Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Ceza Hukukunda Organ Nakli Turizmi

Transplant Tourism in the Turkish Criminal Code

Ezgi AYGÜN EŞİTLİ

“Organ nakli turizmi” Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmemiştir. Ancak organ veya doku ticareti suçu ve insan ticareti suçu kapsamına giren hallerde failin cezalandırılması söz konusu olmaktadır. Kavrama yer veren ilk yazılı metin ise “Organ Ticareti ve Nakil Turizmi İstanbul Deklarasyonu (İstanbul Deklarasyonu)” olmuştur. İstanbul Deklarasyonu uyarınca; “organ nakli için seyahat, insanların nakil amacıyla yetki alanları arasındaki hareketleridir. Eğer organ alımı amacıyla insan ticaretini ya da organ ticaretini içeriyorsa veya bir ülkede ikamet etmeyen hastalara nakil hizmeti sunmaya özgülenmiş kaynaklar (organlar, meslek erbapları ve nakil merkezleri), o ülkenin kendi nüfusuna nakil hizmeti sunma kapasitesini zayıflatıyorsa, nakil için seyahat etik kabul edilmeyen nakil turizmi halini alır”. Çalışmada organ nakline ve organ nakli turizmine ilişkin temel kavramlar incelendikten sonra organ naklini hukuka uygun hale getiren şartlara değinilmiş, ardından organ nakli turizmi ceza hukuku kapsamında irdelenmiştir.

Organ Nakli Turizmi, İstanbul Deklarasyonu, Organ veya Doku Ticareti, İnsan Ticareti.

“Transplant tourism” is not regulated as a crime in the Turkish Penal Code. However, in cases that fall within the scope of the organ or tissue trafficking and human trafficking, the perpetrator is punished. The first written text to include the concept was the “The Declaration of Istanbul on Organ Trafficking and Transplant Tourism (Istanbul Declaration)”. In accordance with the Istanbul Declaration; “travel for transplantation becomes transplant tourism, and thus unethical, if it involves trafficking in persons for the purpose of organ removal or trafficking in human organs, or if the resources (organs, professionals and transplant centres) devoted to providing transplants to non-resident patients undermine the country’s ability to provide transplant services for its own population”. In the study, after examining the basic concepts related to organ transplantation and transplant tourism the conditions that make organ transplantation legal were mentioned, and then transplant tourism was examined within the scope of criminal law.

Transplant Tourism, Istanbul Declaration, Organ or Tissue Trafficking, Human Trafficking.

I. GİRİŞ

Fonksiyonunu mevcut hiçbir tedavi seçeneği ile yerine getiremeyen organın yerine, ölü veya canlı vericiden alınan organın tedavi amacıyla alıcıya nakledilmesi işlemine organ nakli denir. Yaşanan tıbbi gelişmeler, başarılı organ nakillerini de beraberinde getirmiştir. Dünyada başarılı ilk nakil işlemi kornea naklidir ve Eduard Zirm tarafından Avusturya’da 1905 yılında yapılmıştır. İlk defa 1933 yılında Macar Op. Dr. Yu Voronoy tarafından bir insan böbreği, diğer bir insana nakledilmiştir. İlk başarılı böbrek nakli ise 1954 yılında Joseph Murray tarafından gerçekleştirilmiştir.1 Türkiye’de ilk başarılı organ nakli 1975 yılında Dr. Mehmet Haberal tarafından gerçekleştirilmiştir. 1990 tarihinde dünyada ilk defa Türkiye’de, Dr. Haberal tarafından canlıdan kısmi karaciğer nakli gerçekleştirilmiştir.2 Bugün, insanın çaresizliğine bilim ve akıl çare bulmaya devam etmektedir. Ülkemizde böbrek, kalp, akciğer, karaciğer, pankreas, bağırsak, deri, kol-bacak, kalp kapağı, kornea, yüz, kemik iliği gibi organ ve doku ile diğer insan kökenli biyolojik madde nakil ve aşılama işlemleri başarıyla yapılabilmektedir. Böbrek ve karaciğer nakillerinin ölü vericinin yanı sıra canlı vericiden de yapılabilmesi mümkündür. Ancak pek çok organ nakli işlemi, o organın yokluğunda vericinin yaşaması mümkün olamayacağından ölü vericiden gerçekleşebilmektedir. Ne var ki Ülkemizde organ bağışı maalesef yeterli düzeyde değildir ve bu sebeple organ bağışıyla kurtarılması mümkün olan pek çok hasta organ beklerken hayatını kaybetmektedir.

Organ nakli veya dokunun aşılanması işlemi hem verici hem de alıcı bakımından insan bedeni üzerinde gerçekleştirilen ciddi bir müdahaleyi içerdiğinden kanunla sınırlarının çizilmesi zorunluluğu vardır. Bugün canlı vericiden ya da kadavradan organ nakli belirli şartlarda hukuka uygun kabul edilmektedir. Dünyada organ bağışında başlıca üç sistem söz konusudur. Bunlardan birincisi rıza modeli iken diğerleri itiraz modeli ve zaruret modelidir.3 Rıza sisteminde kural olarak kişinin sağlığında organ bağışına rıza göstermesi ya da beyin ölümü gerçekleştiğinde kanunda gösterilen yakınlarının rızasının bulunması koşuluyla eğer diğer kanuni şartlar da mevcutsa ölüden organ nakli söz konusu olabilmektedir. İtiraz sisteminde ise kişi ölmeden önce ya da ölenin yakınları ölüm gerçekleştikten sonra ölenin organ veya dokusunun alınmasına itiraz etmediği müddetçe, mevzuatın öngördüğü diğer şartlar da gerçekleşmişse ölü vericiden organ nakli mümkün olmaktadır.4 Zaruret modelinin geçerli olduğu sistemlerde ise ölünün ya da yakınlarının rızası olmaksızın veya onların açıklamış oldukları iradelerinin aksine ölüden organ veya doku alınabilmesi mümkündür. Ancak bu modelde ölüden organ ve doku alınabilmesi için, nakil konusu organ ve dokuya acilen ihtiyaç duyan bir hastanın bulunması gereklidir. Alınan organın nakledileceği hastanın durumu acil değilse ve organ nakli yapılmadan uzun yıllar yaşayabilecekse zaruretin varlığından söz edilemez.5 Ülkemizde ölüden organ veya doku alınmasında kural olarak rıza modelinin esasları işletilmektedir. Ancak aksine bir vasiyet ibraz edilmedikçe, ceset üzerinde bir değişiklik yapmayan dokuların alınması mümkündür.6 Bu gibi hallerde itiraz modelinin esasları uygulanacaktır. Diğer yandan mevzuat rızanın alınamadığı bazı hallerde alıcı bakımından tıbbi zorunluluk bulunması ve ölünün sağlığında aksini belirtmemiş olması kaydıyla ölüden organ veya doku nakline izin vermekte, bu hallerde de zaruret modeline yaklaşmaktadır. Bu kapsamdan hareketle Türkiye’de ölüden organ veya doku naklinde kural olarak rıza modelinin esaslarının uygulandığı karma bir sistemin geçerli olduğu söylenebilir.

Canlı vericiden ise rızası dahilinde hayatını tehlikeye sokmayacak organ ya da dokularının alınması hukukun öngördüğü diğer şartlar da varsa mümkündür. Ancak rıza tek başına organ naklini hukuka uygun hale getirmez. Mevzuatın öngördüğü şartları taşımayan organ bağışı ve nakli işlemi hukuka aykırı olacak, hukuken geçersiz olan rıza verilmiş olsa dahi işlemi hukuka uygun hale getirmeye yetmeyecektir.