Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Safarov&Azerbaycan Kararının Fikri Mülkiyet Hukuku Açısından Analizi

Analysis of the Safarov&Azerbaijan Judgment of the European Court of Human Rights in Terms of Intellectual Property Law

Mukaddis Şeyda KARACA

AİHM’nin 01.12.2022 tarihli kararı fikri mülkiyet hukuku açısından dikkat çekicidir. Söz konusu kararda Mahkeme, fikri hakların mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirmesinin yanında fikri haklar bakımından adil kullanım hakkı ve tükenme ilkesini de incelemiştir. Bu açıdan karar daha önce AİHM’nin önüne gelen ve çözüme kavuşturulmuş fikri mülkiyet konulu uyuşmazlıklardan farklılaşmaktadır ve fikri mülkiyete özgü sınırlandırmaların incelenmesi açısından önem kazanmaktadır.

Mülkiyet Hakkı, Fikri Mülkiyet Hakkı, AİHM, Adil Kullanım Hakkı, Tükenme İlkesi.

The Safarov&Azerbaijan decision of the ECtHR dated 01.12.2022 is remarkable in terms of intellectual property law. In the given decision, the Court examined the fair use right and the principle of exhaustion in terms of intellectual rights, as well as the evaluation of intellectual rights within the scope of property right. In this respect, the decision differs from the previously resolved intellectual property disputes before the ECtHR and gains importance in terms of examining the restrictions specific to intellectual property.

Property Right, Intellectual Property Right, ECtHR, Fair Use Right, Principle of Exhaustion.

Giriş

İnsanı insan yapan özelliği olan zihni faaliyetleri sonucu ortaya çıkan fikri ürün ile bu zihni faaliyeti gerçekleştiren kişi arasında maddi ve manevi bir bağ oluşur. Bu maddi ve manevi bağ fikri mülkiyet hakkının konusunu oluşturur.1

Fikri haklar bir yanıyla bu kadar basit olmasının yanında diğer yanında çok karmaşık bir yapı barındırmaktadır. Fikri ürünü ortaya koyan ile bağlı bir yapı arz etmesiyle basittir. Karmaşıktır; çünkü bu bağ soyuttur, gayri maddi bir varlığı vardır ve gelişen dünya ile çok boyutlu bir yapı arz eder. İşte fikri haklar sahip oldukları bu özellikler ile gelişen ve değişen dünyada önemli bir konuma gelmiştir. Bu çerçevede fikri hakların hukuki durumu uluslararası anlaşmalarla düzenlenmesinin yanında fikri haklar gerek ulusal gerekse uluslararası boyutu olan birçok uyuşmazlığa konu olmaktadır ve çok çeşitli açılardan tartışılmaktadır.

Bu bakımdan AİHM’nin 01.12.2022 tarihinde karara bağladığı Safarov&Azerbaycan davası dikkat çekmektedir. Şöyle ki uyuşmazlık basılı bir kitabın dijital ortamda eser sahibinden izin almaksızın yayınlanması sonucunda ortaya çıkmıştır. Söz konusu uyuşmazlık için tüketilen iç hukuk yollarında tartışılan adil kullanım hakkı ve tükenme ilkesi; AİHM’de ise mülkiyet hakkı kapsamında fikri mülkiyet hakkı yanında fikri mülkiyete özgü mülkiyet hakkı sınırlandırmalarına değinmesi açısından incelenmeye değer görülmüştür. Bu çalışmanın birinci bölümünde AİHM’nin Safarov&Azerbaycan uyuşmazlığı önüne gelene kadar tüketilen iç hukuk süreci ve Mahkemenin uyuşmazlık hakkında vermiş olduğu gerekçeli karar özetlenecektir. İkinci bölümünde ise hem Azerbaycan Mahkemeleri hem de AİHM’nin değinmiş olduğu mülkiyet hakkı, adil kullanım hakkı ve tükenme ilkesi hakkında bilgi verilecektir. Sonuç bölümünde ikinci bölümde açıklanmaya çalışılan ilkeler açısından mahkeme kararı değerlendirilerek çalışma sonlandırılacaktır.

I. AİHM’nin Kararının İncelenmesi

Azerbaycan vatandaşı olan eser sahibi “19. ve 20. Yüzyıllarda İrevan Hanlığı’nın Etnik Değişimi” isimli tarih kitabını 2009 yılında piyasaya sunmuştur. Söz konusu kitap, 2010 yılında, bir gençlik sivil toplum kuruluşu olan Irali Public Union (bundan sonra Irali olarak anılacaktır.) tarafından “www.history.az” web sitesinde elektronik kitap olarak yayınlanmıştır. Kitabın yazarı, aynı yıl içinde bu durumdan haberdar olmuş ve yayınlandığı internet sitesinden edindiği bilgiye göre kitabının 417 kez indirildiğini öğrenmiştir. Yazar Irali ile irtibata geçerek kitabının web sitesinden kaldırılmasını talep etmiş ve kitabını ilgili web sitesinden kaldırılmasını sağlamıştır.

Eser sahibi 3 Ağustos 2010 yılında Sabail Bölge Mahkemesi’nde kitabını web sitesinde yayınlayan Irali’ye karşı davasında Azerbaycan Telif Yasasının ilgili maddelerine dayanarak dava açmıştır. Eser sahibi söz konusu sivil toplum kuruluşunun kitabını izinsiz kullanım karşılığı olarak herhangi bir bedel ödememesi nedeniyle uğramış olduğu zararların karşılanması amacıyla maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Sabail Bölge Mahkemesinin 13 Ekim 2010 tarihli kararı ile söz konusu kitabın sivil toplum kuruluşunun web sayfasında yayınladığına hükmetmiştir. Mahkeme ayrıca kitabın yazarının başvurusu üzerine Irali tarafından web sitesinden kaldırıldığını ve Azerbaycan Telif Yasasının 18. maddesine göre eserlerin kütüphane, arşivler ve eğitim kurumları tarafından kullanımında kazanç amacı olmadığının yanında eser sahibinden izin almaksızın ve telif ücreti ödenmeksizin kullanımına izin verildiğini; bu kapsamda somut olayda sivil toplum kuruluşunun kullanımının söz konusu maddede bahsedilen serbest kullanım hallerine girdiğini tespit etmiştir. Bu nedenle eser sahibinin maddi ve manevi bir zarara uğramadığına karar vererek davayı reddetmiştir.

Eser sahibi Sabail Bölge Mahkemesinin kararına karşı 24 Kasım 2010 tarihinde Bakü İstinaf Mahkemesine istinaf başvurusunda bulunmuştur. Eser sahibi, istinaf başvurusunda ilk derece mahkemesindeki iddialarını tekrar etmesinin yanında ilk derece mahkemesinin sivil toplum kuruluşunun kullanımını Azerbaycan Telif Yasasının 18. maddesi kapsamında fikri hakların kullanımının sınırlılıkları olarak yorumlamasını gerekçesiz bulduğunu ileri sürmüştür. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarının Azerbaycan Telif Yasasının 18. maddesinde bahsedilen kütüphane, arşiv ve eğitim kurumlarından birine girmediğini ve bu nedenle bahsi geçen sivil toplum kuruluşunun kullanımının fikri hakların tahditleri arasında değerlendirilmeyeceğini ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararına karşı çıkmıştır.

24 Ocak 2011 tarihli Bakü İstinaf Mahkemesi kararında ilk derece mahkemesinin kararını tekrar ederek Sabail Bölge Mahkemesinin kararını onamıştır. Ayrıca Bakü İstinaf Mahkemesi kararında söz konusu sivil toplum kuruluşunun kullanımını Azerbaycan Telif Yasasınınfonogram ve eserlerin kişisel kullanımı” başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasına dayandırarak somut olayda kişisel kullanım hali olduğunu ve bu kullanımın izne ya da ücrete tâbi olmadığına karar vermiştir.

Bakü İstinaf Mahkemesinin kararına karşı eser sahibinin yapmış olduğu temyiz başvurusunu 14 Haziran 2011 tarihinde Yüksek Mahkeme reddetmiştir. Yüksek Mahkeme gerekçesinde ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesinin gerekçelerini tekrar etmiştir. Yüksek Mahkeme gerekçesine ek olarak, Azerbaycan Telif Kanunun 14. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendine göre; eser sahibinin, manevi haklarından biri olan eserini herhangi bir biçimde iletme veya iletilmesine izin verme hakkına eser üzerinde münhasıran sahip olduğunu; ancak Azerbaycan Telif Yasasınınekonomik haklar” başlıklı 15. maddesinin 3. fıkrasında belirtildiği üzere bir eserin kanuna uygun olarak satış yoluyla kamuya arz edilmiş nüshalarının, Azerbaycan Telif Kanununun 16. maddesindeki sanat eserlerinin yeniden satış halinde menfaat hakkı istisna olmak koşuluyla bedeli eser sahibine ödenerek eser sahibinin izni aranmaksızın kullanımına izin verildiğine dikkat çekmiştir. Yüksek Mahkeme, eser sahibinin kitabını yayınlayarak ve nüshalarını satış yoluyla kamuya sunarak çalışmasını umuma iletme hakkını kaybettiğine hükmetmiştir. Yüksek Mahkemenin bu şekilde karar vererek daha sonra incelenecek olan tükenme ilkesini yayma hakkı ile sınırlı tutmayıp; umuma iletme hakkını da tükenme ilkesinin kapsamında değerlendirdiği görülmektedir. Ayrıca davalı sivil toplum kuruluşunun uyuşmazlık konusu olan kitabı web sitesinin kütüphane bölümünde yayınlaması ile davacının Azerbaycan tarihi hakkında bilgi vermek amacında olduğuna; dolayısıyla kâr amacı gütmediğine karar vermiştir. Yüksek Mahkeme bu gerekçeyle eser sahibinin eseri kamuya sunmasıyla birlikte tükenme ilkesi gereğince iletme hakkının ihlâl edildiği iddiasını geçerli bulmadığı gibi fikri hakları sınırlandıran kişisel kullanım hali nedeniyle de ücret isteme hakkına sahip olmadığına karar vermiştir.

Eser sahibi, iç hukuk yollarını tükettikten sonra AİHM’ne kitabının yasa dışı olarak çoğaltılması ve çevrimiçi yollardan yayınlanması nedeniyle telif haklarının ihlaline ilişkin olarak devletin kendisinin fikri mülkiyet çıkarlarını korumaması nedeniyle başvurmuştur. Eser sahibinin başvurusunu AİHS Ek 1 No.lu Protokolün 1. maddesine dayandırdığı görülmektedir. Söz konusu maddeye göre;