Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Afetlerde Türk Sosyal Güvenlik Hukuku Yönünden Sağlanan Haklar ve 6 Şubat Büyük Depremine Özel Düzenlemeler

Rights Provided by the Turkish Social Security Law in Disasters and the Special Arrangements for the Great Earthquake of February 6th

Bünyamin ESEN

Afet hallerinde yükümlülere bazı kolaylıklar getirilmesi ve özel düzenlemeler yapılması mevzuatımız gereğince mümkün olabilmektedir. Afetlerden etkilenen vergi mükellefleri, işverenler ve kişilerin bu durumlarını ilgili kamu idaresi nezdinde ispatlamaları halinde bu durumları “mücbir sebep” kabul edilerek bazı hukuki yükümlülükler ertelenebilmekte, kolaylaştırılabilmekte veya hafifletilebilmektedir. Aynı şekilde afetler Anayasamızca da olağanüstü hâl ilan edilebilecek haller arasında sayılmıştır. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde meydana gelen ve onbir ilimizi şiddetli bir şekilde etkileyerek ağır can ve mal kaybına neden olan 6 Şubat Büyük Depremi’nin etkilerinin hafifletilmesi amacıyla da ülkemizde sosyal güvenlik sistemimiz kapsamında bazı düzenlemeler yapılmıştır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun hükümleri çerçevesinde uygulanan söz konusu düzenlemeler ile işverenler ve sigortalıların afet nedeniyle karşı karşıya kaldıkları zorlukların hafifletilmesi amaçlanmaktadır. Söz konusu bu düzenlemelerin bir kısmı bireysel (tek bir işverene veya sigortalıya yönelik) ve başvuru şartına bağlı iken bir kısmı ise genel nitelikli (kapsama giren herkese otomatik olarak uygulanan) ve başvuru gerektirmeyen niteliktedir. Bu makalede öncelikle afet hallerinin mevzuatımızdaki tanımı yapılmış, sonrasında afet hallerinde Türk Sosyal Güvenlik Sistemi tarafından sağlanan haklar ve hizmetler bireysel ve toplu nitelikte olmalarına göre tek tek irdelenmiş, nihayetinde 6 Şubat 2023 Depremi sonrasında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan düzenlemeler özetlenmiştir.

Mücbir Sebep, Genel Hayata Etkili Afet, 6 Şubat Büyük Depremi, Prim Borçlarının Ertelenmesi, Olağanüstü Hal.

It is possible in accordance with the Turkish legislation to provide some facilities and make special arrangements for liable individuals in case of disasters. If the taxpayers, employers, and individuals affected by disasters prove their situation before the relevant public administration, some legal obligations can be postponed, facilitated, or mitigated by this situation being accepted as “force majeure”. Likewise, disasters are also counted among the states that can be declared a state of emergency by the Turkish Constitution. In order to mitigate the effects of the Great Earthquake of February 6, which occurred in Kahramanmaraş, Turkey on the date of February 6, 2023 and severely affected eleven provinces and caused heavy loss of life and property, some arrangements were made within the scope of the Turkish Social Security System. The aforementioned regulations, implemented within the framework of the provisions of the Social Insurance and General Health Insurance Code No. 5510, aim to alleviate the difficulties faced by employers and insured persons due to disasters. While some of these regulations are individual (for a single employer or insured) and subject to condition of application, some of them are of a collective nature (automatically applied to everyone covered) and do not require application. In this article, initially, the legal definition of disaster in the Turkish legislation was explained, then the rights and services provided by the Turkish Social Security System in disasters were examined according to their individual and collective natures, and finally, the regulations made by the Social Security Institution after the 6 of February 2023 Great Earthquake were summarized.

Force Majeure, Disaster Affecting General Life, Great Earthquake of February 6th, Postponement of Premium Debts, State of Emergency.

I. Giriş

Genel hayata etkili olacak şekilde şiddetli olan afet hallerinde alınacak tedbirlere dair hükümler mevzuatımızda özel olarak düzenlenmiştir. Mevzuatımıza göre, afet hallerinin genel hayata etkili olması halinde yükümlülere (mükellef, işveren, sigortalı ve benzeri ilgililere) bazı kolaylıklar getirilmesi ve özel düzenlemeler yapılması mümkün olabilmektedir. Keza, genel hayata etkili nitelikte olmasa dahi afetlerden etkilenen vergi mükellefleri, işverenler ve kişilerin bu durumlarını ilgili kamu idaresi nezdinde ispatlamaları halinde bu durumları “mücbir sebep” kabul edilerek bazı hukuki yükümlülükler ertelenebilmekte, kolaylaştırılabilmekte veya hafifletilebilmektedir. Aynı şekilde afetler Anayasamızca da olağanüstü hâl ilan edilebilecek haller arasında sayılmıştır.

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde meydana gelen ve onbir ilimizi şiddetli bir şekilde etkileyerek ağır can ve mal kaybına neden olan Cumhuriyet tarihimizin en büyük afeti olan 6 Şubat Büyük Depremi’nin etkilerinin hafifletilmesi amacıyla da ülkemizde sosyal güvenlik sistemimiz kapsamında bu nitelikte bazı düzenlemeler yapılmıştır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun hükümleri çerçevesinde uygulanan söz konusu düzenlemeler ile işverenler ve sigortalıların afet nedeniyle karşı karşıya kaldıkları zorlukların hafifletilmesi amaçlanmaktadır.

Bu makalede öncelikle afet hallerinin mevzuatımızdaki tanımı yapılmış, sonrasında afet hallerinde Türk Sosyal Güvenlik Sistemi tarafından sağlanan haklar ve sunulan hizmetler bireysel ve toplu nitelikte olmalarına göre tek tek irdelenmiş, nihayetinde 6 Şubat 2023 Depremi sonrasında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan düzenlemeler özetlenmiştir.

II. Afetin Tanımı ve İlişkili Kavramlar

Afetler deprem, yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri şekillerde gerçekleşebilmektedir. Bu afetlerin tabiatın etkileri ile gerçekleşenleri tabi afet olarak adlandırılırken, bir kısmı ise insan eliyle veya ihmaller sonucu meydana gelebilmektedir. Tabi afetler toplumun önemli bir kesimini etkileyebileceği gibi çok sınırlı etkileri de olabilecek nitelik olabilmektedir. Örneğin bir işyerinin üzerine toprak kayması sonucu işyerinin yıkılması yahut kundaklama sonucu yangın meydana gelmesi de şehirleri yerle bir eden şiddetli depremler veya geniş mahalleleri yok eden seller de afet olarak kabul edilebilmektedir. Mevzuatımızda, geniş toplum kesimlerini etkileyen afetlere “genel hayata etkili afet” denilmektedir.

Ülkemizde genel hayata etkili olacak şekilde şiddetli olan afet hallerinde alınacak tedbirlere dair özel yasal hükümler bulunmaktadır. Deprem (yer sarsıntısı), yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ, tasman ve benzeri afetlerde, yapıları ve kamu tesisleri genel hayata etkili olacak derecede zarar gören veya görmesi muhtemel olan yerlerde alınacak tedbirler ile bu kapsamdaki yerlere yapılacak yardımlar hakkında 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun hükümleri uygulanmaktadır (7269, md.1).

7269 sayılı Kanun, bir olayın “genel hayata etkili” olup olmadığı ilgili olarak kanun metninde genel kriterler belirlenmiş ancak bu kavramın tanımı ve kapsamı tam olarak açıklanmamıştır. Öte yandan afetlerin genel hayatı etkileyip etkilemediği konusunda kriterler 1968 tarihli Afetlerin Genel Hayata Etkililiğine İlişkin Temel Kurallar Hakkında Yönetmelik çerçevesinde belirlenmektedir. İlgili yönetmelikte, meydana gelen afetten o yerdeki belirli sayıda hanenin etkilenmesi aranmış olsa da1 ilgili bakanlıkça şu kriterler dikkate alınarak belirli bir afetin genel hayata etkili sayılabileceği belirtilmiştir:

- Afet sebebiyle ölü veya ağır yaralıların bulunması,

- Tarım ürünlerinden en az 1/3’ünün zarar görmüş olması,

- Büyük ve küçük baş hayvanın telef olması,

- O yerde kışların çok şiddetli ve inşaat mevsiminin kısa süreli olması,

- O yerdeki kamu tesislerinin (yol, su, elektrik, kanalizasyon vesaire) kullanılamayacak veya çalışamayacak derecede hasar görmüş olması,

- Ulaşım imkanlarının çok sınırlı olması.