Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Çalışan Buluşlarında Belirsizlik Sorunu

Ambiguity Problems of Employee Inventions

İlhami GÜNEŞ

Buluş teknolojide ve dolayısıyla insan yaşamını ilgilendiren her alanda sorunların çözümü ve verimlilik, ilerleme sağlayan fikirlere verilen mertebedir. Elbette bu sözel tanımın hukuki bir karşılığı olmak zorundadır. Genel kural, buluşun buluşçuya ait olmasıdır. Ama ayrık durumlar çalışan buluşlarında görülür. Buluşlar genellikle AR-GE alanına yatırım yapan firmalarda, bu ve diğer üretim bölümlerinde çalışanlarca bulunur ve geliştirilirler. Bu nedenle, buluşların hizmet sözleşmesi ile sıkı bir ilinti veya bağlantı içinde doğduğu kabul edilmektedir. Bu bakımdan, hizmet sözleşmesi veya benzeri ilişki içinde meydana gelen buluşlarda, buluşçu ve buluş sahibi ayrımı; buluşu yapan işçinin bedel hakkı, manevi olarak ödüllendirilmesi ve işverenin buluş üzerindeki haklarının düzenlenmesi gerekmiştir. Yasa koyucu çalışanların ekonomik olarak işverenle müzakere güçlerinin düşük oluşunu dikkate alarak emredici nitelikte hükümler öngörmüştür. Bunun anlamı işverenlerin, çalışanlarını buluş faaliyetleri bakımından ortaya çıkacak hakları konusunda yasanın aksine sözleşmeler yaparak kısıtlayamayacaklarıdır.

Patent İsteme Hakkı, Çalışan Buluşu, Hizmet İlişkisi İçinde Buluş.

Invention is a stage awarded to the ideas solving problems and providing productivity, improvement in the technology and hence in every field concerning the human life. This verbal definition must certainly have a legal consideration. The general rule is that the invention belongs to the inventor. However, exceptions are seen in the employee inventions. In general, inventions are invented and enhanced in the companies making investments in R&D field by the employees working in these and other departments. Therefore it is widely acknowledged that inventions emerge in a close relation and connection with the service contract. In this regard, it is required to regulate the distinction between the inventor and the owner of the invention, the right of reward for the employee who made invention, awarding morally and rights of the employer on the inventions that emerge within the scope a service contract or similar relationships. The legislator set forth provisions in compulsory nature taking into consideration that the employees have economically lower negotiation power with the employer. Its meaning is that the employers shall not restrict their employees on the rights that might arise with the invention activities, by entering into agreements contrary to the law.

Right to Request a Patent, Employee Inventions, Inventions in the Course of Employment.

I. Buluşçu ve Patent İsteme Hakkı

Kural olarak, buluş ancak insan tarafından meydana getirilebilir. Bunun en önemli sebebi buluşun akıl kullanmayı da gerektirmesidir. Patent isteme hakkının ilke olarak buluş sahibine ait bulunduğu,1 patent isteme hakkının devredilebileceği, buluş yapmayanın buluş üzerindeki hakkının yasanın emri gereği devir veya sonradan devren iktisap yoluyla olabileceği, SMK’nın 109. maddesinde açıklanmıştır. Çalışma ilişkisi ile bağlantılı buluşlarda konu özellik arz etmektedir.

Amatörce çabalayan buluşçuların (mucit) romantik imajları Patent Hukuku hakkındaki izlenimi etkileme konusunda önemli bir oynamakla beraber, buluşların çoğu, dev şirketlerce işe alınmış olan profesyonel araştırmacılar tarafından gerçekleştirilmektedir. Patent Hukuku böyle firmaların mali beklenti ve menfaatlerini kabulle karşılamaktadır. Çalışanın yaptığı buluşlarda, çalışandan ziyade onu çalıştıran tarafın hak sahipliği bulunmaktadır.2

Patent isteme hakkı, buluşu yapana veya onun haleflerine aittir. Buluşu yapan kişi eğer hizmet akti ile çalışmıyorsa başvuru hakkı serbest bir buluş sahibi olarak kendisine veya yasal veya sözleşmeyle belirlenen haleflerine (örneğin hak devrettiği bir tüzel kişiye, mirasçısına vs.) aittir. Bu nedenle, Patent başvurusunda bulunmak için buluş sahibi olmak (mucit olmak) şart değildir. Buluşla ilgili hakları devir alan kişi de patent başvurusunda bulunabilir. Burada işverenlerin patent sahibi olmasından söz edilmektedir. Ayrıca, buluşçu hakkı sözleşme yaparak bir üçüncü kişiye devredebilmektedir. Öte yandan buluş, bir hizmet ilişkisi altında ve o kapsamda meydana getirildiğinde devir keyfiyeti kanundan kaynaklanmaktadır. İşveren için böyle bir buluş başvurusu yapmak hem hak hem de yükümlülük mahiyetini taşımaktadır (SMK 115/1 ve 116/1 maddeler).

Aynı buluş birbirinden bağımsız birden çok kişi tarafından aynı zamanda gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı, daha önce başvuru yapana veya diğerine göre rüçhan hakkı olana aittir. Fakat önceki başvuru sahibi başvurusunu geri alırsa, önceki başvuru ret edilirse sonraki buluş sahiplerinden birinin hakkı yeniden doğar. Patent ve faydalı model olarak korunabilir nitelikteki çalışan buluşları bakımından, SMK’nın yukarıda incelenen ilgili hükümleri ve ÇBY uygulanmaktadır.

Buluş veya küçük buluş niteliğini taşımayan, teknolojik iyileştirmeler için ‘çalışan buluşu’ nitelemesi ve uygulaması yapılamaz. Çalışanların, çalışan buluşları için, buluşçu olarak adlarının verilmesi yoluyla manevi tatminleri ve uygun bedel almak şeklindeki maddi haklarla ödüllenmeleri, yenilikçiliğe katkı sağladığı gibi, iş barışına da hizmet etmektedir. Bu konuda kesin bir yargıda bulunmak güçtür, zira iyileştirme tekliflerinin Patent hukuku bakımından teknik karakter taşıyıp taşımadığı, ilgili alanda bir teknik sorunu çözüp çözmediği ve önerilen iyileştirmenin patentlenebilirlik koşullarını taşıyıp taşımadığına bakılması gereklidir. Verimlilik artışı, maliyetleri azaltma gibi sonuçlar patentlenme koşullarını taşımak kaydıyla tescile götürülebilir.3 Buna göre buluş doğrudan doğruya buluşu yapan veya onun hak devrettiği kişi tarafından başvuruya götürülebilir ve tescil kararı verildiğinde buluşun sahibi olur. Devir, sözleşme gereği olabileceği gibi hizmet buluşu örneği, bazı hallerde yasal emredici kurallar gereği de olabilir.

Teknik iyileştirme ve geliştirme seviyesinde kalan fikirler bakımından çalışanın fikri mülkiyet hakkı talep etmesine dayanak teşkil edecek bir yasal hüküm bulunmamaktadır. Ancak bu işlemlerin, önerilerin veya fikirlerin patent tescil şartlarını taşıma ihtimali bulunmaktadır. Eğer bu fikirler Dünya’nın her hangi bir yerinde henüz tekniğin bilinen durumuna dahil olmamış, patentten istisna edilen konulardan değil ise ve araştırmalar sonrasında ‘yeni ve buluş basamağı’ içerdiği belirlenirse patent tescil kararı verilebilecektir.

II. Genel Olarak Çalışan (Hizmet) Buluşları

İş akdi çerçevesinde faaliyet gösterilirken yapılan, hizmet buluşu bakımından iki tarafın da hak ve yükümlülükleri bulunmaktadır. İşveren buluş başvurusu yapmalıdır. Bunun sağlamak adına, çalışanın da, mevcut teknik alan ve sorun, buluşun unsurları ve bunu nasıl gerçekleştirdiği konularını işverenine rapor etmesi, açıklaması gereklidir. Eksiklik varsa, işveren süresinde uyarmalı, eksikliğin tamamlanmasını istemelidir. Patent tercihi yerine alternatif olarak işveren buluşu ‘iş sırrı’ yapabilir ve patent alınmışçasına işçiye makul bedel verebilir. Kendi pazarı dışında olan ilgilenmediği ülkelere patent başvurusu yapabilmesi için işçiye izin ve fırsat verebilir, nitekim Çalışan Buluşlarına Yüksek Öğretim Kurumlarında Gerçekleştirilen Buluşlara ve Kamu Destekli Projelerde Ortaya Çıkan Buluşlara Dair Yönetmelik4 (ÇBY) bu konuyu düzenlemiştir. Hakkından vazgeçmeyi düşündüğü ülkeler bakımından buluşçuya fırsat vermeli, bildirim yapmalıdır. Yasa koyucu çalışma ilişkisi çerçevesinde yapılan buluşların hak sahipliği bakımından gerçek hak sahipliği ilkesini yumuşatmıştır. Zira buluş işverenin karşıladığı mali desteklerle ortaya çıkmaktadır. Ayrıca çalışma ilişkisi sırasında hizmet verilirken buluş fikri ortaya çıkmaktadır. Ortam ve malzemeler işverene ait olup tüm riskler işveren üzerindedir.5

Yasa koyucu, çalışanların buluş yapmaya özendirilmesi amacıyla emredici nitelikteki hükümlerin işçi aleyhine değiştirilmeyeceğini öngörmüştür. SMK 117/1 maddesinde; “İşverenler tarafından, bu Kitabın çalışan buluşlarına ilişkin hükümlerine aykırı olacak şekilde çalışanların aleyhine düzenleme ve uygulama yapılamaz. Tarafların çalışan buluşlarına ilişkin sözleşme yapma serbestliği, hizmet buluşlarında patent verilmesi için yapılacak başvurudan; serbest buluşlarda ise çalışanın işverene yapacağı bildirim yükümlülüğünden sonra başlar” denilmektedir. Yine 2. bentte; “Hizmet buluşları ile serbest buluşlar konusunda işveren ile çalışan arasında yapılan sözleşmeler, çalışan buluşlarıyla ilgili emredici hükümlere aykırı olmasa dahi, önemli ölçüde hakkaniyetle bağdaşmıyorsa geçersiz sayılır. Aynı kural belirlenen bedel için de geçerlidir” düzenlenmiştir. Bu kuralların anlamı; buluşun rapor edilmesinden önce, işçi aleyhine (çalışanın haklarını yok edici) sözleşme ilişkisi kurulamamasıdır. Özellikle, gelecekte gerçekleşecek tüm buluş haklarının devri veya semerelerinden vazgeçme şeklindeki anlaşmaların, geçerli olmayacağı kabul edilmiştir.6

İstatistiklere göre; sanayileşmiş ülkelerde buluşların büyük bir bölümü, bir hizmet sözleşmesi altında çalışanlar tarafından yapılmaktadır. Bunun ana sebebi işletmeler bünyesinde araştırma ve geliştirmeler için uygun ortamın sağlanması veya işletmenin özel olarak bu iş için kurulmuş olmasıdır. Patent veya faydalı model belgesi ile korunabilecek olan işçi buluşları iki türlü olabilir:

1. Hizmet buluşu

2. Serbest buluş