Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Taşıyanın Uluslararası Güvenli Yönetim Kodu (UGYK) Kapsamındaki Yükümlülükleri ve Taşıyanın Geminin Sefere Elverişsizliğinden Doğan Sorumluluğuna Etkisi

Carrier’s Obligations Under International Safety Management Code (ISM Code) and Their Implications on Carrier’s Duty of Seaworthiness

Gülfer MERİÇ

Uluslararası Güvenli Yönetim Kodu (UGYK) seyir emniyetini sağlamayı ve kirliliği önlemeyi amaçlayan, bu doğrultuda öngörülen ulusal ve uluslararası düzenlemelere uygunluğun sağlanması için her gemide Güvenli Yönetim Sistemi oluşturulması ve uygulanmasını öngören kurallardır. UGYK, SOLAS Sözleşmesi’nin bir bölümü olarak kabul edildiğinden Sözleşme’ye taraf devletler bakımından bağlayıcıdır. UGYK, her ne kadar taşıyanın yükümlülüklerini ve sorumluluğunu doğrudan düzenlemese de, öngördüğü kurallar bağlamında taşıyanın yükümlülüklerini ve bu itibarla da sorumluluğunu doğrudan etkiler niteliktedir. Çalışmamızda öncelikle taşıyana bu kapsamda düşen yükümlülükler ele alınmıştır. Ardından bu yükümlülükler bağlamında taşıyanın gemiyi sefere elverişli bir halde bulundurma yükümlülüğüne etkisi değerlendirilmiştir.

Uluslararası Güvenli Yönetim Kodu, Seyir Emniyeti, Taşıyanın Sorumluluğu, Elverişsizlik, Taşıyanın Özen Yükümlülüğü.

The International Safety Management Code (ISM Code) is a set of rules aimed at ensuring safety of navigation and prevention of pollution and requires the establishment and implementation of a Safe Management System for each ship to ensure compliance with national and international regulations stipulated in this direction. Since the ISM Code is accepted as a part of the SOLAS Convention, it is binding for the contracting states. Although the ISM Code does not directly regulate the obligations and liability of the carrier, it directly affects the carrier’s obligations and therefore the liability of the carrier in the context of the rules it stipulates. In our study, the obligations of the carrier in this context and its effect on the liability of the carrier are evaluated.

International Safety Management Code (ISM Code), Navigational Safety, Carrier’s Liability, Unseaworthiness, Due Diligence of the Carrier.

I. Uluslararası Güvenli Yönetim Kodu’nun Hukuki Statüsü

Gemilerin emniyetli bir şekilde işletilmesinin sağlanması için insan faktörünün öneminin anlaşılması üzerine IMO Genel Kurulu 4 Kasım 1993 tarihinde A.741 (18) sayılı kararı kabul etmiştir.1 Bu karar ardından Uluslararası Güvenli Yönetim Kodu olarak 19 Mayıs 1994 tarihinde SOLAS Sözleşmesi’ne IX numaralı ayrı bir bölüm olarak eklenmiştir.2 Bu çerçevede Uluslararası Güvenli Yönetim Kodu (“UGYK”), 1974 tarihli Denizde Can Emniyeti Sözleşmesi’nin (“SOLAS Sözleşmesi”) bir eki niteliğinde kabul edilerek, 1 Temmuz 1998 tarihinde yürürlüğe girmiş3 ve böylelikle SOLAS Sözleşmesi’ne taraf olan devletler bakımından bağlayıcı hale gelmiştir.4 UGYK, Türkiye bakımından da aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.5

UGYK yalnızca gemiler ve gemi işletmeciliği yapan şirketler bakımından uygulanmakla beraber uygulama alanı gemilere ilişkin fazla sınırlandırılmamıştır. UGYK, ticari amaçla kullanılmayan devlet gemileri hariç olmak üzere, SOLAS Sözleşmesi’ne taraf devlet bayrağını taşıyan ve uluslararası sefere çıkan her tür gemi bakımından uygulama alanı bulmaktadır.

II. UGYK Uyarınca Taşıyanın Hukuki Statüsü

UGYK, seyir emniyetinin sağlanmasına ve çevrenin korunmasına ilişkin tedbirler öngörmeyi amaçlamaktadır.6 UGYK esas itibariyle, seyir emniyetine ilişkin milletlerarası sözleşmeler ve kurallarla öngörülen esasların uygulanacağı bir Güvenli Yönetim Sistemi7 oluşturulmasını öngörmektedir.8 Bu itibarla muhtemel risklerin güvenlik ve çevre politikası çerçevesinde değerlendirilmesi sonucunda fiilen uygulanacak, gerekli hallerde değişen koşullara uyarlanacak nitelikte bir Güvenli Yönetim Sistemi oluşturulması gerekmektedir.9 Bu sistemin yalnızca oluşturulması yeterli değildir, aynı zamanda sürekli olarak uygulanması ve uygulanmasının devamlılığının sağlanması gerekmektedir. UGYK uyarınca, Güvenli Yönetim Sisteminin oluşturulması, uygulanması ve devamlılığının sağlanması konusunda, “Şirket” ve bu kavram kapsamında yer alan kişiler sorumludur.10

UGYK’nın m.1.1.2 uyarınca “Şirket”, “gemi maliki ya da gemi malikinden geminin işletilmesi sorumluluğunu devralan ve Uluslararası Güvenli Yönetim Kodu’nun gerektirdiği görev ve sorumlulukları üstlenen gemi işletme müteahhidi, yönetici ya da herhangi başka bir kişi ya da kuruluş” olarak tanımlanmıştır. Bu itibarla şirket, gemiyi işleten gemi maliki olarak donatan olabileceği gibi gemi malikinden geminin işletilmesini devralmış kişi, yani gemi işletme müteahhidi ve yahut da gemi yöneticisidir.11 “Şirket” kavramı, bu sıfatı haiz kişilerin tüzel kişi olduğu izlenimini uyandırsa da UGYK uyarınca öngörülen tanım kapsamında gerçek kişiler de şirket olarak nitelendirilebilecektir.12

Taşıyan, deniz yoluyla eşya taşıma taahhüdünde bulunan kişi olmakla beraber donatan ya da işleten olması gerekmemektedir.13 Bu itibarla “taşıyan” gemi aynı zamanda donatan ya da gemi işletme müteahhidi olmadığı takdirde UGYK uyarınca “şirket” kavramına dahil değildir.14 Bu durumda UGYK’dan doğan görev ve sorumluluklar donatan ya da gemi işletme müteahhidi olmayan taşıyan üzerinde doğmayacaktır.15 Bununla birlikte aynı durum fiili taşıyan için de söz konusudur. Zira bir kimsenin fiili taşıyan olarak nitelendirilebilmesi için taşımanın kendisine bırakılan kısmını fiilen gerçekleştirmesi şartı aranmamaktadır; bu taşımayı taahhüt etmesi yeterli sayılmaktadır.16

Sonuç itibariyle UGYK ile öngörülen yükümlülüklerin taşıyan üzerinde doğması için taşıyanın aynı zamanda “şirket” sıfatını haiz olması, dolayısıyla donatan ya da gemi işletme müteahhidi olması gerekmektedir.

III. Taşıyanın UGYK’dan Kaynaklanan Yükümlülükleri

UGYK kapsamında taşıyanın yükümlülükleri ve sorumluluğu doğrudan düzenlenmemektedir. Bununla beraber UGYK, taşıyanın sorumluluğunu etkiler niteliktedir. Nitekim sefere elverişlilik kavramının içeriği teknik nitelikte olduğundan UGYK ile öngörülen yükümlülüklerle yakından ilgilidir.17 Örneğin ambar kapaklarının bakımının yapılmamış olması halinde ortaya çıkan yüke elverişsizlik nedeniyle yük zarar gördüğü takdirde yükle ilgili bununla ilgili olarak geminin bakımlarını yaptırmakla sorumlu olan şirkete başvurmayacak, zararının tazmin edilmesi için navlun sözleşmesi yaptığı taşıyana başvuracaktır.18 Taşıyan elbette ki aynı zamanda UGYK bakımından “şirket” sıfatını haiz olmadığı takdirde şirkete rücu edebilecektir ancak bu durum kendisine tazminat talebi yöneltilebilmesini engellemeyecektir.

Öte yandan bilindiği üzere uygulamada navlun sözleşmelerini akdederken matbu sözleşmeler kullanılmaktadır. Uygulamada kullanılan standart zaman çarteri ve yolculuk çarteri sözleşmelerinin hepsinde UGYK’ya uygunluğun sağlanmasına yönelik bir şart bulunmamaktadır. Standart çarter partilerin birçoğu, geminin kararlaştırılan ticari sınırlar dahilinde çalışmasını mümkün kılmak için ilgili tüm uluslararası kurallara ve düzenlemelere uygun olmasını sağlamaya yönelik birtakım şartlar içermektedir. Baltık ve Uluslararası Denizcilik Konseyi (BIMCO), standart zaman çarter partileri ve yolculuk çarter partilerinde UGYK’ya uygunluk şartını öngören özel bir hükme ihtiyaç duyulmadığı görüşünü benimsemiştir.19 Bununla beraber üyeleri tarafından dile getirilen talepler sebebiyle BIMCO, çarter partilere eklenmek üzere20 UGYK’ya spesifik olarak atıf yapan geniş kapsamlı ve tarafsız nitelikte bir UGYK klozu geliştirmiştir: