Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yapay Zekânın Hukuki Statüsünün Değerlendirilmesi

Evaluation of the Legal Status of Artificial Intelligence

Özge YENİCE CEYLAN

Yapay zekâ şemsiye bir kavram olup dört türde kategorize edilmektedir. Bunlar, tepki veren, sınırlı hafızaya sahip, zihin teorisi ile bilinç kazanmış ve öz farkındalığa sahip yapay zekâ türleridir. Bu türler arasında halihazırda yalnızca tepki veren ve sınırlı hafızaya sahip yapay zekâ türleri günlük hayatta kullanılmaktadır. Zihin teorisi olarak adlandırılan yapay zekâya ilişkin çalışmalar halen devam etmektedir. Bu yapay zekâ türüne insansı robot Sophia örnek gösterilebilir. Dördüncü tür ise, artık kendi bilinci ve öz farkındalığı bulunan yapay zekâdır. Yapay zekânın hukuki statüsü konusunda temel görüş farklılığı, bu teknolojinin hak öznesi mi yoksa hak objesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Bu çerçevede, eşya, köle, tüzel kişi ve elektronik kişi olmak üzere dört temel görüş öne sürülmüştür. Diğer yandan, Avrupa Parlamentosu tarafından, 14 Haziran 2023 tarihinde kabul edilen, dünyanın ilk Yapay Zekâ Yasası ile OECD tarafından 8 Kasım 2023 tarihinde açıklanan tanım, yapay zekânın hukuki statüsünü değerlendirmede yol göstericidir. Bu çerçevede yapay zekânın makine tabanlı bir sistem olduğu ve insan merkezli bir teknoloji olması zorunluluğu dikkate alınmalıdır.

Yapay Zekâ, Yapay Zekâ Türleri, Yapay Zekânın Hukuki Statüsü, Yapay Zekâ Yasası, Robot.

Artificial intelligence as an umbrella concept is categorised into four types: Reactive machines, limited memory machines, theory of mind and self-awareness. Among these types, only the types of artificial intelligence that react and have a limited memory are currently used in daily life. Studies on theory of mind are still ongoing. Sophia, a humanoid robot, is an example of this type. The fourth type now has its own consciousness and self-awareness. The main difference of opinion on the legal status of artificial intelligence centers on whether this technology is a subject of rights or an object of rights. In this framework, four main views have been put forward: property, slave, legal person and electronic person. On the other hand, the world’s first Artificial Intelligence Law adopted by the European Parliament on 14 June 2023 and the definition announced by the OECD on 8 November 2023 are guiding in evaluating the legal status of artificial intelligence. In this framework, it should be taken into account that artificial intelligence is a machine-based system and must be a human-centered technology.

Artificial Intelligence (AI), Types of Artificial Intelligence, Legal Status of Artificial Intelligence, Artificial Intelligence Law, Robot.

GİRİŞ

Yapay zekâ, teknolojinin gelişmesiyle birlikte günlük hayatımıza entegre olmaya başlamış ve geliştirilme çalışmaları devam eden önemli bir teknolojik araçtır. Bu teknoloji, makine öğrenmesi ve derin öğrenme temelinde geliştirilmektedir. İnsan zekâsını taklit eden makine fikri üzerine şekillenmiştir. Günümüzde, sanal asistanlık, navigasyon, seyahat planlama, tercüme faaliyeti, dil yazım kontrolü, doktorlara teşhis ve tedavi sürecinde yardımcı olma, öykü ve şiir yazma, müzik besteleme, resim yapma, dil öğrenme, sunum hazırlama, video üretme, insansız sürüş desteği sunma, büyük veri analizi gibi çok çeşitli alanlarda şemsiye bir kavram olarak yapay zekâ araçlarından faydalanılabilmektedir. Fakat yapay zekâ teknolojisi ile gelinmek istenen nokta bundan çok daha ilerisidir. Hâli hazırda zihin teorisi adı verilen yapay zekâ teknolojisinin yanı sıra kendine ait bilince sahip ve öz farkındalığı olan yapay zekâ teknolojisi üzerine de çalışmalar ve deneyler devam etmektedir. Son zamanlarda medyaya da yansıyan insansı robot Sophia, zihin teorisi olarak adlandırılan ve hâlen geliştirme çalışmaları devam eden yapay zekâ türüdür. Bunun da ileri aşamasında, kendi bilincine sahip yapay zekâ teknolojisinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu durum, özellikle sorumluluk hukuku açısından, yapay zekânın hukuki statüsünün tespit edilmesini zorunlu kılmaktadır. Bununla birlikte, bu statünün tespiti, eser sahipliği ve telif korumasına ilişkin hukuki sorunların da çözümünde yol gösterici olabilir.

Her teknolojik gelişmede devletler, yeninin önünü tıkama ve hukuki düzenlemede geç kalınması hâlinde mağduriyetlere sebep olma kaygısı arasında ikilem yaşarlar. Diğer yandan yeni teknoloji topluma tamamen yerleştikten sonra hukuki düzenlemeleri yapmak çok daha zor olacaktır. Bu çerçevede genellikle bekle gör prensibi ile hareket edilmektedir. İşte bu durum collingridge ikilemi olarak adlandırılmaktadır. Yapay zekânın hukuki statüsünün tespiti de bu ikileme konu olmuş meselelerden biridir.

Çalışmada, öncelikle yapay zekânın tarihsel gelişiminden, yapay zekânın tanımı, makine öğrenmesi ve derin öğrenme kavramları ile yapay zekâ türlerinden söz edilecektir. Ardından, yapay zekânın hukuki statüsüne ilişkin öğretide ileri sürülen görüşler ortaya konulacaktır. Çalışma, nihayet kendi görüşümüz ve önerilerimizin açıklanması ile tamamlanacaktır.