Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Birleşik Krallık’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile İmtihanı: Bill of Rights Bill’in İngiliz Anayasal Düzenine Olası Etkileri

The UK’s Struggle against the European Convention on Human Rights: The Possible Effects of the Bill of Rights Bill on the British Constitutional Order

Türker ERTAŞ

İngiliz anayasal düzeninde geçerli olan parlamentonun egemenliği ilkesi karşısında Birleşik Krallık’ın imzalayıp onayladığı uluslararası antlaşmaların iç hukukta doğrudan uygulanabilir olması için bir kanun ile ulusal hukuka aktarılması gerekmektedir. 2 Ekim 2000 tarihinde yürürlüğe giren Human Rights Act 1998, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ulusal hukukun bir parçası yaparak yargısal ve yönetsel makamlara Sözleşme haklarına uygun davranma yükümlülüğü getirmektedir. Yine HRA uyarınca mahkemeler kanun ve ikincil kanunları olabildiğince Sözleşme haklarıyla uyumlu olarak yorumlamakla yükümlüdürler. HRA’in İngiliz hukuk sisteminde meydana getirdiği etki sonucunda Birleşik Krallık aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvuruların sayısında önemli bir düşüş olmuştur. Yakın tarihte Adalet Bakanı Dominic Raab tarafından verilen Bill of Rights isimli kanun teklifi ise Human Rights Act 1998’in AİHS açısından benimsediği tam adaptasyon sisteminden birtakım sapmalar öngörmektedir. Nitekim söz konusu kanun teklifi uyarınca mahkemeler artık mevzuatı mümkün olduğunca Sözleşme haklarıyla uyumlu olarak yorumlama yükümlüğünü haiz değildir. Yine Bill of Rights Bill, mahkemelerin AİHM içtihatlarını dikkate alma yükümlülüğünü de kaldırmaktadır. Bu şekilde İngiliz hukukunda Sözleşme hakları ile AİHM içtihatları arasında bir ayrım yapan söz konusu kanun teklifi, bu yönüyle kısmi bir adaptasyon öngörmektedir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Human Rights Act 1998, Bill of Rights Bill, İngiliz Anayasal Düzeni, İnsan Hakları Reformu.

Due to the principle of parliamentary sovereignty in the British constitutional order, an incorporation of an international treaty by an act of Parliament is needed in order to maintain its direct applicability in domestic law. Human Rights Act 1998, which entered into force on 2 October 2000, requires judicial and public authorities to act in a way which is compatible with the Convention rights by incorporating the European Convention Human Rights into national law. Additionally, courts are obliged to interpret primary and secondary legislation in a way which is compatible with the Convention rights. As an eventual result of impact of the HRA on the British legal system, a significant decrease in the number of cases brought against the UK before the European Court of Human Rights has been observed. The Bill of Rights Bill, which has been submitted by the British Secretary of State for Justice Dominic Raab, diverges from the system of full adaptation of the Convention prescribed by the HRA. Judges are no longer obliged to interpret the legislation in accordance with the Convention rights, as far as possible. Moreover, under the Bill, courts would no longer be required to take into account the jurisprudence of the ECtHR. Eventually, the Bill provides a partial adaptation by distinguishing the Convention rights and the judgments of the ECtHR.

European Convention on Human Rights, Human Rights Act 1998, Bill of Rights Bill, British Constitutional System, Human Rights Reform.

Giriş

Westminster Parlamentosu 2022-2023 döneminin (parliamentary session) başlangıcı olan 10 Mayıs 2022 tarihinde dönemin Birleşik Krallık hükümdarı ve devlet başkanı Kraliçe Elizabeth adına dönemin Galler Prensi ve Cambridge Dükü Charles, Parlamento ortak oturumunda (joint session) Lordlar Kamarası’nda açılış konuşması yapmıştır. Söz konusu konuşmada Prens Charles, Hükümet’in 2022-2023 parlamento döneminde gerçekleştirmek istediği politikaları ve teşrii ajandası hakkında bilgi vermiştir.1 Bu bağlamda dönemin Galler Prensi Charles’ın şu sözleri dikkatlerden kaçmamıştır: “Ekselanslarının hükümeti anayasanın korunmasını sağlamaya devam edecektir. Ekselanslarının bakanları bir Haklar Kanunu teklifi aracılığıyla yasama organı ile mahkemeler arasındaki dengeyi yeniden kuracaklardır.2 Konuşmadaki söz konusu ibare çok çarpıcıydı. İngiliz Anayasası’nın hükümet tarafından korunmaya devam edilmesi ne anlama geliyordu? Yine, yasama organı ile mahkemeler arasındaki dengenin yeniden tesis edilmesi ne demekti? Hâlihazırda Parlamento ile mahkemeler arasında Parlamento aleyhine bir dengesizlik mi söz konusuydu? Hükümetin söz konusu ibarelerdeki anayasal veya hukuki niyeti, Kraliçe’nin söz konusu konuşmasına ilişkin yayımladığı bilgi notunda yer almıştır. Hükümet, söz konusu bilgi notunda şu ifadelere yer vererek arzuladığı hukuki ve anayasal çerçeveyi belli etmiştir:

Bizler (hükümet) bir İnsan Hakları Kanunu teklifi vererek kişi hakları ile hayati derecede önemli ulusal güvenliğimiz ve etkili yönetim arasında bir denge kurulmasını sağlayacak, ifade özgürlüğünü ve common law geleneğimizi güçlendirecek ve Strasbourg (Mahkemesi) içtihadına bağımlılığı azaltacağız.3

Görüldüğü üzere İngiliz Hükümeti’nin Parlamento ile mahkemeler arasındaki dengeyi yeniden sağlayarak İngiliz Anayasası’nı muhafaza etmekten kast ettiği hususun İngiliz hukuk düzeninde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ve Sözleşme’nin yargısal denetim organı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarının etkisini azaltmak olduğu ortaya çıkmıştır. Peki, bunun hukuki ve anayasal düzlemdeki anlamı nedir? Hâlihazırda İngiliz anayasal düzeninde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile birtakım Ek Protokoller, ulusal hukukta mahkemeler ve diğer kamusal merciler tarafından doğrudan uygulanabilir nitelikte kanun statüsünde normlardır. Bu husus Sözleşme ve birtakım Ek Protokollerindeki hak ve özgürlükleri İngiliz hukukuna aktaran ve hâlen yürürlükte olan Human Rights Act 1998 isimli kanun sayesinde olmuştur. Yani İngiliz Muhafazakâr Parti Hükümeti’nin 10 Mayıs 2022 tarihli Parlamento dönemi açılış konuşmasında altını çizdiği insan hakları reformu, doğrudan Sözleşme’yi ulusal hukuka aktaran HRA’in değiştirilmesi veya ilga edilmesine ilişkin bir teşrii ve politik yol haritası ve kanun teklifidir.