Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Cumhurbaşkanına Hakaret ve Devletin Egemenlik Alametlerini Aşağılama Suçları

The Offences of Insult to the President and Insult to the Sovereignty Signs of State

Hasan SINAR

Cumhurbaşkanına hakaret ve devletin egemenlik alametlerini aşağılama suçları, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan özel tahkir suçları şeklinde ortaya çıkarlar. Bunlardan TCK md. 299’da düzenlenen cumhurbaşkanına hakaret suçu, devletin başı sıfatıyla devleti temsil eden cumhurbaşkanının şahsına yönelik hakaret fiillerini cezalandırmakta ve böylelikle nihai tahlilde devletin prestij ve saygınlığını korumayı hedeflemektedir. TCK md. 300’de düzenlenen devletin egemenlik alametlerini aşağılama suçu ise, Türkiye Cumhuriyeti devletinin egemenlik sembolleri olan Türk bayrağına ve İstiklal Marşı’na yönelen tahkir fiillerinin cezalandırılmasını öngörmektedir. Bu çalışmada, öncelikle her iki suç tipinin yapısal unsurları, bu suçların ortaya çıkışına ilişkin tarihsel süreçler ve karşılaştırmalı hukuktaki düzenlemeler ışığında irdelenecek ve ardından sonuç bölümünde ise gelecek perspektifine dayalı olarak her iki suç tipinin gerekliliğine ilişkin somut öneriler içeren bir değerlendirme yapılacaktır.

Cumhurbaşkanına Hakaret, Laesa Maiestas, Devletin Egemenlik Alametlerini Aşağılama, Türk Bayrağı, İstiklal Marşı, Ultima Ratio Prensibi.

Insult to the president and insult to the sovereignty signs of state are designed as special defamation offences in Turkish Penal Code (TPC). The first offence, Insult to the President designed in Art. 299 of TPC aims to protect the prestige and dignity of the state by punishing the acts of insult to the president as the head of state who represents the State himself. Insult to the sovereignty signs of State designed in Art. 300 of TPC is makes the insult to the sovereignty symbols -Turkish flag and National Coat of Arms- a criminal offence. In this study, firstly the structural elements of both offences will be analysed by considering the historical processes on the develepment of these offences and also the legislations in comparative legal systems. Afterwards, the necessity of both offences will be evaluated by offering concrete suggestions based on the future perspective.

Insult to the President, Laesa Maiestas, İnsult to the Sovereignty Signs of State, Turkish Flag, National Coat of Arms, The Principle of Ultima Ratio.

A. CUMHURBAŞKANINA HAKARET

Parlamenter rejimlerde yürütme erki, devlet başkanı ve bakanlar kurulundan oluşan iki başlı (dualist) bir yapıya sahiptir. Bu sistemin kaynağı, tarihsel süreç içerisinde toplumsal ihtiyaçlar ile paralel bir şekilde çevrilen ve kendi pragmatik modelini üreten İngiliz Parlamenter monarşisidir1. Bu sistemde, devlet başkanı İngiltere, Belçika, Hollanda gibi ülkelerde olduğu gibi monark olabileceği gibi, Türkiye'de olduğu gibi Cumhurbaşkanı da olabilir2.

Cumhurbaşkanı, devlet şekli cumhuriyet olan ülkelerde devlet başkanına verilen isimdir. Cumhurbaşkanı yürütmenin başıdır ancak siyasi sorumluluğu olan bakanlar kurulundan ayrı ve farklı bir konumdadır. Bu açıdan, parlamenter rejimlerde Cumhurbaşkanı, yasama ile yürütme arasındaki dengeyi sağlayan ve temsilci görevler üstlenen bir makam olarak işlev gösterir3.

Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı makamı, 1921 Anayasası'nda 29 Ekim 1923'de yapılan değişiklik ile oluşturulmuş ve sonraki dönemde yapılan 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarında da bu makam korunmuştur4. Halen yürürlükte bulunan 1982 Anayasası'nın "Cumhuriyetin Temel Organları" başlıklı üçüncü kısmının "Yürütme" başlıklı ikinci bölümünde düzenlenmiştir. 1982 Anayasası'na göre Cumhurbaşkanı, Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir (md. 104).