Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi’nin Antitröst İhtilafına Dair Önemli Bir Kararı

An Important Decision of the Supreme Court of the United States on an Antitrust Dispute

(Çev.) Kaan KARAASLAN

Apple A.Ş., iPhone uygulamalarını, iPhone sahiplerinin yasal olarak uygulama satın alabileceği tek yer olan App Store aracılığıyla, doğrudan iPhone sahiplerine satmaktadır. Bahsi geçen uygulamaların çoğu, Apple ile sözleşme içerisinde olan bağımsız geliştiriciler tarafından oluşturulmaktadır. Apple, geliştiricilerden yıllık 99 dolarlık üyelik ücreti alır. Bununla birlikte, geliştiricilere uygulamaların perakende satış fiyatını belirleme izni verir ve her uygulama satışından %30’luk komisyon ücreti alır. iPhone sahibi dört kişi, Apple’ın, iPhone uygulama pazarında haksız tekel oluşturduğu iddiasıyla şirkete dava açmıştır. Apple, Illinois Brick Co. v. Illionis kararını emsal göstererek, iPhone sahiplerinin kendilerinden talepte bulunamayacağını, zira doğrudan alıcı konumunda olmadıklarını ifade ederek, davanın reddini talep etti. İlk derece mahkemesi Apple lehine karar verse de Dokuzuncu Temyiz Mahkemesi, iPhone sahiplerinin doğrudan alıcı olduklarını, zira uygulamaları doğrudan Apple’dan satın aldıklarını belirterek, ilk derece mahkemesinin kararını bozdu.

Antitröst, Apple, Komisyon Ücreti, Doğrudan Alıcı.

Apple Inc. sells iPhone applications, or apps, directly to iPhone owners through its App Store-the only place where iPhone owners may lawfully buy apps. Most of those apps are created by independent developers under contracts with Apple. Apple charges the developers a $99 annual membership fee, allows them to set the retail price of the apps, and charges a 30% commission on every app sale. Respondents, four iPhone owners, sued Apple, alleging that the company has unlawfully monopolized the aftermarket for iPhone apps. Apple moved to dismiss, arguing that the iPhone owners could not sue because they were not direct purchasers from Apple under Illinois Brick Co. v. Illinois, 431 U. S. 720. The District Court agreed, but the Ninth Circuit reversed, concluding that the iPhone owners were direct purchasers because they purchased apps directly from Apple.

Antitrust, Apple, Commission Fee, Direct Buyer.

Hükmün Özeti

Illinois Brick kararı temel alındığında, iPhone sahipleri, Apple’a tekelleştirme iddiasıyla dava açabilecek, doğrudan tüketicilerdir.

(a) Bu açık sonuç, antitröst mevzuatından ve bu mahkemenin emsal kararından kaynaklanmaktadır. Clayton Act’ın 4. maddesi, “antitröst hukuku kapsamında caiz olmayan herhangi bir neden ile işletmesinde yahut mülkünde zarar gören bir kişi, dava açabilir” şeklinde kaleme alınmıştır.1 Bu geniş metin, tekel iddiasında bulunulan perakendeciden, rekabetçi fiyatın üzerinde mal veya hizmet satın alan tüketicileri kapsar. Mahkeme, 4. maddeyi uygularken, süregelen şekilde “iddiada bulunulan antitröst kurallarını ihlal eden kimselerden, doğrudan mal alanların” bu kimselere yönelik dava açabileceğini (Kansas v UtiliCorp United Inc2 .) belirtmiş, fakat bir dağıtım zinciri içerisindeki antitröst kurallarını ihlal eden ile arasında iki yahut daha çok kişi bulunan dolaylı alıcıların dava açamayacaklarına karar vermiştir. Illinois Brick kararındaki alıcının aksine, buradaki iPhone sahipleri, zincirin üst tarafında bulunan üreticilere karşı dava açmaya çalışan ve dağıtım zincirinin alt kısmında bulunan tüketiciler değildir. Apple ve tüketiciler arasındaki dağıtım zincirinde aracı bulunmaması, irdelenmesi gereken bir durumdur.

(b) Apple, Illinois Brick kararında kanun yoluna başvuran tarafa doğrudan mal veya hizmet satıp satmadığına bakılmaksızın, yalnızca perakende fiyatı belirleyen tarafı dava etme hakkı verdiğini, tüketicilerin sadece bu tarafı dava edebileceğini öne sürmektedir. Fakat bu teori üç yönden sorunludur: İlk olarak, bu teori, Mahkeme’yi Illinois Brick kararının gerekçesini tekrar gözden geçirmeye ve koyduğu prensipten sapmaya zorlayarak mevzuata ve emsal karara aykırılık teşkil edecektir. Illinois Brick davasında herhangi bir belirsizlik, “herhangi bir kişinin” antitröst hukuku kurallarının ihlalinden zarar görmesi durumunda tazminat talebi için dava açabileceğini öngören hükümlere göre çözümlenmelidir. İkinci olarak, Apple’ın iddiası, ekonomik ya da hukukî açıdan ikna edici değildir. Bu, üreticilerle veya tedarikçileriyle aralarındaki finansal anlaşmalara bağlı olarak perakendeciler arasında keyfi ve belirli ilkelerden uzak uygulamalara yol açacaktır. Ayrıca, perakendecinin üretici ya da tedarikçi tarafından belirlenen perakende fiyat üzerine mal veya hizmet adı altında kâr marjı koyarak fiyatı artırması hâlinde, alıcı tekel gücünü elinde bulunduran perakendeciye karşı dava açabilecekken, üretici veya tedarikçi tarafından belirlenen perakende fiyat üzerinden yapılan satışların her birinden komisyon alan perakendeciye karşı dava açamayacaktır. Üçüncü olarak, Apple’ın iddiası, tekelci üreticiler veya tedarikçilerle olan işlemlerini şekillendirerek, perakendecilere, tüketiciler tarafından açılan antitröst davalarından imtina etmelerine olanak tanıyacaktır. Böylece, antitröst hukuku kurallarının uygulanması güçleşecektir.

(c) Apple’ın iddiasının aksine, Illinois Brick kararında doğrudan alıcı kuralını benimsemek yönünde ortaya koyulan üç gerekçe, güçlü bir şekilde davalıların menfaatinin önüne geçmektedir. İlk olarak, Apple’ın argümanına göre, yalnızca zincirin üst halkalarındaki uygulama geliştiricilerinin -zincirin altında bulunan tüketicilerin değil- dava açabileceğine izin vermek, antitröst hukuku kurallarının daha etkili biçimde uygulanmasını sağlar. Fakat bu, rasyonel olmadığı gibi antitröst davalarındaki alıcının korunması ve süregelen özel uygulamaların amacıyla doğrudan çelişmektedir. Apple, ikinci olarak, tekel gücünü elinde bulunduran perakendecilere yönelik başarıya ulaşmış antitröst davalarında zarar tespitinin zor olabileceğine atıf yapmaktadır. Ancak Illinois Brick kararı, zarar tespiti zor olduğunda, tekel gücünü elinde bulunduran perakendecilerin mahkemeden kaçmak için kullanabileceği bir araç değildir. Üçüncü olarak, Apple, alıcılara dava açma hakkı tanınmasının “ortak fona -sözde yansıtılan fazla ücret miktarına- yönelik tutarsız iddialar” sonucunu doğuracağını savunmaktadır.3 Fakat somut olay, dağıtım zincirinde farklı seviyelerde bulunan taraflara aynı şekilde yansıtılan, zincirin üstündeki üretici tarafından başlangıçta tahsil edilen fazla ücretin geri alınmaya çalışıldığı bir dava değildir.4

Kavanaugh, J., mahkemenin kararını bildirdi. Ginsburg, Breyer, Sotomayor ve Kagan, JJ. karara iştirak etti. Gorsuch, J., Roberts, C. J., Thomas ve Alito, JJ. ise muhalif görüş bildirdi.