Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Sadakat Yükümlülüğünün İhlal Edilmesi Halinde Eşin ve Üçüncü Kişinin Manevi Tazminat Sorumluluğu

The Responsibility of Spiritual Compensation of Spouse and
 Third Part in Case of Violation of Loyalty Liability

Bahattin ARAS

Evlilik sürecinde eşlere bir kısım yükümlülükler yüklenmiştir. Bu yükümlülükler evlilik birliğinin devamı bakımından önem arz etmektedir. Bu yükümlülüklerden belki de en önemlisi eşlerin birbirine karşı sadakatle davranma yükümlülüğüdür.

Sadakat yükümlülüğü evlilik kurumunun oluşmasında eşler arasında kurulan manevi bağın evlenme ile yükümlülük altına alındığı hali ifade etmektedir. Dolayısıyla sadakat yükümlülüğünün ihlali halinde diğer eş bakımından evlilik kurumunun oluşmasındaki temel değerlerin zarar görmesi ve kişilik haklarının ihlal edilmesi hususu söz konusudur. Bu nedenle sadakat yükümlülüğünü ihlal eden eşin, boşanma yanında manevi tazminat sorumluluğu da gündeme gelecektir. Ancak eşin bu yükümlülüğünü ihlal eylemine iştirak eden üçüncü kişinin sorumluluğu bulunmamaktadır. Zira sadakat yükümlülüğünü düzenleyen TMK’nın 185’inci maddesinde sadakat yükümlülüğü eşlere yüklenmiş olup, üçüncü kişinin sadakat yükümlülüğünden sorumlu olduğuna dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Evlilik, Sadakat Yükümlülüğü, Aldatma, Manevi Tazminat, Sorumluluk.

Spouses have some liabilities in the marriage process. These obligations are important in terms of the continuation of marriage. Perhaps, one of the most important of these obligations is acting faithfully for spouses against each other.

Loyalty liability means that the spiritual marriage bond established between partners is put under obligation via marriage. Therefore, in case of the infringement of loyalty, it is in question that the basic values in the formation of the institution of marriage are damaged in terms of the other spouse, and the issue of the violation of personal rights is concerned. Therefore, besides geting divorced, the responsibility for solatium of the other spouse who infringes the loyalty liability. However, the third party who participated in the infringement of liability of the spouse has no responsibility. Because, in TMK 185 article regulating loyalty liability, the spouses are held responsible for loyalty, but there is no regulation about the loyalty liability of the third party.

Marriage, Loyalty Liability, Deception, Solatium, Responsibility.

Giriş

Bireyin toplumsal ilişkilerinin büyük bir kısmının şekillendiği yer olması nedeniyle toplumun temel yapı taşı olarak kabul edilen aile, bir taraftan toplumla birey arasındaki ilişkiyi kurarken, diğer taraftan kişiyi belli bir kalıba sokmaktadır. Her ne kadar toplumlardaki sosyal, ekonomik ve kültürel değişiklikler, o toplumların aile yapısında değişime sebep oluyorsa da değişimi beraberinde getiren bu sosyal, politik, kültürel akımlar karşısında aile, varlığını güçlü bir şekilde koruyup devam ettirmektedir. Devlet, ailenin bazı işlerini üstlense de ailenin önemini, toplumdaki değerini azaltmamıştır. Bireylerin aile olmak amacıyla meydana getirdikleri evlilik kurumu bütün bu nedenlerle önem arz etmektedir. Evliliğin sağlam temeller üzerine oturtulması ve devamı için yükümlüklere riayet edilmesi, toplumda güçlü ve devamlılığı olan aile yapılarının ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Bu bağlamda sosyal, ahlaki, dini ve hukuki boyutu olan evlilik, kadınla erkeğin bir araya gelmesindeki doğallığa rağmen kendi içinde yalnız bırakılmamıştır. Aile gibi birçok olgunun oluşmasının mecburi gereği olan evlenme de, bu etkiler doğrultusunda belli şekillere bürünmüş, meydana gelen değişimler doğrultusunda farklı anlamlar kazanmaya başlamıştır.

Evlilik kurumunun sağlıklı olarak işleyebilmesi ve kendisine yükletilen misyonun ifa edilebilmesi bakımından eşlere bir kısım yükümlülükler yüklenmiştir. Bu yükümlülükler evlilik birliğinin devamı bakımından önem arz etmektedir. Bu yükümlülüklerden belki de en önemlisi, eşlerin birbirine karşı sadakatle davranma yükümlülüğüdür. Aslında birbirlerini severek evlenen eşlerin aile olmasının temel dinamiklerinden biri de eşler arasında birbirine duyulan sevgi, saygı ve mutlak güven duygusudur.

Sadakat yükümlülüğü evlilik kurumunun oluşmasında eşler arasında kurulan manevi bağın evlenme ile yükümlülük altına alındığı hali ifade etmektedir. Dolayısıyla, sadakat yükümlülüğünün ihlali halinde, diğer eş bakımından evlilik kurumunun oluşmasındaki temel değerlerin zarar görmesi ve kişilik haklarının ihlal edilmesi hususu söz konusudur. Bu nedenle, bu yükümlülüğünün ihlali halinde, diğer eşin boşanma yoluna gitmesi en doğal sonuçtur. Bunun yanında, sadakat yükümlülüğünü ihlal eden eşin, boşanma yanında manevi tazminat sorumluluğu da gündeme gelecektir. Zira evlilik devam ederken eşin bir başkasıyla zina yapması ya da gönül ilişkisi yaşaması evlilik birliğini yıkan bir durum olmasının yanı sıra diğer eşin kişilik haklarına, onuruna yönelik bir haksız eylem olması nedeniyle manevi tazminatı gerektirmektedir.