Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Milletlerarası Andlaşmaların
 Türk İç Hukukundaki Yeri

The Place of International Agreements in Turkish Law

Fulya KORKMAZ

Milletlerarası andlaşmaların Türk İç Hukukundaki yeri açısından tartışmalar günümüzde devam etmektedir. Tartışmaların odak noktası, bunların Anayasa’ya uygunluklarının denetlenememesi ve temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesinin yol açtığı sorunlardır. Ancak milletlerarası andlaşmaların iç hukukta bağlayıcılık kazanmaları için geçirmeleri gereken aşamalar da dikkate alındığında, sorunun temelinin Bakanlar Kurulu’na geniş takdir yetkisi verilmesi olduğu ortaya çıkmaktadır. Bazı andlaşmalar uygun bulma kanununa gerek olmaksızın, yayımlanmayla yürürlüğe konabileceği gibi, bazı andlaşmalar yayımlanmadan da yürürlüğe girebilmektedirler. Bu çalışmada, milletlerarası andlaşmaların iç hukukumuzda ve uluslararası alanda bağlayıcılık kazanmaları için geçmeleri gereken aşamalar ele alındıktan sonra, bunların statüsü ve konuya ilişkin tartışmalar değerlendirilecektir.

Milletlerarası Andlaşmalar, Anayasa’nın 90. Maddesi, Milletlerarası Andlaşmaların Bağlayıcılığı, Milletlerarası Andlaşmaların Normatif Değeri, Temel Hak ve Özgürlükler.

The disputes with regards to the international agreements under the Turkish national legislation have lasted until today. The key point of such disputes relies on the facts that, no constitutional supervision may be carried out for the international agreements and the laws’ and international agreements’ on fundamental rights and freedoms having different regulations in the same subject matter. Taking into consideration the steps taken in order to make the international agreements binding in the national law, it is obvious that the problem arises from the broad discretion granted to the Council of Ministers. Where some agreements may enter into force by publication without need to the act of approval, some agreements may enter into force without being published as well. In this article, at first, the steps taken for the international agreements’, equivalent to the law, gaining binding character in national and international law will be examined and then their status and related disputes will be evaluated.

International Agreements, Article 90 of the Constitution, Binding Character of the International Agreements, Normative Value of the International Agreements, Fundamental Rights and Freedoms.

GİRİŞ

Milletlerarası andlaşmaların iç hukuktaki yerini tartışmadan önce bunların yürürlüğe girme süreci üzerinde durmakta fayda vardır. Her ne kadar andlaşmaların bağlayıcılık kazanması açısından her ülkede farklı uygulamalar söz konusu olsa da, yürürlüğe girme sürecinde benzerlik olan ülkelerde andlaşmaların iç hukuktaki statülerinin de benzerlik teşkil ettiği görülmektedir.

Genel olarak andlaşmaların iç hukuka aktarılmasında devletlerin iki tür yaklaşıma sahip oldukları görülmektedir. Bazı devletlerin uygulamasına göre, milletlerarası andlaşmalar iç hukuka bir kanunla veya başka türlü bir iç hukuk tasarrufu ile aktarılmadığı sürece bunlar iç hukukun bir parçası haline gelmezler ve dolayısıyla mahkemeler de milletlerarası andlaşmaları dikkate almazlar (örneğin; İngiltere, İtalya, İskandinavya). Bu husus tercih meselesinden ziyade devletlerin Anayasal sisteminden kaynaklanmaktadır. Açıklamak gerekirse, İngiltere’de milletlerarası andlaşmaları yapma yetkisi yürütme organına aittir. Parlamento ancak andlaşmanın iç hukukta uygulanması durumunda devreye girerek andlaşmayı bir kanunla iç hukuka aktarır.1 Yürütmenin andlaşma yapma yetkisini kullanarak yasama organının yetkisine giren konularda düzenleme yapabilmesi kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olacağı gibi yasama fonksiyonunun gaspı anlamına da geleceği için, böyle bir yaklaşıma sahip devletlerde yasama organının milletlerarası andlaşmaların iç hukuka aktarılması aşamasında devreye girmesi gerekecektir.2

Diğer yaklaşıma göre ise yasama organı andlaşmaların yapılması sürecinde devreye girer ve andlaşma yapılmadan kendi rızasını bir kanunla ortaya koyar. Dolayısıyla yasama ve yürütme organlarının ortak iradesi andlaşma yapma iradesini teşkil eder ve andlaşma yapıldığı anda iç hukukun bir parçası haline gelir (örneğin; Türkiye, ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, Arjantin).3