Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Çeşitli Yargı Kararları Işığında Türk Ceza Hukukunda Kamu Görevlisi Kavramı ve Buna Yönelik Bazı Tartışmalar

The Concept of Public Official in Turkish Criminal Law in the Light of Various Judicial Decisions and Some Discussions on This Concept

Barkın ÖZYURT

Kamu görevlisi kavramı, ceza hukukunda özellikle kamu idaresinin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar ve bu kişilere karşı işlenen suçlar bakımından önemli bir kavramdır. Bu çalışma, anayasa ve idare hukuku alanlarıyla birlikte ceza hukukunda da oldukça tartışmalı olan memur/kamu görevlisi kavramını ele almaktadır. Bu kapsamda konu ile bağlantısı açısından öncelikle anayasa hukuku ve idare hukuku bağlamında kamu görevlisi kavramı, bu konudaki yargı kararları ele alınarak kısaca açıklanacaktır. Akabinde, Türk ceza hukukunda kamu görevlisi kavramının incelenmesine geçilecektir. Kavram incelenirken ilk olarak, ceza hukuku bakımından kamu görevlisinin önemine yer verilecektir. Devamında sırasıyla 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) döneminde kamu görevlisi/memur kavramı ve 5237 sayılı mevcut TCK döneminde kamu görevlisi kavramı ele alınacaktır. Bu dönemler ele alınırken memur/kamu görevlisi kavramıyla neredeyse mündemiç olan kamu görevi, kamu hizmeti ve kamusal faaliyet kavramlarına Türk ceza hukuku doktrininin ve Yargıtay’ın bakışı incelenecektir. Dördüncü olarak, bu kavrama ilişkin ceza hukuku doktrinindeki önemli bazı tartışmalar vurgulanacak ve son olarak bu kavrama ilişkin ceza hukuku bağlamında bir sonuca erişilmeye çalışılacaktır. Neticede bu çalışma, Türk ceza hukuku bağlamında kamu görevlisi kavramını ve buna yönelik bazı tartışmaları, doktrinden ve yargı kararlarından yararlanarak anlaşılır, sistematik ve bütüncül olarak ortaya koymayı ve tarafımızca bazı görüş ve öneriler getirmeyi amaçlamaktadır.

Kamu Görevlisi Kavramı, Memur, Kamusal Faaliyet, Türk Ceza Kanunu, Türk Ceza Hukukunda Kamu Görevlisi.

The concept of public official is an important concept in criminal law, especially in terms of offences against the reliability and functioning of the public administration and offences committed against these people. This study handles the concept of civil servant/public official, which is quite controversial in criminal law as well as in the fields of constitutional and administrative law. In this context, the concept of public official will be briefly explained in the context of constitutional law and administrative law by considering judicial decisions in terms of its connection with the subject. Subsequently, the concept of civil public official in Turkish criminal law will be examined. While examining the concept, firstly, the importance of the public official in terms of criminal law will be included. Then, respectively, the concept of civil servant/public official in the period of the Turkish Penal Code (TPC) No. 765 and the concept of public official in the period of the current TPC No. 5237 will be examined. While discussing these periods, the perspective of the Turkish criminal law doctrine and the Turkish Court of Cassation on the concepts of public service and public activity, which are almost inherent to the concept of civil servant/public official, will be examined. Fourthly, some noteworthy discussions in the criminal law doctrine regarding this concept will be emphasized and finally, there will be a conclusion part regarding this concept in the context of criminal law. As a result, this study aims to reveal the concept of public official in the context of Turkish criminal law and some related discussions in an understandable, systematic and holistic manner by making use of the doctrine and judicial decisions and to give some opinions and suggestions.

The Concept of Public Official, Civil Servant, Public Service, Turkish Penal Code, Public Official in Turkish Criminal Law.

GİRİŞ

Kamu görevlisi kavramı, bu kişilerin sahip oldukları nüfuz ve yetkileri dolayısıyla oldukça geniş ve kapsamlı tartışmalara sebebiyet vermektedir. Bu kavram, hem anayasa ve idare hukuku hem de ceza hukuku bağlamında doktrinde oldukça tartışmalıdır. Bu tartışmalar ülkemizde 1924 Anayasası’nın yürürlükte olduğu zamanlarda başlamış olmakla birlikte halen devam etmektedir. Nitekim uzun yıllardan beri mevzuatta memur/kamu görevlisi tanımları dağınıktır ve yeknesak değildir. Mevzuatımızda bu kavram, Anayasa madde 128, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, 4483 Sayılı Devlet Memurları ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu, 765 Sayılı Mülga Türk Ceza Kanunu (TCK) ve 5237 Sayılı TCK’da geçmekle birlikte bunların hepsinde kamu görevlisi kavramına dair tanımlama ve unsurlar yeknesaklıktan uzak, muğlak ve müphemdir. Ayrıca bunların tâbi oldukları hukuki rejim de açık şekilde belirlenememektedir.

Kamu görevlilerinin ceza hukuku bağlamında önemi ise, bu kişilerin işleyeceği suçlar ile bu kişilere karşı işlenecek suçlar bakımından ortaya çıkmaktadır. Birer devlet ajanı olan bu kişiler, sahip oldukları nüfuz ve yetkileri dolayısıyla bazı suçları münhasıran işlemeye muktedir olurlar. Düzgün seçildiği ve dürüst olduğu kabul edilen kamu görevlilerine duyulan güven ve saygı dolayısıyla, bunların işledikleri suçlar kamu idaresinin otorite ve güvenilirliğini sarsmakta; bazı suçlar bu devlet ajanlarına özgü, bazı suçlar ise ilgili suçun nitelikli hali olabilmektedir. Yine bu kişilerin sahip oldukları nüfuz ve yetkileri ile bunlara duyulan güven ve saygı dolayısıyla bazı suçların bu kişilere karşı işlenmesi, ilgili suçun nitelikli hali olabilmektedir. Bununla birlikte kamu görevlisi kavramı, ne Türk Ceza Kanunu’nda ne de ceza hukuku doktrininde tam olarak belirlenebilmektedir. Çünkü ilerideki alt başlıklarda inceleneceği üzere mevzuatta kamu görevlisine ilişkin bazı somut tanımlamalar yer almasına rağmen bu kavrama ilişkin sınırların ve kavramın içerisine dahil olacak kişi gruplarının net ve anlaşılır olarak belirlenebilmesi oldukça zordur ve doktrinde tartışılmaktadır. Bu sebeple, kamu görevlisine ilişkin çeşitli görüş ve öneriler ortaya atılmakta ve kavrama ceza hukuku bağlamında bir açıklık ve belirlilik izafe edilmeye çalışılmaktadır. Kamu görevlisi kavramı ve onun belirlenmesine ilişkin çeşitli görüş, öneri ve kıstaslar aşağıda derlenerek anlaşılır ve sade şekilde ortaya konulmaya çalışılacak ve tarafımızca bazı görüş ve önerilerde bulunulacaktır.

I. ANAYASA HUKUKUNDA KAMU GÖREVLİSİ

Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren anayasalarımız kamu görevlisine/memura dair açık ve anlaşılır bir tanım yapmamıştır. Hele 1924 Anayasası’nda memurların tanımı olmadığı gibi memurlar eliyle görülecek işlere dair de bir hüküm yoktur. Memurların Anayasa’da kendine detaylıca yer bulması 1961 Anayasası ve sonrasında görülmesine rağmen, hem bu anayasa hem de tüm değişiklikleriyle birlikte 1982 Anayasası, kamu görevlisi tanımına yer vermemiştir. Nitekim memurların yahut kamu görevlilerinin tanımı anayasa hukuku doktrininde de tartışmalıdır.1 Bu kapsamda çeşitli Anayasa hükümleri ve bunlara yönelik eleştiriler aşağıda kısaca açıklanacaktır.

1961 Anayasası kamu görevlisi değil; memur ifadesini tercih etmekle birlikte memurun değil ancak memur eliyle görülecek işin tanımını yapmıştır:

“MADDE 117.- Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin, genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar eliyle görülür.

Memurların nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.”