Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

2010 Anayasa Değişikliği ile Türk Hukukuna Dâhil Edilen Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Hak Arama Yolu Olma İşlevi

The Ombudsman Institution by 2010 Constitutional Amendment in Turkish Law & Its Function as a Legal Remedy

Meriç KARAGÖZLER

Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık), 1982 Anayasası’nın 74. maddesinde 7.5.2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle birlikte Türk hukuk sistemine dâhil edilmiştir. Söz konusu Kurum, idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri incelemek üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bağlı bir anayasal kurum olarak öngörülmüştür. 1982 Anayasası’nın 74. maddesinin 5. fıkrasında düzenlenen “idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceleme” görevi, 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nda somutlaştırılmıştır. Kamu Denetçiliği Kurumu, diğer işlevlerinin yanı sıra üstlendiği hak arama yolu olma işleviyle, bağımsız ve yargı dışı bir denetim kurumudur. 1982 Anayasası’nın 40. maddesi de Kamu Denetçiliği Kurumu gibi temel hak ve özgürlükleri koruyucu bir ulusal makamı gerekli kılmaktadır.

Kamu Denetçiliği Kurumu, Hak Arama Yolu, 2010 Anayasa Değişikliği, Temel Hak ve Özgürlükler, İdarenin Denetimi.

The Ombudsman Institution was incorporated into the Turkish legal system as a result of the amendment made to Article 74 of the 1982 Constitution by the Law No. 5982 dated 7.5.2010. The aforementioned Institution is intended to function as a constitutional institution affiliated with the Turkish Grand National Assembly in order to investigate complaints about the administration’s operation. The duty of “investigating complaints about the functioning of the administration” regulated in the Article 74/5 of the 1982 Constitution was enshrined in the Law No. 6328 on the Ombudsman Institution. The Ombudsman Institution is an independent non-judicial audit institution, with the function of being a legal remedy among other functions. Article 40 of the 1982 Constitution also calls for the establishment of a national authority to protect fundamental rights and freedoms, such as the Ombudsman Institution.

Ombudsman Institution, Legal Remedy, 2010 Constitutional Amendment, Fundamental Rights and Freedoms, Control of Administration.

GİRİŞ

İdarenin denetlenmesi işleviyle ön plana çıkan Kamu Denetçiliği Kurumu, 2010 Anayasa Değişikliği ile Türk hukuk düzenine dâhil olmasını takiben, 6328 sayılı Kanun ile ayrıntılı olarak düzenlenmiş bir anayasal kurumdur. Söz konusu Kurum, ilgili Kanun uyarınca, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak, idarenin işlem ve eylemlerinin yanı sıra tutum ve davranışlarının denetimini de üstlenmiştir. Bu denetimin, idarenin yargısal denetiminden başlıca farkı, hukuka uygunluğun yanı sıra hakkaniyete ve insan haklarına uygunluğun da incelenmesidir. Gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişilerinin kolayca başvurabileceği, masrafsız bir hak arama yolu olan Kamu Denetçiliği Kurumu, idare tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen hak ihlallerini araştırmakta ve idareye yönelik tavsiye kararlar vermektedir.

Çalışmamızda öncelikle, hak arama yolu kavramı hakkında genel bilgiler verilerek 1982 Anayasası’nın 74. maddesi ile, ilgili Kanun ve Yönetmelik hükümleri ve örnek kararlar ışığında Kamu Denetçiliği Kurumu’nun hak arama yolu olma işlevi ele alınmıştır. Ardından, kamu denetçisine başvuru hakkının, aynı anayasa maddesiyle güvence altına alınan diğer haklarla ve Anayasa’nın 36. ve 40. maddeleriyle ilişkisi açıklanmıştır. Son olarak, anılan kurumun görev alanı ve yetkileri ile kuruma başvuru usulü, hak arama yolu işlevi bakımından değerlendirilmiştir.

Çalışmanın amacı, ülkemiz bakımından yeni sayılabilen ve toplum nezdinde gittikçe daha çok tanınan Kamu Denetçiliği Kurumu’nun hak arama yolu olma işlevinin anayasal dayanaklarını, önemini ve etkinliğini ortaya koymaktır.

I. HAK ARAMA YOLU KAVRAMI

Hukukun üstünlüğüne bağlı bir devlette temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olabilmesi için kişilerin meşru hak arama yollarından yararlanarak haklarını arayabilmeleri bir zorunluluktur. Hak ihlaline uğradıklarını iddia eden kişilerin, bu ihlalin tespiti, ortadan kaldırılması veya telafi edilmesi için başvurabilecekleri hak arama yolları mevcut olmalıdır.1

Hak arama özgürlüğü ise herhangi bir hakkı ihlal edilen bireylerin, bu ihlalin telafisi için başvurabilecekleri hak arama yolları ile bir hak arama yoluna başvurup başvurmama konusundaki özgürlüklerini ifade etmektedir.2 Anayasa Mahkemesi’ne göre de hak arama özgürlüğü, insan varlığını soyut ve somut değerleriyle koruyup geliştirmek amacıyla hukuksal olanakları kapsamlı biçimde sağlama, bu konuda tüm yollardan yararlanma hakkını içermektedir.3 Dolayısıyla Kamu Denetçiliği Kurumu’nun hak arama yolu boyutunun incelenmesi için öncelikle hak arama özgürlüğünün anlam ve kapsamı açıklanmalıdır.

Hak arama özgürlüğünün başlıca amaç ve işlevi, bireylerin diğer temel hak ve özgürlüklerini korumaktır. Ancak bu araçsal niteliği, onun bağımsız bir hak olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Başlı başına bir temel hak olan hak arama özgürlüğü, pozitif hukukun tanıdığı hakların ön koşulu ve usuli güvencesi olma özelliğini taşımaktadır.4 Bireylere tanınan hakların bir anlam ifade edebilmesi için bu hakların diğer bireyler ya da devlet tarafından ihlal edilmesi hâlinde söz konusu ihlalin giderilmesini devletten talep edebilmek gerekir. Hak arama özgürlüğünün bulunmadığı veya ölçüsüz bir biçimde sınırlanmış olduğu durumlarda ise gerçek bir güvenceden söz etmek mümkün değildir.

Hak arama özgürlüğü bakımından önem taşıyan bir husus, bu özgürlüğün, yargısal makamlara başvurmakla sınırlı olmadığıdır.5 Siyasi ve idari başvuru yolları da hak arama özgürlüğü kapsamındadır.6 Bu tür hak arama yollarında iddia ve savunma kavramları yerine, şikâyet ve itiraz gibi kavramların tercih edildiği gözlemlenmektedir.7

Öte yandan hak arama özgürlüğünün dava yoluyla kullanılması, yani yargısal başvuru, en etkili hak arama yoludur.8 Anayasa Mahkemesi de dava hakkının, hak arama özgürlüğü açısından önemini vurgulayan kararlar vermektedir.9 Bu çerçevede örneğin, bazı idari işlemleri yargı denetimi dışında bırakan10 ve bazı idari işlemler için idari yargıda yürütmenin durdurulması kararı verilmesini yasaklayan11 kanun maddeleri, hak arama özgürlüğüne aykırı bulunmaktadır. İdari yargı, adli yargı ve anayasa yargısı, yargısal başvuru yollarıdır.12

Anayasa Mahkemesi’ne göre;

Hak arama özgürlüğü ... toplumsal barışı güçlendiren, bireyin adaleti bulma, hakkı olanı elde etme, haksızlığı önleme uğraşının da aracıdır. Anayasa’nın 36. maddesinde ifade edilen hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı, sadece yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunmada bulunma hakkını değil, yargılama sonunda hakkı olanı elde etmeyi de kapsayan bir haktır.13