Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anonim Şirketlerde Genel Kurula Ait Yetkilerin Tasfiye Aşamasındaki Görünümü

Considerations Relating to the Power of the General Meeting of a Joint-Stock Company During the Liquidation Phase

Basri VURAL

Anonim şirketin tasfiye aşamasına girmesi ile birlikte, olağan dönemde devredilemez yetkilere sahip olan, şirketin karar alma organı genel kurul, bir takım yeni yetki ve görevlere sahip olmakla birlikte, anonim şirket organlarının içine tasfiye memurlarının dahil olması ile, şirket organizasyon, yetki ve görev dağılım şemasında birtakım değişiklikler meydana gelmektedir. Doktrinde etkili şekilde analiz edilmeyen ve kanun koyucu nezdinde açıklayıcı hükümlere sahip olmayan, genel kurulun tasfiye aşamasında ki görünümü konusunun açıklığa kavuşturulması hususu pratik açıdan büyük önem arz etmektedir. Bu makale kapsamında öncelikle tasfiye aşamasına geçen anonim şirketin, ticaret unvanında, amacında ve işletme konusunda, tüzel kişiliği ve ehliyet hususlarında değişiklik olup olmadığı konusu ile, şirketin sermaye getirme yükümlüğü, tasfiye sürecinin şirketin taraf olduğu bazı hukuki ilişkilere nasıl yansıyacağı hususu ele alınmıştır. Devamında tasfiye sürecinin, genel kurulun yetki ve görev hanesine eklediği yeni görev ve sınırlamaların neler olduğu hususu mevcut hukuki altyapı çerçevesinde değerlendirilmiştir.

Genel Kurul, Tasfiye, Anonim Şirket, Amaç, İşletme Konusu, Unvan, Sermaye Getirme Yükümlülüğü, Esas Sözleşme Değişikliği, Sermayenin Azaltılması ve Artırılması, Kâr Payı Dağıtımı.

As a joint stock company enters into liquidation phase, the general assembly, the decision-making body of the company, which has inalienable powers in the ordinary period, has a number of new powers and duties, and with the inclusion of liquidators in the joint stock company organs, some changes occur in the company’s organization, authority and duty distribution scheme. It is of great practical importance to elucidate the matter of the appearance of the general assembly in the liquidation phase, which has not been effectively analyzed in the doctrine and has no explanatory provisions by the legislator. Within the scope of this article, first of all, the issue of whether there has been a change in the trade name, purpose and field of activity, legal personality and capacity of the joint stock company that has entered the liquidation phase, the obligation of the company to bring capital, and how the liquidation process will be reflected on some legal relations to which the company is a party are discussed. Subsequently, within the framework of the existing legal framework, the new duties and limitations that the liquidation process added to the powers and duties of the general assembly were evaluated.

General Assembly, Liquidation, Joint-Stock Company, Purpose, Subject Matter of Business, Title, Obligation to Bring Capital, Articles of Association Amendment, Capital Reduction and Increase, Distribution of Dividends.

I. Giriş

Etimolojik bakımdan Arapça kökenli olan tasfiye kelimesi “arıtma ayıklama ve temizleme” anlamına gelmektedir.1 Hukuki açıdan tasfiye, bir bütün oluşturan şirket malvarlığının, aktif ve pasiflerinin birbirinden ayrıştırılması prosedürü olarak tanımlanabilir.2 Şirketler hukuku anlamında, bir tasfiyeden bahsedebilmek için öncelikle sona ermiş bir şirketin varlığı gerekir. Ancak anonim şirketi sona erdiren durumlardan birinin ortaya çıkması, şirketi gerçek anlamıyla sona erdirmez, sadece tasfiyeye sokar.3 Sona erme ile başlayan tasfiye sürecine şirketin aktif ve pasiflerinin şirket hukukuna özgü birtakım kurallarla ayrıştırılması ile devam edilir. Bu ayrıştırmanın akabinde şirkete ait borçlar ödenir ve varsa alacakların ifası talep edilir. Son olarak şirket malvarlığında bir bakiye kalırsa, kalan miktar eşit bir şekilde pay sahiplerine dağıtılarak tasfiye işlemleri sonlandırılır. Ezcümle tasfiye prosedürünü, hukuksal sorunların çözüme kavuşturulduğu, tüm mal varlığından ari bırakılan bir şirketin, şirket kaydının ticaret sicilden silinerek sona erdirilmesi olarak tanımlamamız mümkündür.

Doktrinde tasfiye ile ilgili en ilginç tanımlama Wimpfheimer tarafından yapılmıştır. Ona göre tasfiye şirket binasının sökülerek parçalarına ayrıldığı ve belirli kanun hükümleri ile alacaklıların menfaatlerini korunduğu bir süreci ifade etmektedir”.4

Tasfiyede kural şirketin tamamen sona ermesidir. Kural bu olmakla birlikte, istisna en tasfiyeden dönülerek de tasfiye sona erdirilebilir. Her iki durumda da tasfiye sonuçlandırılmış olmaktadır.5

Sona erme kavramı ile neyin kastedildiği, bir şirketin ne zaman sona ereceği gibi hususların açıklığa kavuşturulması pratik ticaret hukukunda fevkalade önem arz etmektedir. Tasfiye ile birlikte şirket sona ermez, varlığını farklı bir amaca yöneltse de fiilen devam eder. Uygulamada var olan genel kanının aksine sona erme tasfiye sürecinin son aşaması değil, ilk aşamasıdır. Bu ilk aşamanın gerçekleşebilmesi için sona erme sebeplerinin varlığı gereklidir.6 İkinci aşama şirket sona erdikten sonra şirketin mevcut hukuki problemlerinin çözülmesi aşamasıdır. Üçüncü aşama ise şirketin sicilden silinme aşamasıdır. Şirketin sicilden silinmesi ile birlikte, şirket hukuken ortadan kalkmış olacağı için, tasfiye prosedürü sona ermiş olacaktır.

Sona erme sebepleri, doktrinde kabul gören genel kanıya göre ikiye ayrılır.7 Birincisi esas sözleşmede ya da kanunda yer alan sona erme sebebinin gerçekleşmesi ile birlikte oluşan infisah halleri, ikincisi ise fesih halleri olarak incelenmektedir.

İnfisah halini, kanun ya da sözleşmede öngörülen sona erme sebebi gerçekleştiği takdirde kendiliğinden meydana gelen ayrıca bir karar alınmasına gerek olmayan sona erme hali olarak ifade edebiliriz. Fesih halinde ise, fesih yetkisine sahip olan kişilerin, bu yetkisini kanun ve esas sözleşmeye dayanarak kullanmaları durumunda ortaya çıkacak sona erme sebepleri olarak ifade etmemiz mümkündür. İnfisah halinde kural olarak sona erme kendiliğinden gerçekleşmekte yani ayrıca bir karar alınmasına ya da mahkemeye başvurulmasına gerek yoktur. Fesih halinde ise ancak bu yetkiye sahip olan kişilerin kanundan kaynaklanan yetkilerini kullanmaları durumunda sona erme gerçekleşecektir. Fesih isteme yetkisi ortaklığı sona erdirme yetkisini haiz kişiler ve ilgili bakanlıklara tanındığı gibi, bir mahkeme tarafından feshe karar verilebilir.

Sona erme sebepleri Türk Ticaret Kanunu’nda genel sona erme sebepleri (TTK m.529) ve özel sona erme sebepleri (TTK m.530, 531) olarak iki başlık altında düzenlenmiştir.

Buna göre Kanunda öngörülen genel sona erme sebepleri;