Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Elektronik Tebligatın Uzlaştırma Kurumunda Uygulanması Sorunsalı

The Problematic of the Implementation to the Electronic Notification in the Reconciliation Institution

Korhan YEĞRİM

Tebligat, bir hukuki işlemin yetkili merci aracılığıyla kanunda öngörülen usule riayet edilerek fiziki ya da elektronik ortamda muhataba ulaştırılarak bilgilendirilmesi ve bunun delil kayıtları ile belgelendirilmesi faaliyetidir. Elektronik tebligat ise, Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesi ile zorunlu ya da ihtiyari olarak uygulanabilen, elektronik iletinin muhataba ulaşmasını takiben beşinci günün sonunda tebliğin yapılmış sayıldığı, elektronik ortamda gerçekleşen tebligat yöntemidir. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak elektronik tebligat kullanımı da yaygınlaşmıştır. 7201 sayılı Kanun’un 7/a hükmü, ilk düzenlendiğinde sınırlı sayıda tüzel kişiye elektronik tebligat zorunluluğu getirilmekte iken; 01.01.2019 yürürlük tarihli 7101 sayılı Kanun değişikliği ile muhataplar arttırılarak bütün özel hukuk tüzel kişilerine ve noterlere, avukatlara, sicile kayıtlı arabuluculara ve bilirkişilere e-tebligat zorunluluğu öngörülmüştür. Elektronik tebligatın tebellüğ tarihi ve zorunlu muhatapları öğretide tartışmalıdır. Uzlaştırma, kanuni normlarda öngörülen suçlarda geçerli olan, şüpheli veya sanığın mağdur ya da suçtan zarar gören ile bir edim üzerinde ya da edimsiz olarak anlaştıkları, uyuşmazlığı yargılama dışı özgür iradeleri ile çözdükleri alternatif bir yöntemdir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve devamı maddelerinde düzenlenen bu müessese, taraflar arasında uyuşmazlığın kısa sürede ve daha az masrafla sonuçlanmasını sağlayarak, adliyelerin yükünü hafifletmekte ve usul ekonomisine de katkı sağlamaktadır. Elektronik tebligatın uzlaştırma kurumunda uygulanabileceğine ilişkin bir kanuni düzenlemenin bulunmaması ve Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinde e-tebligat zorunluluğu öngörülen kişilerde uzlaştırmacının yer almaması eleştiriye açık hususlardır. Çalışmamızda elektronik tebligat ve uzlaştırma kurumu mukayeseli hukuk, teori ve uygulamada yer alan görüşler çerçevesinde ele alınmıştır. Elektronik tebligatın uzlaştırma kurumunda uygulanabilirliği öğreti ve Yargıtay içtihatları dikkate alınarak detaylı bir şekilde izah edilmiştir.

Uzlaştırma, Elektronik Tebligat, Usulsüz Tebligat, Tebliğ Tarihi, Uzlaştırmada E-Tebligat.

Notification is the activity of informing the addressee of a legal transaction through the competent authority by delivering it to the addressee physically or electronically in compliance with the procedure stipulated in the law and documenting it with evidence records. Electronic notification, on the other hand, is an electronic notification method that can be applied compulsorily or optionally in accordance with Article 7/a of the Notification Law, where the notification is deemed to have been made at the end of the fifth day after the electronic message reaches the addressee. In parallel with the development of technology, the use of electronic notification has also become widespread. While Article 7/a of Law No. 7201, when it was first regulated, imposed the obligation of electronic notification to a limited number of legal entities; With the legal amendment numbered 7101 dated 01.01.2019, the addressees were increased and e-notification obligation was stipulated for all private law legal entities and notaries, lawyers, registered mediators and experts. The date of notification and mandatory addressees of electronic notification are controversial in the doctrine. Conciliation is an alternative method, which is valid for the crimes stipulated in the legal norms, where the suspect or the defendant agrees with the victim or the person harmed by the crime on an act or without an act, and resolves the dispute with their free will outside the trial. This institution, which is regulated in Articles 253 and following of the Code of Criminal Procedure, eases the burden of the courthouses and contributes to the procedural economy by ensuring that the dispute between the parties is concluded in a short time and with less expense. The absence of a legal norm stipulating that electronic notification can be applied in the conciliation institution and the fact that the conciliator is not included in the persons for whom e-notification is obligatory in Article 7/a of the Notification Law are open to criticism. In our study, electronic notification and the conciliation institution are discussed within the framework of comparative law, theory and opinions in practice. The applicability of electronic notification in the conciliation institution has been explained in detail by taking into account the doctrine and case law of the Court of Cassation.

Conciliation, Electronic Notification, Improper Notification, Date of Notification, E-Notification in Conciliation.

GİRİŞ

Bireylerin yapılan bir yargılamada mahkemede savunma hakkını kullanması, hüküm verilmiş bir dosyada kanun yoluna başvuruda bulunması, kendilerini ilgilendiren yargılamalardan haberdar olmalarına bağlı olup; bu da tebligat vasıtasıyla sağlanmaktadır. Tebligat bir hukuki kavram olarak kanunda öngörülen usule göre yetkili makam ve merci tarafından, muhatabın kendisini ilgilendiren hususlarda bilgilendirilmesi ve bunun belgelendirilmesi işlemidir1 .

Yargılama sürelerinin başlatılması, hukuki bir işlemin veya kararın kesinleştirilmesi muhataba tebligatın ulaştığının belgelendirilmesi ile sağlanır. Bu anlamda tebligatın bilgilendirmek ve belgelendirmek olmak üzere iki tane temel kurucu unsuru bulunur2 . Tebligatın hukuki manada hüküm ve sonuçlarını doğurması, kanunda öngörülen usul şekillerine riayet edilmesi ile gerçekleşir. Bu bağlamda tebligat, şekli ve usuli bir işlemdir3 . Tebligatın şekline, usulüne ilişkin bir noksanlık ya da hatalı işlem tebligatın usulsüz olmasına sebebiyet verecektir4 .

Bilişim alanında yaşanan baş döndürücü gelişmeler tebligat hukukuna da yansımış ve elektronik tebligat adı altında yeni bir tebligat türü doğmuştur5 . Elektronik tebligat, kanuni zemine ilk kez 7201 sayılı Kanun’un 7/a maddesi ile kavuşmuş ve bu düzenleme 2011 ve 2018 yıllarında iki kez değişikliğe uğramıştır6 . İlk düzenlemede yalnızca tüzel kişiler zorunlu e-tebligatın muhatabı olarak belirlenmişti. Ancak bu düzenlemede dahi bütün tüzel kişiler zorunlu tutunamayıp, yalnızca kanuni düzenlemede tahdidi olarak sayılan tüzel kişiler muhatap olarak öngörülmüştü. Son değişiklik ile (2018 kanuni düzenlemesi) tüzel kişiler bakımından zorunlu e-tebligat kapsamı genişletilmiş ve bazı meslek grupları dikkate alınarak ilk kez gerçek kişiler için zorunlu e-tebligat usulü ihdas edilmiştir7 . Elektronik tebligat, Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 3’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının ç bendi uyarınca, Tebligat kanunu ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği’ne riayet edilerek elektronik ortamda gerçekleştirilen tebligat olarak tanımlanmıştır. Elektronik tebligatın da tıpkı fiziki tebligat gibi bilgilendirme ve belgelendirme unsurlarını ihtiva etmesi, usulüne uygun bir tebligat sayılması için olmazsa olmaz bir koşuldur8 .

Uzlaştırma, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada gibi Anglo-Sakson ülkelerde yaygın bir şekilde uygulanan ve ülkemiz sisteminde Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m. 253-255 hükümleri ile mevcut olan bir kurumdur. Bu kurum, tarafsız bir üçüncü kişinin aracılığıyla, failin maddi ya da manevi belirli bir edim ifa etmeyi taahhüt ettiği, mağdur ya da suçtan zarar görenin ise bu edim ile zararın giderilmesine icazet verdiği ya da edimsiz olarak fail ile uzlaştıkları alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir9 . Uzlaştırma sürecinin başlaması veya tebliğe cevap verilmemesine bağlı olarak uzlaştırmanın sona ermesi, usulüne uygun bir tebligat yapılması ile gerçekleşmektedir10 . Elektronik tebligatın uzlaştırma kurumunda uygulanmasına ilişkin gerek kanuni düzenlemede gerekse de Uzlaştırma Yönetmeliği’nde herhangi bir açık hüküm bulunmamaktadır.

Çalışmamızda elektronik tebligat (e-tebligat) ve unsurları, tebligat usulüne aykırı usulsüz tebligat halleri e tebligatın muhataba tebellüğ edilmiş sayıldığı durumlar ele alınacak; uzlaştırma kurumu ve süreci elektronik tebligat hükümlerinin uzlaştırma kurumunda uygulanabilirliği meselesi öğreti ve Yargıtay içtihatları çerçevesinde izah edilecektir.

I. ELEKTRONİK TEBLİGAT KAVRAMI, UNSURLARI, AMACI VE İLKELERİ, SÜJELERİ, YAPILMA USULÜ

Tebligat, sözlük anlamı olarak bir haberin ya da bilginin ilgili muhataba bildirilmesidir11 . Arapça kökenli bu sözcük “ulaştırma, nakletme, duyurma, bildirme, yetiştirme, eriştirme” manasına gelen tebliğ kelimesinin çoğulu olarak da kullanılmaktadır12 . Tebligat kelimesi aynı zamanda 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu’nun 3’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının cc bendinde “11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile diğer kanunlara göre tebliğ için posta veya elektronik posta yoluyla iletilen gönderi” şeklinde tanımlanmıştır13 . Hukuki anlamda tebligat ise, bir hukuki muamelenin, kanunun öngördüğü şekilde yetkili mercilerce yazı ya da ilan gibi vasıtalarla muhataba bildirimin yapılması ve bu bildirimin belgelendirilmesi işlemidir14 . Yargıtay içtihatlarında tebligat, bilgilendirme ve belgelendirme niteliğini haiz usuli bir işlem olarak tanımlanmaktadır15 . Bu bağlamda tebligatın bilgilendirme ve belgelendirme olmak üzere iki kurucu unsuru bulunmaktadır16 . Doktrinde bazı yazarlara göre ise, tebligatın hukuki anlamda hüküm ve sonuç doğurması bu unsurlara ek teslim unsurunu da taşımasına bağlı tutulmuştur17 .

Elektronik tebligat, hukuki bir işlemin tebliğinin elektronik araçlar kullanılarak ya da elektronik ortamda gerçekleştirilmesi olarak tanımlanır18 . Başka bir tanıma göre e-tebligat, “Tebligat Kanunu’nda yer alan tebliğ çıkarmaya yetkili merciler tarafından elektronik ortamda hazırlanmış olan tebligatların değiştirilemez ve inkâr edilemez şekilde güvenli elektronik posta yoluyla alıcılara iletilmesi” olarak tarif edilir19 . Kanuni bir hüküm olarak elektronik tebligat, Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 3’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının ç bendine göre, Tebligat Kanunu ve Elektronik Tebligat Yönetmeliğine uygun olarak elektronik ortamda gerçekleştirilen tebligattır20 . Alman hukukunda tebligat, İdari Tebligat Kanunu’nun 2. paragrafının 1’inci fıkrasında “Tebligat, yazılı veya elektronik bir belgenin bu Kanun’da belirtilen usulde muhataba tebliğ edilmesidir” şeklinde tanımlanmıştır21 . Elektronik tebligata Alman İdari Tebligat Kanunu’nun 5. paragrafın 5. fıkrasında yer verilmiştir. Bu hükme göre “Elektronik belge, alıcının adresini erişime açması koşuluyla elektronik ortamda teslim edilebilir. Kanuni bir hükme dayalı olarak alıcının talebi üzerine tebligat yapılır. Muhataba gönderilecek belge, nitelikli bir elektronik imza ile imzalanmalı ve üçüncü şahıslar tarafından yetkisiz erişime karşı korunmalıdır”22 . Yine elektronik tebligata Alman Medeni Usul Kanunu paragraf 173 hükmünde de rastlamaktayız. Bu hükme göre elektronik tebligat, güvenli bir iletişim yöntemi kullanılarak elektronik belgenin elektronik ortamda iletilmesidir23 .

Alman İdari Tebligat Kanunu’nun 5’inci paragrafının 4’üncü fıkrasında elektronik tebligatın yapılacağı gerçek ve tüzel kişi olarak, resmi merciler, kamu kurum ve kuruluşları, sicile kayıtlı avukatlar, patent vekilleri, noterler, mali müşavirler, yeminli mali müşavirler, muhasebe şirketleri öngörülmüştür. Ancak Almanya’da ülkemiz kanunlarında olduğu gibi bir zorunlu elektronik tebligat söz konusu değildir24 .

Elektronik tebligat, klasik usulde yapılan tebligatta olduğu gibi bilgilendirme ve belgelendirme şeklinde iki temel kurucu unsurunu ihtiva etmelidir25 . Bilgilendirme unsuru, elektronik ortamda oluşturulmuş bir belgenin, ilgili kişiye (muhataba), kendisini ilgilendiren bir elektronik mesajın PTT Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi (UETS) tarafından bilgilendirme amaçlı iletilmesi olarak ifade edilir26 . Bu hususta PTT tek hizmet sağlayıcı olarak görev yapmaktadır. Muhatabın bilgilerini içeren ve ekli dokümandan oluşan elektronik tebligat mesajı, güvenli elektronik imza ile imzalanarak elektronik posta adresine gönderilir ve böylece bilgilendirme işlemi tamamlanır27 .

Unsurlardan ikincisini oluşturan belgelendirme, elektronik ortamda üretilmiş bir belgenin internet vasıtasıyla işlem ve delil kayıtları ile ilgili kişiye iletildiğinin gösterilmesidir28 . PTT’nin, e-tebligatın güvenli şekilde yürütülmesi ve kayıtların saklanması hususlarında sorumluluğunun bulunması ve altyapısının yeterli olması sebebiyle belgelendirme fonksiyonu bütünüyle PTT vasıtasıyla sağlanmaktadır29 . Belgelendirme unsuru, elektronik tebligatın her aşamasının güvenli elektronik imza ile imzalanması ve zaman damgası ile kayıt altına alınması sebebiyle kolaylıkla tespit edilebilir30 . Belgelendirmede zaman damgası, elektronik tebligatın muhataba hangi tarihte yapıldığını göstermekte iken; delil kaydı, e-tebligatın muhataba yapılıp yapılmadığını ispatlamaktadır31 .

Elektronik tebligat, hukuk sistemimize ilk kez 11/01/2011 tarihli 6099 sayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yürürlüğe girmiştir32 . Anılan bu kanun ile elektronik tebligat, 7201 sayılı Kanunun 7/a maddesine eklenmiş ve bu sayede kanuni düzenlemeye kavuşmuştur. Söz konusu bu hüküm, güncel gelişmelere paralel olarak 28/02/2018 tarihinde 7101 sayılı Kanun ile değişikliğe uğramış ve madde metni yeniden kaleme alınmıştır. Yapılan bu düzenleme ile elektronik tebligatın yapılmasının zorunlu olduğu muhatap sayısı arttırılmıştır33 .

Elektronik tebligatta amaç, tebliğ işlemlerinin hızlı bir şekilde muhataba yapılması suretiyle bilgilendirmenin gerçekleştirilmesi ve bu yolla yargılamanın makul sürede bitirilmesidir34 . Muhatabın kendisini ilgilendiren hukuki karar ya da işleme karşı kanun yollarına başvuruda bulunmak veya adil yargılanma hakkını kullanmak da tebligatın diğer amaçları arasındadır35 . Elektronik tebligat, adil yargılanma, hukuki dinlenilme hakkı ve usul ekonomisi olmak üzere üç temel usul ilkeye sahiptir36 . Kişilerin yargı mercileri önünde iddia ve savunma hakkını kullanabilmesi, bir başka deyişle hukuki dinlenilme hakkının tanınması tebligatın usulüne uygun ve zamanında yapılması ile sağlanmaktadır37 .

Adil yargılanma hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkı başlıklı 6’ncı38 maddesi ve Anayasa’nın 36’ncı39 maddesi ile güvence altına alınmış bir haktır. Tebligatın temel usul ilkelerinden olan adil yargılanma hakkı, tarafsız ve bağımsız niteliği haiz mahkemenin kanunla kurulmuş olmasını, yargılamanın kamuya açık yapılmasını ve makul sürede yargılama yapılarak aleni karar verilmesini garanti eder40 .

Elektronik tebligatın temel usul ilkelerinden bir diğerini oluşturan hukuki dinlenilme hakkı, muhatabın kendisine ilişkin bir yargılamadan haberdar edilmesini, bu hususta açıklama, ispat hakkını ve mahkeme tarafından dikkate alınma hakkını ihtiva etmektedir41 . Bilgilenme hakkı, kendisini ilgilendiren bir yargılamadan tarafın bilgi sahibi olmasını ifade ederken; açıklama ve ispat hakkı, yapılan yargılamadan bilgilendirildiği konuda muhatabın açıklama ve ispat hakkını kullanabilmesini ifade eder42 . Dikkate alınma hakkında ise, mahkemenin, tarafların yapmış olduğu izahatları dikkate alması, bunlarla ilgili değerlendirme yapması ve ulaştığı sonucu kararlara, somut ve anlaşılır şekilde yansıtması söz konusudur43 .

Tebligata ilişkin temel ilkelerden bir diğeri usul ekonomisidir. Usul ekonomisi; yargılamanın basit, makul giderle ve makul sürede kalite standardına uygun bir hizmetle ve düzenli şekilde yürütülmesi anlamına gelmektedir44 . Mahkemelerde yargılamaların uzun sürmesi çoğunlukla tebligat işlemlerinde yaşanan sorunlardan kaynaklanır. Usulüne uygun tebligat yapılmadığında, kanuni düzenlemelerde öngörülen süreler işlemeye başlamaz. Resmi tebligat haricinde özel posta yöntemine başvurmak da kanunun öngördüğü usule aykırı bir tebliğ olmasına neden olacak ve yetkili merci tarafından yeniden resmi tebligat çıkartılması külfeti doğacaktır. Dolayısıyla yapılan bu işlem usul ekonomisine aykırılık teşkil edecektir45 . Elektronik tebligatın muhataba ulaştığının delil kaydı ile belgelendirilmesi ile usulsüz tebligatın bu anlamda söz konusu olmaması, bilgilendirmenin zamanında yapılması sebebiyle yargılama sürelerinin uzamasının önüne geçilmesi ve tebligatın çıkarılması için kâğıt kullanımının gerekmemesi gibi avantajlar, elektronik tebligatın usul ekonomisine daha uygun bir tebligat yöntemi olduğunu göstermektedir46 .