Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargıtay Kararları Doğrultusunda İştirak Türü Olarak Dolaylı Faillik ve Azmettirme

Indirect Perpetrator and Instigator as a Type of Complicity in the Light of Appeal Decisions of Supreme Court

Ali Rıza TÖNGÜR

İştirak kurumu içinde yer alan “dolaylı fail” ve “azmettiren” kavramlarının objektif koşulları yönüyle yakın duran görüntüsü, hukuk pratiğinde birbirlerine karıştırılmasına neden olabilmektedir. Çalışmamızın içeriğinde değinilecek olan yüksek yargı kararları da bu hususu tevsik eder niteliktedir.Esas itibarıyla, manevi unsur veya sübjektif koşulları dikkate alındığında birbirlerinden belirgin bir çizgiyle ayrılan bu iki kavramdan dolaylı faillik, asli bir iştirak türüyken; azmettiren, ikincil bir iştirak türüdür. Her iki kavram bakımından ortak unsur, gerçek veya fiziki failin arkasında suç işleme kastını taşıyan başka bir kişinin bulunmasıdır.Çalışmamızda öncelikle, iştirak kurumu üzerinde genel hatlarıyla durularak ardından, dolaylı fail ve azmettiren kavramları, mukayeseli hukuk yönü ve yüksek yargı içtihatları da göz önünde bulundurularak kapsamlı şekilde ele alınacak ve anılan iki kavramın karşılaştırılması ile konu sonlandırılacaktır.

The close images of “indirect perpetrator” and “instigator” within the complicity structure due to their objective conditions cause confusing these concepts with each other in the law practice. The judgments of higher courts to be mentioned in this study are in the nature to approve this matter.In essence, because of these two concepts which are separated from each other with a clear line when taken into account by their moral elements or subjective conditions, perpetratorship is a primary level complicity and abettorship is a secondary level complicity. The common element concerning both concepts is the fact that there is another person who intends to commit an offence behind the real or physical perpetrator.In our study, first of all, complicity is dealt in general terms and then the concepts of indirect perpetrator and abettor are discussed comprehensively taking into account their comparative law aspects and case-laws of the higher courts and the subject is concluded by comparing the two mentioned concepts.

Complicity, Perpetrator, Accessory, Indirect Perpetrator, Instigator.

GİRİŞ

Yargıtay'ın yakın geçmişte verdiği birçok bozma kararında gerekçe olarak gösterilen nedenlerden biri de, “dolaylı fail” ve “azmettiren” kavramlarının birbirine karıştırılması hususudur. Örneğin, Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin, 15.05.2014 tarihinde vermiş olduğu, 2012/2076 Esas ve 2014/10001Karar sayılı ilamında; “…Sanığın, kusur yeteneği olmayan çocuğu suçun işlenmesinde araç olarak kullandığının anlaşılması karşısında; hakkında 5237 sayılı TCK'nın 37/2. maddesi yerine 38/2. maddesinin uygulanması…BOZULMASINA…” ifadesine yer verdiği görülmektedir. Burada anılan ve çalışma içeriğinde yer verilecek olan yüksek yargı kararları çerçevesinde, esasen iştirak kurumu bünyesinde yer alan bu iki kavramın, karşılaştırmalı hukuktaki benzer düzenlemeler de dikkate alınarak farklılıklarının daha net bir biçimde ortaya konabilmesi ve bu noktada uygulamada yaşanan tereddütlerin giderilebilmesi önem arz etmektedir.

Türk ceza hukukunda iştirak kurumu içeriğinde yer alan ve objektif koşulları itibarıyla birbirlerinden ayırt edilmesi ilk bakışta kolay olmayan ve uygulayıcılar arasında tereddütlere yol açan “dolaylı fail” ve “azmettiren” kavramları, yakından incelendiğinde esas itibarıyla birbirinden farklı oldukları kolayca anlaşılacaktır. Dolaylı fail, asıl ya da birincil failliğin türü iken; azmettiren, şeriklik veya ikincil failliğin bir türü olarak düzenlenmiştir. Bu iki kavram arasındaki en önemli ayırımı, suçun maddi konusunu oluşturan fiili işleyen failin, gerçekleştirdiği eyleminin suç olduğunu bilerek yani kasten hareket edip etmediği hususu oluşturur.

Dolaylı faillik bakımından, araç olarak kullanılan kişinin temyiz kudretini haiz olmaması ya da iradesinin hata, hile veya ikrah gibi yollarla fesada uğratılmış olması esastır. Belirtilen bu durumlar haricinde, suç işleme iradesi olmayan kişinin, başka birinin ikna ya da telkini suretiyle suç işlemesi halinde ise azmettirme vukuu bulacaktır.