Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Ticaret Şirketlerinin Feshini İsteme Davasında Bir Yıllık Süreye İlişkin Anayasaya Aykırılık Sorunu (TTK m. 210/f. 3)

Ozan CAN

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 210. maddesinin 3. fıkrasına göre, kamu düzenine veya işletme konusuna aykırı işlemlerde veya bu yönde hazırlıklarda ya da muvazaalı iş ve faaliyetlerde bulunduğu belirlenen ticaret şirketleri hakkında, özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca, bu tür işlem, hazırlık veya faaliyetlerin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde fesih davası açılabilir. Bu hükümde öngörülen bir yıllık süre hak düşürücü süre niteliğindedir. Diğer yandan söz konusu hükümde kamu düzenine veya işletme konusuna aykırı işlemlerden, muvazaalı iş ve faaliyetlerin üzerinden kaç yıl geçince dava hakkının son bulduğu hususunda hüküm suskundur ve bu konuda uygulanacak pozitif bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu hâliyle, söz konusu hüküm, bu tür işlemlerin üzerinden çok uzun süre geçtikten sonra da Bakanlığın, işlem ve faaliyetleri öğrenmeden itibaren 1 yıl içinde dava açabilmesini mümkün kılmaktadır. Şirketlerin sürekli dava tehdidi altında kalmasına yol açan bu hükmün 1982 Anayasası’nın 2. maddesinde hükme bağlanan hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu düşünmekteyiz.

Ticaret şirketleri, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, fesih davası, 1982 Anayasası, hukuki güvenlik ilkesi, hukuk devleti ilkesi.

According to the article 210/3 of the Turkish Commercial Code numbered 6102, Ministry of Customs and Trade may sue for annulment of a company, if the company’s activities breach the public order or against the objects of the company or if these activities are fraudulent. The time limitation of this lawsuit is one year after the mentioned activities are learned by or notified to the Ministry. Also the other provisions of special codes are reserved. The one-year time limitation is a final term. On the other hand, as the one-year limitation period starts when the Ministry become aware of such activities, it is possible that the Ministry can bring action for annulment against the company even after very long time passed since the activities ceased. We think that this provision leads the companies to a lawsuit threat for an unlimited time and therefore this provision breaches the principle of the rule of law, prescribed in article 2 of the 1982 Turkish Constitution.

Companies, Ministry of Customs and Trade, law suit for annulment, Turkish Constitution, legal certainty, principle of rule of law.

GİRİŞ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 210. maddesi anonim şirketler hukukuna hâkim olan devletin ilgilenmesi ilkesinin bir görünümü olan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın (GTB) düzenleme ve denetleme yetkisini hükme bağlamıştır. Söz konusu hüküm, Bakanlığın, ticaret şirketlerine ilişkin hükümlerin uygulanması ile ilgili tebliğler yayınlamaya yetkili olduğunu, ticaret sicili müdürlükleri ve şirketlerin bu tebliğlere uyması gerektiğini; ticaret şirketlerinin, TTK kapsamındaki işlemlerinin, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı denetim elemanları tarafından denetleneceğini, bu denetimin ilkeleri ve usulü ile denetime tâbi işlemlerin Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle düzenleneceğini, diğer bakanlık, kurum, kurul ve kuruluşların, ancak kendilerine kanunla tanınan yetkinin sınırları içinde kalmak şartıyla ve öngörülen amaç, konu ve şekle tâbi olarak şirketlere ilişkin düzenlemeler yapabileceğini ve son olarak, kamu düzenine veya işletme konusuna aykırı işlemlerde veya bu yönde hazırlıklarda ya da muvazaalı iş ve faaliyetlerde bulunduğu belirlenen ticaret şirketleri hakkında, özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca, bu tür işlem, hazırlık veya faaliyetlerin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde fesih davası açılabileceğini belirtmektedir.

Bakanlığın kamu düzenine aykırılık ve işletme konusuna aykırı işlemlerde fesih davası açması yetkisi; 1982 Anayasası’nda düzenlenen ve temel haklar içinde sayılan sözleşme yapma ve teşebbüs kurma özgürlüğünün bir yansıması olan ticaret şirketlerinin faaliyette bulunması hakkını engelleyebileceğinden, bu yetkinin anayasal ve kanuni sınırlarının tespiti önem taşımaktadır. Her hakta olduğu gibi şirketlerin faaliyetinin sona erdirilmesinde de Anayasa’nın 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca hakkın özüne dokunulmamalıdır. O hâlde mezkûr hükmün hakkın özünü zedelememesi gerekir. Aksi takdirde anayasaya aykırılık gündeme gelebilecektir. Çalışmamızın konusu da fesih davasındaki bir yıllık sürenin anayasaya aykırı olup olmadığı noktasında düğümlenmektedir.

İncelememizde öncelikle GTB’nin fesih davası açmasının koşulları hakkında bilgi verilip, bir yıllık dava açma süresinin niteliği ortaya konulacak ve son olarak, söz konusu hükmün 1982 Anayasası’na aykırı olup olmadığı irdelenecektir.