Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Hukukunda İletişimin Denetlenmesi Tedbirinde Yargısal Denetim

Bahattin ARAS

Çalışmada iletişimin denetlenmesi tedbirlerine karşı başvurulacak kanun yolları ile iletişime yapılan müdahalelere karşı öngörülen cezai müeyyideler ve tazminat yükümlülüğü genel haklarıyla ele alınmıştır.

Anahtar Kelimeler: İletişimin Denetlenmesi, Kanun Yolu, Tedbirin Gizli Olması, Tazminat Sorumluluğu, Hukuka Aykırı Delil, Özel Hayatın İhlali, Haberleşmenin Gizliliği.

Giriş

Türk hukukunda, ceza hukuku alanında yapılan reform kapsamında geniş bir uygulama alanı bulan iletişimin adli amaçlarla denetlenmesi tedbirinin uygulanmasının amacı da CMK’nın 135. maddesinde “bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tedbire başvurulabilmesi için öncelikle bir soruşturmanın veya kovuşturmanın açılmış olması gerekir. Bu soruşturmanın sonuçlandırılabilmesi için, başka suretlerle elde edilemeyen delillerin elde edilmesi amacıyla bu tedbirlere başvurulabilir. Aynı şekilde 5397 sayılı Yasayla da, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyetleri Kanununa (Ek 7. madde), 2803 sayılı Jandarma Teşkilatı, Görev ve Yetkileri Kanununa (ek 5. maddesi) ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununa (6. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ve sonra gelmek üzere eklenen fıkralar) önleme amaçlı dinleme, tespit ve kayda almaya ilişkin düzenlemeler eklenmiştir1. Kanun, gerek ulusal gerekse uluslararası esaslara ve standartlara uyulmak şartıyla, istihbarat ihtiyaçlarını karşılamak için meydana getirilmiştir. Kanunda, önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi kapsamındaki hukuka uygun işlemlerin ne suretle gerçekleştirileceği, kararların hangi makamlar tarafından ve ne gibi koşullara uyulması suretiyle alınacağı, bu husustaki denetim kuralları ve usulleri belirlenmiştir. Kanun, bir taraftan çok önemli bir yasal boşluğu doldurmuş; öte yandan da AİHS’nin 8. maddesinde koruma altına alınan haberleşme özgürlüğünün sınırlandırılmasına ilişkin şartları belirlemiştir. Böylece, yetkilerin denetimsiz ve kontrolsüz olarak kötüye kullanılmasının önlenmesi amaçlanmıştır2.

Adli amaçlı olarak telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi tedbiri, işlenmiş olan bir suçla ilgili olarak delil elde etme amacına hasredilmişken; önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi, suçun henüz işlenmediği ancak işlenebileceğine dair şüphelerin varolduğu hallerde başvurulacak bir tedbirdir. Bu tedbire başvurulabilmesi için, yakın bir tehlike ihtimali ya da suçun önlenmesi amacı olmalıdır. Nitekim, suç veya tehlike gerçekleştikten sonra ancak adli amaçlı iletişimin denetlenmesi yoluna gidilebilecektir.