırlarını ve zihinlerdeki ‘insan’ mefhumunu tartışmalı hale getirmiştir. Bu da farklı medeniyetlere mensup kişilerin içinden geldiği medeniyetin kaynaklarının ‘insan’ mefhumuna yüklediği anlamların ve ‘insan nedir?’ sorusuna verdiği cevapların tekrar gözden geçirilmesine neden olmaktadır. Biyoteknolojik gelişmelerin süratle ilerlemesiyle, özellikle son yıllarda, İslam dünyasında da bu gelişmelere dair tartışmalar başlamıştır. Özellikle insan embriyosu kullanılarak yürütülen kök hücre çalışmaları İslam dünyasında çeşitli fikir teatilerinin yapılmasına neden olmuştur.5