Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Derneğin Mahkeme Kararıyla Sona Ermesi ve Hukuki Sonuçları

Dissolution of Association by Court Order and Its Legal Consequences

Önder EGE

Bu makalede öncelikle genel itibari ile derneğin sona erme nedenleri hakkında özet bilgiler verilmiştir. Daha sonra esas konumuz olması vesilesiyle bir medeni hukuk tüzel kişiliği olarak derneğin mahkeme kararıyla sona ermesi ve hukuki sonuçları mercek altına alınmıştır. Derneğin mahkeme kararı ile feshedilmesinin koşulları; mahkeme kararı, fesih nedenlerinin bulunması ve fesih talebidir. Şüphesiz ki, ancak tüzel kişiliği haiz dernek mahkeme tarafından fesih edilebilir. Bu doğrultuda, derneğin mahkeme kararı ile feshi, TMK m.89 (ZGB m.78) ve Der.K. m.30 hükümlerinde belirtilen hususların ve özel kanunlardaki bazı hükümlerin ihlal edilmesi durumunda söz konusu olabilir. TMK m.89 hükmündeki sona erme nedenlerinden olan derneğin amacının kanuna veya ahlâka aykırı hâle gelmesi özellikle uygulama bakımından önemlidir. Ayrıca, 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nda, “” düzenlenmiştir. 5253 SK m.30 hükmüne göre dernek mahkeme tarafından fesih edilebilecektir. Gerek TMK m.89/1, gerek ise Der.K. m.30 hükümlerinin uygulanabilmesi için Yargıtay’ın dikkate aldığı “” unsuruna uygun hareket edilmelidir. Kuruluştaki kanuna aykırılıkların veya eksikliklerin giderilememesi de bir başka mahkeme tarafından fesih nedenidir. Bu durumda TMK m.60 hükmü uygulanacaktır. Mülga Medeni Kanun’da yer alan bazı fesih nedenlerine yürürlükteki Medeni Kanun’da yer verilmemiştir. Türk Medeni Hukuku, derneklerin mahkeme kararı ile feshi nedenleri bakımından “” ilkesini kabul etmiştir. Aksi durum, Anayasa hükümlerine aykırı olacaktır. Medeni Kanun ve Dernekler Kanunu dışında, bazı özel kanunlarda da fesih nedenleri düzenlenmiştir. Bu durum uygulama açısından pratik değildir ve eleştirilebilir. Derneğin mahkeme tarafından feshi sonrasında “”, “” ve “” işlemleri yürütülecektir.

Dernek, Fesih, Tasfiye, Tahsis, Terkin.

In this article, first of all, brief information about the reasons for the dissolution of association is given. Then, since this is our main topic, dissolution of an association as a civil law judicial person (legal entity, legal person) with a court order and its legal consequences are scrutinized. Conditions for the dissolution of the association by court order are; court order, finding reasons for termination and a request for termination. Undoubtedly, only association with legal personality can be dissolved by court. In this regard, the dissolution of an association by court decision may be possible in cases of violation of the issues mentioned in the provisions of Article 89 of the Turkish Civil Code (ZGB art.78) and Article 30 of the Act on Associations and in case of violation of certain provisions of some specific laws. It is particularly important in terms of practice that the purpose of the association becomes contrary to the law or morality, which is among the reasons for dissolution under Article 89 of the Turkish Civil Code. Furthermore, “” is regulated under the Act on Associations No. 5253. An association can be terminated by a court according to the article 30 provision of the Act no 5253. either article 89/1 of the Turkish Civil Code or article 30 of the Act on Associations. In order to ensure the application of the provisions of Article 89/1 of the Turkish Civil Code and Article 30 of the Act on Associations, it is necessary to comply with the “” element observed by the Supreme Court. Failure to remedy illegalities or deficiencies in the foundation is another reason for termination by another court. In such case, Article 60 of the Turkish Civil Code shall be applied. Some of the reasons for termination under the abrogated Civil Code are not included in the Civil Code in effect. Turkish Civil Code has adopted the principle of “” in terms of the reasons for the termination of associations by court order. Otherwise, it would be contrary to the provisions of the Constitution. In addition to the Civil Code and the Act on Associations, the reasons for termination are regulated in some special laws. This situation is impractical in terms of law enforcement and can be criticized. After the dissolution of the association by court, “”, “” and “” procedures will be carried out.

Association, Termination, Liquidation, Allocation, Cancellation.

I. Giriş

İnsan, başkalarından izole edilmiş, kendi başına varlığını sürdüren bir birey olmadığı gibi, sosyal yapının bir parçası, beşeri münasebetlerin temel süjelerinden biridir.1 Ferdiyetçi (liberal) bir ekonomide iş birliği anlayışı ile bir araya gelen kişi topluluğu, tüzel kişinin ideal amacının gerçekleşmesine pozitif etki sağlar.2 Medeni hukuk tüzel kişileri dernek ve konumuz dışında kalan, vakıflardır. Bu tüzel kişilerin öne çıkan özelliği, “ideal amaç (gaye) birlikleri” olmaları ve iktisadi amaçlarının bulunmamasıdır. Dernek ve vakıflar gönüllülük esasına göre kurulmuşlardır. Ortak ideal amaçları nedeniyle bir araya gelen kişiler (fertler) bir kuruluş teşkil edebilirler. Egger’e göre “Fert, cemiyete muhtaçtır. Fakat cemiyet dahi ferde muhtaçtır”.3 Türk özel hukukunda dernek (eski terim ile cemiyet); medeni hukuk alanı içine yer almaktadır.4

Dernek kurma veya örgütlenme özgürlüğü, temel bir insan hakları kavramı olarak başta İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi olarak pek çok uluslararası ve ulusal hukuki metinlerde yer almaktadır.5 Mukayeseli hukuk bakımından dernek özgürlüğü Almanya Anayasası m.9 hükmü ile İsviçre Anayasası m.23 hükmünde örgütlenme özgürlüğü başlığı altında düzenlenmiştir.6

TMK m.56 (ZGB-SCC m.60) hükmünde derneğin tanımı yapılmıştır. 5253 sayılı Der.K. m.27/a hükmünde de derneğin tanımına yer verilmiştir. Derneğin doktrindeki tanımı ve kavram olarak izahı da şüphesiz ki TMK ve Dernekler Kanunu hükümlerindeki tanım ile uyumlu olarak teşkil etmiştir.7 Alman hukukunda, Türk hukukunda olduğu gibi, dernek kurma özgürlüğü Anayasa dışında Alman Dernekler Kanunu hükümleriyle de düzenlenmiş ve güvence altına alınmıştır.8

İsviçre hukukunda dernek (verein- association), temelde ideal (ekonomik olmayan) bir amaç güden ve tüzel kişiliğe sahip, kurumsal olarak örgütlenmiş bir kişiler grubudur.9 İsviçre’de dernek, ZGB’nin 60-79. maddelerinde belirtilen özel hukuki hükümlere tabidir. ZGB m.60 hükmü uyarınca, bir derneğin amacı siyasi, dini, bilimsel, kültürel, hayırsever, sosyal veya ekonomik olmayan diğer nitelikte olabilir.10 Bir derneğin öncelikle üyeleri için parasal ve mali çıkarlar için çaba göstermemesi esastır. Dernek ticari bir iş yürütse bile ideal amaç her zaman ana odak noktası olarak kalmalıdır.11

Dernekler TMK m.59/I hükmü uyarınca, kuruluş bildirimini, dernek tüzüğünü ve gerekli belgeleri yerleşim yerinin bulunduğu yerin en büyük mülkî amirine verdikleri anda, tüzel kişilik kazanmaktadırlar.12 Burada önemli olan ilgili evrakların yerleşim yerinin bulunduğu yerin en büyük mülkî amirliğine eşlim edilmesidir. Evrak eksikliği tüzel kişiliğin kazanılmasına engel teşkil etmez. Ancak kuruluştaki eksikliklerin giderilmemesi ileride görüleceği üzere mahkeme tarafından fesih nedeni sayılabilir. Dernekler, hukuk düzeninin sınırları dâhilinde dernek tüzüğü ile kendi iç işleyişlerini serbestçe tayin edebilirler. Tüzük ile düzenlenmeyen hususlarda ise yasal mevzuat dikkate alınacaktır.13

Bu makalede öncelikle derneğin sona erme nedenleri hakkında özet bilgiler verilmiş ardından ise esas konumuz olması vesilesiyle bir medeni hukuk tüzel kişiliği olarak derneğin mahkeme kararıyla sona ermesi halleri, bazı uygulama örneklerine de yer verilerek mercek altına alınmıştır. Özellikle belirli bir hukuki bakış açısı yakalayabilmek için, Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi’nin konu ile ilgili bazı kararlarından alıntılara da yer verilmiştir. Son olarak ise derneğin mahkeme tarafından feshinin sonuçlarına ve yapılması gereken işlemlere kısaca değinilmiştir.

II. Derneğin Sona Ermesi

Derneklerin sona ermesi veya feshi nedenlerine, 4721 sayılı TMK m.87, m.88 ve m.89 ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu (Der.K.) m.30, m.32 düzenlemelerinde yer verilmiştir.14 TMK m.87 (ZGB m.77), derneğin infisahı yani münfesih hale gelmesi nedenlerini düzenleyen bir hükümdür.15 TMK m.88 (ZGB m.76) hükmüne göre ise Genel Kurul, her zaman derneğin feshine karar verebilir16

İş bu makalenin konusu olan derneğin mahkeme kararı ile feshi ise TMK m.89 (ZGB m.78) ve Der.K. m.30 hükümlerinde belirtilen hususların ve özel kanunlardaki bazı hükümlerin ihlal edilmesi durumunda söz konusu olabilir. TMK m.89/I hükmünde; “Derneğin amacı, kanuna veya ahlâka aykırı hâle gelirse; Cumhuriyet savcısının veya bir ilgilinin istemi üzerine mahkeme, derneğin feshine karar verir” düzenlemesi yer almaktadır. Ayrıca bu hükmün ikinci fıkrasında, mahkemenin, dava sırasında faaliyetten alıkoyma dâhil gerekli bütün önlemleri alabileceği düzenlenmiştir. TMK m.90/I hükmüne göre ise, dernekler, amaçlarını gerçekleştirmek üzere, tüzüklerinde belirtilen çalışma konuları ve biçimleri doğrultusunda faaliyette bulunabilirler. Ancak bu faaliyetler şüphesiz ki sınırsız değildir. Hükmün ikinci fıkrasına göre, yasaklanan veya izne bağlı faaliyetlerle ilgili kamu hukuku nitelikli özel kanun hükümleri saklıdır. Dernek faaliyetleri ile ilgili yasak ve sınırlamalara aykırılık hâlinde, Cumhuriyet savcısının istemiyle mahkemece faaliyetten alıkoyma kararı verilebilmesine yönelik düzenleme ise hükmün üçüncü fıkrasındadır.

Kanaatimizce TMK m.89 hükmündeki düzenleme yeterli olmasına rağmen, ayrıca Dernekler Kanunu muhtevasında da fesih nedenlerine yer verilmiştir. Bu husus, bazen her iki kanundaki nedenlerin iç içe geçmesine de yol açabilmektedir. Bu çerçevede, özel kanun hükmü niteliğindeki Der.K. m.30’da, derneklerin tüzüklerinde gösterilen amaç ve bu amacı gerçekleştirmek üzere sürdürüleceği belirtilen çalışma konuları dışında faaliyette bulunamayacakları düzenlenmiştir. Ayrıca, Der.K. m.30’da, derneklerin Anayasa ve kanunlarla açıkça yasaklanan amaçları veya konusu suç teşkil eden fiilleri gerçekleştirmek amacını haiz olamayacakları, askerliğe, millî savunma ve genel kolluk hizmetlerine hazırlayıcı öğretim ve eğitim faaliyetlerinde bulunamayacakları ve bu amaçları gerçekleştirmek üzere kamp veya eğitim yerleri açamayacakları hüküm altına alınmıştır. Yine aynı maddeye göre, derneklerin, üyeleri için özel kıyafet veya üniforma kullanmaları da hukuka aykırılık teşkil edecektir. Der.K. m.32 hükmü ise bu kanun hükümlerine aykırı davrananlara uygulanacak cezaları düzenlemektedir. Der.K. m.28-29 hükümlerinde derneklerin isimlerine yönelik yasak ve kısıtlamalar yer almaktadır.

Mukayeseli hukuk açısından ise, İsviçre hukukunda dernek, iflas etmişse veya ana sözleşmeye göre artık bir komite atanamıyorsa kanunen feshedilir (ZGB m.77). Derneğin amacının hukuka aykırı veya ahlaka aykırı olduğu durumlarda, yetkili makam veya ilgili taraf mahkemeden fesih kararına başvurabilir (ZGB m.78).17

III. Derneğin Mahkeme Kararıyla Sona Ermesinin Koşulları

Dernekler sivil toplum örgütlerinin en önemlilerinden biridir ve demokrasinin teminatlarındandır. Nitekim bu özelliği itibariyle de Anayasa’da temel haklar bölümünde dernek kurma ve örgütlenme özgürlüğüne yer verilmiştir.18 Bu çerçevede, Türk hukukunda, derneklerin varlığına dışardan son verebilme bakımından temel ilke, “mahkeme kararıyla fesih” ilkesidir. Bu ilke, dernekler gibi, federasyon ve konfederasyonlar bakımından da geçerlidir.19

Mahkeme kararının söz konusu olması için de şüphesiz ki bir tüzel kişiliğin olması gerekmektedir. Hukuken var olmayan bir kişiliğin mahkemece feshi, ya da kanun koyucunun tercih ettiği terim ile ifade etmek gerekirse, “feshi” mümkün olmamaktadır. Örneğin tüzel kişiliği haiz olmayan ancak fiilen örgütlenmiş bir düşünce topluluğunun veya sosyal yardımlaşma organizasyonunun mahkeme kararı ile feshi söz konusu olamaz. Şartları burada diğer hukuki tedbir ve müeyyideler devreye girebilecektir.

Dernek kurma özgürlüğünün (Vereinsfreiheit) bir sonucu olarak dernekler anayasal güvence altındadır ve ANY m.33/5’te yer alan; “Dernekler Kanunun öngördüğü hallerde mahkeme kararı ile kapatılabilir” hükmü gayet açıktır.20 Buna göre kanunda öngörülen hallerin gerçekleşmesi suretiyle derneğin tüzel kişiliğinin sona erdirilmesine ancak mahkeme tarafından karar verebilir.21 4721 SK ve 5253 SK hükümleri de benzer niteliktedir.22 İdarenin kural olarak fesih yetkisi yoktur. Ancak, yabancı dernekler bakımından 4721 sayılı TMK m.92 ve 5253 sayılı Der.K. m.5/II hükümlerinde farklı ve istisnai düzenleme söz konusudur.23 Ulusal çıkarlara veya hukuka aykırı aktivitelerde bulunan yabancı bir derneğin faaliyet izni, yine idari bir kararla kaldırılabilir. Böylece söz konusu yabancı dernek yasaklı hale gelebilir. Böyle bir durumda, yabancı derneğin idari bir kararla feshi söz konusudur.24

Bazı durumlarda, Türk Medeni hukukuna göre tüzel kişilik kazanmış olan bir derneğin faaliyet izninin kaldırılması da idari karar ile söz konusu olabilir. ANY m.33 hükmünde belirtilen “olağan üstü koşulların varlığı” veya “beklenilmesinde kamu düzeni açısından sakınca olan durumlar” bu istisna uygulamasının gerekçesi olabilir. Kanaatimiz odur ki, ANY m.33 hükmünde belirtilen bu durumların, oldukça dar yorumlanarak uygulanmasında fayda vardır.25 Ancak derneğin idari karar ile feshi, Medeni Hukuk açısından tüzel kişiliğin sona ermesi, yani derneğin feshi değildir. Derneğin faaliyetten men edilmesidir ve tüzel kişilik bu idari uygulanma ile ortadan kalkmaz. Böyle durumlarda, tüzel kişilik devam eder ve tüzel kişiliğinin korunması bakımından TMK m.427/4 hükmü uyarınca mahkeme tarafından derneğe kayyım tayin edilir.26