Hukuka Aykırı Şekilde Kayda Alınan Telefon Görüşmeleri ile Gizli Çekimlerin Yayımlanması Nedeniyle Tazminat Davaları ve Konu ile İlgili Yargı Kararları

Ali SEZGİN

ÖZET:

Bu makalemizde Türk Hukukunda haberleşme hürriyeti, bu hürriyetin ihlali ile kişilerin telefon görüşmelerinin ve görüntülerinin gizli olarak kaydedilmesi ve yayınlanmasının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve bu tür saldırılara uğrayan kişiler yararına tazminata hükmedilip edilemeyeceği konusunu incelemeye çalışacağız.

Anahtar Kelimeler: Haberleşme Hürriyeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Kanuna aykırı delil, Basın özgürlüğü, Özel Hayatın Gizliliği.

I- Giriş

Haberleşme hürriyeti Anayasamızın 22. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Kanunun açıkça gösterdiği hallerde, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınan merciin yazılı emri bulunmadıkça haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz.

Günümüzde düşünce açıklama ve yayma hürriyeti ve görüntülü ve yazılı basının kullandığı basın ve yayın hürriyeti vasıtasıyla kişilerin özel ve aile hayatlarına, konut dokunulmazlığına, muhaberatının gizliliğine, yerleşme ve seyahat hürriyetlerine ve şahsiyet haklarına çeşitli müdahaleler yapılmakta ve çoğu zaman bu müdahaleler hukuka aykırı nitelik taşıdıkları için kişi ve toplum tarafından hoş karşılanmamaktadır.¹