Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ayıplı Maldan Kaynaklanan Tazminat Davasının Belirsiz Alacak Davası Olarak Açılabilmesi

Mehmet Akif TUTUMLU

I. Ayıplı Maldan Kaynaklı Bazı Taleplerin Belirsiz Alacak Davasına Konu Olabilmesi

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) 8. vd. maddelerinde düzenlenen ayıpla maldan dolayı tüketicinin sahip olduğu seçimlik haklar aynı Kanunun 11’inci maddesinde şöyle düzenlenmiştir:

(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;

a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,

b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,

c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,

ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir.

Belirtelim ki tüketicinin yukarıda sayılan seçimlik haklardan birini kullanması hâlinde dahi, ayıplı maldan kaynaklanan zararların tümünün karşılanması mümkün olmayabilir. İşte bu durumu gözeten yasakoyucu, tüketicinin bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebileceğini öngörmüştür (TKHK m.11/6).

Sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile, ayıplı malın ayıpsız misliyle değiştirme taleplerinin belirgin olması nedeniyle bu tür taleplerin belirsiz alacak davasına (HMK m.107) konu edilmesi mümkün değildir. Ancak aracın onarımı nedeniyle yapılması gereken masrafların tahsili ile ayıplı ürünün (özellikle otomobillerde) sebep olduğu değer kaybı tazminatının davanın başında belirlenebilir olduğu söylenemez; bu tür talepler yargılama aşamasında alınacak bilirkişi raporu ile belirginlik kazanacaktır. Bu nedenle anılan alacakların belirsiz alacak davasına konu edilmesi mümkündür. Nitekim aşağıdaki kararlarda1 bu husus açıkçı belirtilmiştir: