Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İnternet Haber Sitelerinin Basın Kanunu Kapsamına Alınmasına İlişkin Değerlendirmeler

Evaluations Regarding the Inclusion of Internet News Sites in the Scope of the Press Law

Şaban Cankat TAŞKIN

Basın Kanununda 13.10.2022 tarihli 7418 sayılı Kanunla değişikliğe gidilmiş, internet haber siteleri Basın Kanunu kapsamına alınmıştır. Buna bağlı olarak, internet haber sitelerine, bazı içerikleri savcılıklara bildirme, bazı içerikleri saklama ve internet sitelerinde paylaşma, cevap ve düzeltme yükümlüğü gibi bazı yükümlülükler getirilmiştir. Bu çalışmada, internet haber siteleri bakımından yapılan değişikliklerin ceza hukuku, ceza muhakemesi hukuku ile 5651 sayılı Kanun karşısındaki durumu, 5651 sayılı Kanun’un dokuzuncu maddesindeki içeriğe erişimin engellenmesi düzenlemesinin eski ve yeni şekliyle karşılaştırmalı olarak değerlendirilmektedir.

7418 Sayılı Kanun, İnternet Haber Siteleri, Basın Kanunu Değişikleri, İnternette Cevap ve Düzeltme Hakkı.

The Press Law was amended with the Law No. 7418 of 13.10.2022, and internet news sites were included in the scope of the Press Law. Accordingly, some obligations have been imposed on internet news sites, such as reporting some content to the prosecutor’s office, keeping some content and sharing it on websites, replying and correcting. In this study, the situation of the changes made in terms of internet news sites in the face of criminal law, criminal procedure law and Law No. 5651 is evaluated comparatively with the amended statute and applicable law of the regulation of preventing access to content in the ninth article of Law No. 5651.

Law No. 7418, Internet News Sites, Amendments to the Press Law, The Right of Reply and Correction on the Internet.

GİRİŞ

13.10.2022 tarihli 7418 sayılı Kanunla 5187 sayılı Basın Kanunu’nda önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu kapsamda internet haber siteleri Basın Kanunu kapsamında dahil edilmiştir.

Kanun, “amaç ve kapsam” başlıklı birinci maddesinin ikinci fıkrasında “Bu Kanun basılmış eserlerin basımı ve yayımı ile internet haber sitelerini kapsar” diyerek internet haber sitelerinin de Basın Kanunu kapsamına alındığını belirtmektedir. İnternet haber sitelerinin Basın Kanunu kapsamına alınması, kanaatimizce sistematik olarak doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü internet basılı eserlerle aynı rejime tabi tutulmamalıdır.

Yapılan değişikliklerle internet haber sitelerine bilgilerini güncel tutma, haber içeriklerine ilişkin kayıtları iki yıl süreyle saklama ve gerektiğinde adli mercilerle paylaşma, cevap ve düzeltme yazısını yayınlama gibi yükümlülükler getirilmiştir. Ancak bu yükümlülüklerden bazıları 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun (5651 sayılı Kanun) kapsamındaki bazı yükümlülüklerle çakışmakta ve/veya çelişmektedir. Keza değişikliklerle getirilen yaptırımlar da birtakım eksiklikler içerdiği gibi yetersizdir. Ancak bu düzenlemeler bazı yönleriyle 5651 sayılı Kanundaki hukuki olanaklarla birlikte işletilebilir.

Basın Kanununun on dördüncü maddesi ile getirilen cevap ve düzeltme hakkı 5651 sayılı Kanunun dokuzuncu maddesinde 6.2.2014 tarihi değişiklik öncesinde getirilmiş olan fakat sonradan kaldırılan benzeri yöntemle karşılaştırılmalıdır. Cevap ve düzeltme hakkının tanınması olumlu olmakla birlikte, düzenlemede bazı eksiklikler olduğu düşünülmektedir.

Çalışmamızda Basın Kanununda 7148 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler sadece internet haber siteleri bakımından değerlendirilmektedir.

I. TANIM, KAPSAM VE KAVRAM

13.10.2022 tarihli 7418 sayılı Kanunla 5187 sayılı Basın Kanunu’nda önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu kapsamda internet haber siteleri Basın Kanunu kapsamında dahil edilmiştir.

Dijital gazetecilik ya da çevrim içi gazetecilik olarak da tanımlanabilecek olan internet gazeteciliğinde haber basılı eser yerine internet üzerinden yayılmaktadır.1

Kanun, “amaç ve kapsam” başlıklı birinci maddesinin ikinci fıkrasında “Bu Kanun basılmış eserlerin basımı ve yayımı ile internet haber sitelerini kapsar” diyerek internet haber sitelerinin de Basın Kanunu kapsamına alındığını belirtmektedir.

İnternet haber sitelerinin Basın Kanunu kapsamına alınması, kanaatimizce sistematik olarak doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü internet basılı eserlerle aynı rejime tabi tutulmamalıdır.2 Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Pravoye Delo and Shtekel v. Ukrayna Kararı’nda internetin basından farklı olduğunu, basından farklı hukuki düzenlemelere tabi tutulabileceğine, internetin bir “basılı eser” olmadığına işaret etmiştir.3 Kararda, internetin geniş kitlelere ulaşmasının bu konuda temel hak ve özgürlükleri daha fazla ihlal etme tehlikesi taşıdığı, temel hak ve özgürlüklerin korunarak geliştirilmesini sabit kılmak amacıyla teknolojinin, belli özelliklere göre uyarlanması gerektiği ifade edilmiştir. keza yine AİHM, Wegrynowski ve Smolczewski v. Polonya Kararında da benzeri gerekçelerle internetin basılı medyadan farklı nitelikte bilgi ve iletişim aracı olduğuna işaret ederek, internetin basınla aynı düzenlemelere tabi tutulmaması gerektiğine, zira internetin özelliği ve hızı gereği geleneksel basına göre kişilik haklarına daha fazla müdahale riski bulunduğuna işaret etmektedir.4 Keza yazılı basındaki haberler en az bir gün öncesine aitken, internetteki haberler ise o anın haberidir. Başka bir deyişle, yazılı basının “dün”ü, internet haberciliğinin “şimdi”sidir.5 İnternet medyası (veya internet haberciliği) geleneksel medyadan daha hızlıdır, geri dönülebilirliği (düzeltilebilirlik) daha fazladır, daha fazla detay paylaşmaya izin verir ve hem okuyucu hem de yayıncı açısından daha özgür bir ortamdır.6 Bu nedenle de internet haberciliğinin Basın Kanunu hükümlerine göre düzenlenmesi doğru değildir.7

Kanunun ikinci maddesinin m bendinde internet haber sitesinin “İnternet ortamında, belirli aralıklarla haber veya yorum niteliğinde yazılı, görsel veya işitsel içeriklerin sunumunu yapmak üzere kurulan ve işletilen süreli yayını” ifade ettiği belirtilmiştir. Bu durumda öncelikle süreli yayın kavramına işaret etmekte yarar görmekteyiz.

5187 sayılı Kanunun 2-c maddesinde süreli yayın “Belli aralıklarla yayımlanan gazete, dergi gibi basılmış eserler ile haber ajansları yayınlarını ve internet haber sitelerini ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre süreli yayınlar belirli ve düzenli zaman aralıkları içinde yayın yapan gazete, dergi, radyo, televizyon gibi kitle iletişim araçlarıdır.8

Bir süreli yayında süreklilik ve bağımsızlık olarak iki temel özellik bulunmalıdır.9 Süreklilik, yayının kesintisizliği, ardışık ve düzenli olarak yayınlanmasıdır. Buna karşın bağımsızlık, her yayının (veya sayının) bir öncekinden farklı içerik taşıması, yayınların bir öncekinden ayrı olması, bir öncekiyle bağlantılı olduğunun anlaşılamaması olarak ifade edilebilir.10 Bu nedenle, internet haber sitelerinin süreli yayın olarak kabul edilebilmesi mümkündür.11

Buna karşın süresiz yayın 5187 sayılı Kanun’un 2-h maddesinde “Belli aralıklarla yayımlanmayan kitap, armağan gibi basılmış eserleri ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre belirli aralıklarla yayımlanmayan veya yayımı düzensiz olan kitap, broşür, el ilanı gibi kitle iletişim araçları süresiz yayın olarak kabul edilebilir.12

Kanundaki süresiz yayın tanımına göre, süreli yayın kapsamında olmayan ancak haber içeriği taşıyan internet siteleri, kanunun tanımına göre süresiz yayın olarak kabul edilemeyecektir. Zira, süreli yayınların tanımlandığı 5187 sayılı Kanunun 2-c maddesinde internet haber siteleri açıkça zikredilmişken, süresiz yayınların tanımlandığı 2-h maddesinde süresiz yayının sadece basılı eserler olabileceği ifade edilmiştir. Başka bir deyişle, 5187 sayılı Kanun kapsamında süreli yayınlar basılı veya basılı olmayan (internet haber sitesi) yayınlar olabilirken, süresiz yayınlar sadece basılı olan yayınları kapsamaktadır.

Bu ölçütlerden hareketle, 5187 sayılı Kanun 2-c maddesindeki tanım da nazara alındığında internet haber siteleri 5187 sayılı Kanun kapsamında süreli yayın olarak kabul edilmektedir.

Şu halde, sadece internet ortamında belli aralıklarla haber veya yorum niteliğinde, görsel veya işitsel içeriklerin sunumunu yapmak amacıyla kurulan ve işletilen süreli yayınlar 5187 sayılı Kanun kapsamında internet haber sitesi olarak kabul edilecektir. Buna karşın bu nitelikte olmayan diğer internet siteleri, haber içerikli olsa bile süreli yayın sayılamayacaktır. Süreli ya da süresiz yayın vasfında olmayan (ve internet haber sitesi özelliği taşımayan)13 internet siteleri, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun (5651 sayılı Kanun) kapsamında değerlendirilecek ve bu internet sitelerine 5651 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır. Buna karşın internet haber sitelerine ise hem 5187 sayılı Kanun hem de 5651 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması mümkündür. Başka bir deyişle, cevap ve düzeltme hakkı yalnızca süreli yayın vasfında olan internet haber siteleri bakımından uygulanabilecektir. Buna karşın süresiz yayın statüsünde olan kitap, dergi, broşür gibi yayınlar bakımından (ve bu bağlamda internet haber sitesi vasfında olmayan internet siteleri bakımından) cevap ve düzeltme hakkı uygulanamayacaktır.14

Nitekim 5651 sayılı Kanunun birinci maddesinde kanunun amaç ve kapsamı “içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usûlleri düzenlemektir” denerek ifade edilmiştir.

Burada şu husus dikkat çekicidir: İnternet haber siteleri hem 5187 sayılı Kanun hem de 5651 sayılı Kanun kapsamında birtakım yükümlülüklere tabi tutulmuştur. Buna karşın internet haber sitesi vasfında olmayan internet siteleri, haber içerikli olsa dahi, sadece 5651 sayılı Kanun kapsamında yükümlülük altına alınabilir ve bu tür sitelere sadece 5651 sayılı Kanun kapsamındaki yaptırımlar uygulanabilir.

Ayrıca, bir haber sitesi internet üzerinden yayın yapıyorsa, ancak süreli yayın kapsamında değilse o internet sitesine 5187 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmaması gerekir. 5187 sayılı Kanunun 2/1-c maddesinde, belli aralıklarla yayımlanan gazete, dergi gibi basılmış eserler ile haber ajansları yayınları ve internet haber siteleri süreli yayın kapsamında tanımlanmıştır. Öyleyse, günlük, haftalık, aylık gibi belli aralıklarla yayınlanan internet siteleri süreli yayın olarak kabul edilecektir. Ancak buna karşın, düzenli yayın yapmayan bir blog veya internet sitesi, haber içerikli olsa dahi, süreli yayın kapsamında kabul edilmediğinden 5187 sayılı Kanun hükümlerine tabi olmayacaktır.

Öyleyse, 5187 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti için, öncelikle hangi internet sitesinin internet haber sitesi kapsamında kaldığının belirlenmesi gerekmektedir. Zira buna göre hangi internet sitesine hangi kanunun uygulanacağı belirlenecektir. Uygulamada bu ayrımı yapmak karışıklıklara yol açabilir ve zaten internet haber siteleri niteliği itibarıyla basılı eser olmadığından düzenlemenin Basın Kanununda yapılması da hatalıdır.

II. İNTERNET HABER SİTELERİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ

İnternet haber sitelerinin içerik, yer veya erişim sağlayıcı statüsünde olup olmadığının tespiti önem taşımaktadır. Zira, 5651 sayılı Kanunun dokuzuncu maddesinin ilk fıkrasına göre içeriğin yayından çıkarılması talep edilecekse, bu talebin öncelikle içerik sağlayıcısına, eğer içerik sağlayıcıya ulaşılamazsa yer sağlayıcıya iletilmesi gerekecektir.15

Yer sağlayıcı, 5651 sayılı Kanunun 2-1-m bendinde “hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişiler” şeklinde tanımlanmıştır. Öyleyse yer sağlayıcı, içeriği oluşturan kişiden (içerik sağlayıcı) bağımsız olarak, o internet sitesini sanal ortamda barındıran gerçek veya tüzel kişi olarak ifade edilebilir.

Nitekim 5187 sayılı Basın Kanununun dördüncü maddesinin üçüncü fıkrasında internet haber sitelerinde ayrıca, “faaliyet gösterdiği iş yeri adresi, ticari unvanı, elektronik posta adresi, iletişim telefonu ve elektronik tebligat adresi ile yer sağlayıcısının adı ve adresi kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve iletişim başlığı altında bulundurulur” denerek, yer sağlayıcısının bilgilerini de yayınlama zorunluluğu getirilmiştir. Öyleyse, internet haber sitesi teknik anlamda yer sağlayıcı olarak kabul edilemez.

Zira 5651 sayılı Kanunun 2/1-f maddesinde içerik sağlayıcı “İnternet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişiler” olarak tanımlanmıştır.

İnternet haber sitesi, haber içeriğini oluşturmakta ve yayınlamaktadır. Bu durumda internet haber sitesinin içerik sağlayıcı olarak kabul edilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.16 Bu durumda, içerik sağlayıcının 5651 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumlu olduğu, buna karşın kural olarak bağlantı sağladığı başkasına ait içerikten, o içeriğe açıkça ulaşılmasını hedeflememişse ve o içeriği benimsemişse, genel hükümlere göre sorumlu olduğu ifade edilebilir.17 İnternet haber sitesindeki içeriği oluşturan haber sorumlusunun da aynı kurallara göre sorumlu tutulması mümkündür.

İnternet haber sitesinin içerik sağlayıcı olarak kabul edilmesi durumunda içerikten ötürü 5651 sayılı Kanunun dokuzuncu maddesinin ilk fıkrası kapsamında kişilik hakkı ihlal edilenler, dilerlerse, internet haber sitesinin sorumlu müdüründen, 5187 sayılı Kanunun on dördüncü maddesindeki cevap ve düzeltme hakkından bağımsız olarak içeriğin yayından çıkarılması talebinde bulunabilirler.18