Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İnsan Hakları Hükümet Dışı Kuruluşlarının Uluslararası Hukuki Niteliği

International Legal Status of Human Rights Non-Governmental Organisations

Muhammed Said BİLAL

Küresel, bölgesel ve ulusal koruma mekanizmaları vasıtasıyla insan haklarının korunması günümüzde uluslar-üstü bir hüviyet kazanmıştır. Uluslararası örgütler, uzmanlık kuruluşları, bölgesel örgütler, devletler ve uluslararası hükümet dışı kuruluşlar insan hakları koruma mekanizmalarının en önemli aktörleridir. Hükümet dışı kuruluşların uluslararası hukuktaki rolleri genellikle önemli ancak gayri resmi olarak kabul edilir. Uluslararası hükümet dışı kuruluşların insan hakları koruma mekanizmalarındaki rolü anayasa hukuku bağlamında özgün ve ilgi çekici bir konudur. Zira insan haklarının korunmasında devleti merkeze alan anayasa hukukunun normatif yaklaşımı içerisinde insan haklarının korunmasında HDK’lerin etkinliğinin araştırılması anayasa hukuku sahasına yeni çalışma alanları kazandırabilme potansiyeli taşımaktadır. Bu çalışma, insan hakları alanında faaliyet gösteren hükümet dışı kuruluşların uluslararası hukuk niteliğini ele almak suretiyle HDK’lerin uluslararası hukuk kişiliğini ve uluslararası hukuktaki hak ve yükümlülüklerini konu almaktadır. HDK’lere uluslararası hukuki kişilik bahşeden bir uluslararası sert hukuk belgesi bulunmamakla birlikte, bazı hukukçular HDK’lerin teamül kurallarından ve ikincil hukuk kurallarından kaynaklana nev-i şahsına münhasır bir uluslararası kişiliğe sahip olduğunu kabul etmektedir.

Uluslararası Hükümet Dışı Kuruluşlar, Uluslararası Hukuki Kişilik, İnsan Hakları, Hukuki Nitelik, Hak ve Yükümlülük.

The protection of human rights has gained a supranational identity through international, regional, and national protection mechanisms today. International bodies, specialized organizations, regional bodies, states, and international non-governmental organizations are the most important actors of human rights protection mechanisms. The role of international non-governmental organizations in human rights protection mechanisms, on the other hand, is a unique and engaging issue in the context of constitutional law. Because, dealing with the role of non-governmental organizations in the protection of human rights within the normative approach of constitutional law, which puts the state at the centre in the protection of human rights, has the potential to bring new fields of study to the constitutional law studies. Dealing with the international legal status of the non-governmental organizations dealing with human rights protection, this study aims to illustrate the international legal personality of NGOs and their rights and responsibilities in international law. Despite the absence of a primary source granting NGOs an international legal personality, some believe that NGOs have a sui generis legal personality which stems from international custom law and the secondary legal sources.

Non-Governmental Organizations, International Legal Personality, Human Rights, Legal Status, Rights and Obligations.

GİRİŞ

İnsan hakları alanında çalışan HDK’lerin hukuki niteliği; uluslararası hukuk kişiliği, bu kişiliğin getirdiği hak ve yükümlülükleri ve uluslararası hukuka katılımlarının ve faaliyetlerinin uluslararası hukuk açısından ifade ettiği değeri belirtir. Uluslararası hukuk kaynaklarında HDK’lerin hukuki niteliğine ilişkin birtakım normların yer aldığı görülmektedir. Bu normların HDK’lerin uluslararası hukuka katılımının hukuki temelini oluşturmaya ve bu katılımın çeşitli görünümlerine ilişkin temel esasları belirlemeye yönelik kurallar olduğu ifade edilebilir. Öncelikle hükümetler arası kuruluşların temel şartlarında HDK’lerin katılımına açıkça izin veren ve katılımın türlerini ve niteliğini ortaya koyan normların varlığı katılımın meşruiyeti açısından oldukça önemlidir. Bunun dışında münhasır bazı uluslararası antlaşmalarda veya hükümetler arası kuruluşların oluşturduğu ikincil hukuk normlarında HDK’lerin hukuki niteliğine ilişkin kurallar yer almaktadır1 .

Doktrinde HDK’lerin hukuki niteliğine ilişkin bir fikir birliği bulunmadığı gibi uluslararası hukukta da hukuki niteliğine ilişkin bir standardın oluşmadığı görülmektedir. Bazı yazarlar HDK’lerin tanımı ve hukuki niteliğine ilişkin bu esnek durum uluslararası hukukta faaliyet gösteren HDK’lerin çeşitliliğine ve çok sesliliğe katkı sağladığını düşünmektedir. Bununla birlikte HDK’lerin niteliğine ilişkin uluslararası standartların oturmamasının birçok problemi beraberinde getirdiği kabul edilmektedir. HDK’lerin hukuki niteliğindeki belirsizlik uluslararası süreçlere her geçen gün daha fazla müdahale eden HDK’ler açısından temsil ve meşruiyet sorunlarını derinleştirmektedir2 .

Niboyet ve Kopelmanas, HDK’lerin legal statüsünün belirlenmesi amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey gözetiminde kurulan Çalışma Komitesine sundukları raporlarında HDK’lerin hukuk statülerinin tam olarak belirlenmesi için üç unsurun ortaya konulması gerektiği belirtmektedirler. Öncelikle, HDK’lerin hukuki kişiliklerinin uluslararası kuruluş prosedürü belirlenmelidir; daha sonra, hukuki kişiliğin ulusal hukuk düzlemlerinde tanınması sağlanmalıdır ve son olarak usulüne uygun kurulmuş HDK’lerin uluslararası hukuk ve ulusal hukuk düzeyinde faaliyet gösterebilecek şekilde faaliyetlerinin çerçevelerinin düzenlenmesi gerekir3 . Bu bölümde öncelikle uluslararası hukuki kişilik unsuru değerlendirilecek daha sonra HDK’lerin uluslararası sistemde faaliyet göstermelerinden kaynaklanan hak ve sorumlulukları ele alınacaktır.

I. GENEL OLARAK İNSAN HAKLARI HÜKÜMET DIŞI KURULUŞLARI

İnsan hakları HDK’leri, öncelikli amacı insan haklarının korunması ve güçlendirilmesi olan hükümetler tarafından kurulmamış ve yöneticileri hükümetler tarafından belirlenmeyen kuruluşlar şeklinde tanımlanmaktadır4 . Bununla birlikte uluslararası insan hakları hareketlerini oluşturan yapılar büyük çeşitlilik arz etmektedir. Yerel halkların organizasyonları, kadın organizasyonları, çocuklarla veya mültecilerle ilgili gruplar, çevre veya kalkınma konuların insan hakları boyutuyla ele alan organizasyonlar, dini veya insancıl meselelerle ilgili gruplar, bağımsız insan hakları aktivistleri, üniversitelerin insan haklarıyla ilgili çalışma yapan organları ve uluslararası kitle temelli örgütler uluslararası insan hakları hareketinin bir parçasıdır. Öte yandan, tek varlık nedenleri insan haklarının uygulanması olan, geniş faaliyet kapasitesine sahip ve insan hakları mücadelesine önemli miktarda kaynak ayıran, münhasır insan hakları örgütlerinin sayısı sınırlıdır5 .

İnsan hakları HDK’lerindeki çeşitlilik dinamik ve evrensel bir olgunun varlığına işaret etmektedir. İnsan hakları hareketinin en güçlü yönlerinden biri esnek yapısı ve sürekli büyümesidir. İnsan hakları gruplarının bu esnek ve dinamik yapısına dikkat çeken Steiner, insan hakları gruplarına ilişkin yeknesak bir tanımın yapılmasının uygun olmayacağını belirtir. Ona göre insan hakları HDK’lerinin kendilerine ilişkin algıları ve tanımlamaları onları tanımlamanın en mantıklı yöntemidir6 . Benzer şekilde Wiseberg de insan hakları HDK’lerinin tanımlanmasında şekli kriterlerden öte maddi olgunun dikkate alınması gerektiğini düşünmektedir. Wiseberg ideal uluslararası insan hakları HDK’lerini “hükümetlerden ve doğrudan siyasi güç arayan tüm gruplardan bağımsız olan ve kendisi de böyle bir gücün peşinde olmayan gönüllülük esasına dayalı organizasyonlar” şeklinde tanımlamaktadır7 . Bu tür kuruluşlar tipik olarak hükümetlerin davranışlarını izler ve hükümetleri insan hakları standartlarına karşı sorumlulukların yerine getirmelerini sağlamaya çalışır8 . Wiseberg’e göre insan hakları HDK’leri ile diğer politik aktörler arasındaki en temel fark, politik aktörler sadece kendi üyelerinin veya birleşenlerinin haklarını korumayı hedeflerken insan hakları HDK’leri toplumun tüm üyelerinin haklarını korumak için çalışır9 .

II. HÜKÜMET DIŞI KURULUŞLARIN ULUSLARARASI HUKUK KİŞİLİĞİ

HDK’lerin hukuki niteliği uluslararası hukuki kişiliğiyle birlikte değerlendirilmektedir10 . Hukuki kişilik, hak ve sorumluklara sahibi olma, hukuki işlemler yapma ve işlemlere katılma, dava açma ve hakkında dava açılma ehliyetini ifade eder11 . Uluslararası hukuki kişilik bir uluslararası aktörün hak ve yükümlülük sahibi olmasını, hak ve yükümlülüklerini diğer aktörlere karşı ileri sürebilmesini12 , temsil ilişkileri kurabilmesini, uluslararası kuruluşların yapısını belirleyebilmesi ve çalışmaların yürütülmesinde söz sahibi olmasını13 , uluslararası hukukta geçerli ve kurucu etkiye sahip irade beyanlarında bulanabilmesini, bu sayede sözleşmeler ve anlaşmalar yaparak yeni haklar elde edebilmesini ve yeni yükümlülükler altına girebilmesini ifade eder14 . Uluslararası hukukun öznesi olmayan veya uluslararası hukuki kişiliği bulunmayan yapılar uluslararası sözleşmelerin tarafı olamaz, diğer uluslararası hukuk süjelerine karşı hak iddiasında bulunamazlar, diğer uluslararası hak ve sorumlulukları yüklenemezler15 .

Devletler nitelikleri icabı yukarıda belirtilen tüm unsurlara sahip kendinden menkul bir uluslararası hukuk kişiliğine sahiptirler. Bir siyasi topluluğun devlet olarak tanınmasıyla birlikte uluslararası hukuki kişiliği ortaya çıkar16 . Devletler dışındaki uluslararası aktörlerin uluslararası kişiliğe sahip olabilmeleri kurucu bir sözleşmeye bağlı olduğu kabul edilir17 . Hükümetler arası kuruluşlar kuruluş sözleşmeleriyle kurulur ve kuruluş şartlarında kendilerine tanınan hak, yetkiler ve kişilik unsurları çerçevesinde fonksiyonel bir uluslararası kişiliğe sahip oldukları kabul edilir18 . HDK’lerin uluslararası hukuk kişiliği kazanmasını öngören bir uluslararası antlaşmanın hayata geçirilmesi için yapılan çabalar birkaç on yıldır devam etmektedir19 .