Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ceza Muhakemesinde Bölge Adliye Mahkemesinin Bozma Kararı Vermesi ve Bozma Sonrası Direnme Yasağı

Decision of Reversal by the Regional Court of Justice and Prohibition of Resistance After Reversal Decision in the Criminal Procedure

Kerim ÇAKIR

5271 sayılı CMK’nın m.280/1-e’de yer alan bozma sebepleri 1.2.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 92’nci maddesiyle daraltılmış ve CMK m.289/1-(g) ve (h) bentleri bozma kararı verilebilecek haller arasından çıkartılmıştır. Yapılan değişiklik sonrası bölge adliye mahkemesi (BAM), ilk derece mahkemesinin kararını “” ve “” sebebiyle bozamayacaktır. Kanun koyucu değişiklikle bir yandan BAM’ın bozma yetkisini sınırlandırırken diğer yandan 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 27’nci maddesiyle CMK’nın 280’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine yeni bozma sebepleri eklemiştir. CMK’nın 289’uncu maddesine göre bölge adliye mahkemesinin bozma kararı verebileceği haller tek tek sayılmış ve ilk derece mahkemesinin bu bozma kararlarına direnemeyeceği hüküm altına alınmıştır. İlk derece mahkemelerinin bozma kararıyla bağlı olacağı sınırlı hallerin davanın esasına ilişkin hususlar olmayıp yargılamaya ilişkin usul kurallarının ağır ve açık ihlallerinden ibaret olduğu düşünülse de uygulamada BAM’ın yorum yoluyla bozma kararı verdiği görülmektedir. Çalışmada, BAM’lar tarafından yorum yoluyla verilen bozma kararları ve 289’uncu maddenin birinci fıkrasında yer alan (g) ve (h) bentlerine dayalı bozma kararı verilemeyecek haller değerlendirilecek ve ardından BAM’ın kararlarına karşı direnme yasağı hakkında bilgi verilecektir.

İstinaf Kanun Yolu, Bozma Kararı, Hukuka Kesin Aykırılık, Hükmün Gerekçe Unsuru, Direnme Yasağı.

Reversal reasons in the article 280/1-e of the Code of Criminal Procedure (CCP) with no 5271 were narrowed down with article 92 of the Code with no 7079, dated 1.2.2018 and art.289/1-g and art.289/1-h paragraphs were excluded from the cases where reversal decision can be taken. After the amendment made, regional courts of justice will not be able to take reversal decision for the judgment of the first instance court because “” and “”. While the legislator is limiting the authority of the regional courts of justice in taking reversal decision with this amendment, on the other hand added new reversal grounds to the paragraph f of the article 280 of the CCP with the art.27 of the Code dated 17.10.2019 and no.7188. According to the art.289 of the CCP, the cases in which the regional court of justice can take a reversal decision are listed one by one and it is stipulated that the court of first instance cannot resist these reversal decisions. Although it is thought that the limited cases that the courts of first instance will be bound by the decision of reversal are not matters related to the merits of the case, but consist of serious and clear violations of the procedural rules regarding the trial, it is seen that the regional courts of justice have decided to reverse through interpretation in practice. In this article, the decisions of reversal given by the regional courts of justice through interpretation and the cases in which a reversal decision cannot be taken based on the art.289/1-g and 289/1-h of the CCP will be evaluated, and then information will be given about the prohibition of resisting the decisions of regional courts of justice.

Intermediate Appeal, Reversal Decision, Absolute Violation of Law, Reasoning Element in Judgment, Prohibition of Resistance.

Giriş

İstinaf sözlükte, “mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyerek bir üst mahkemeye götürme” ve “yeniden başlama” anlamlarına gelir.1 Yargılama hukukunda ise istinaf, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen son kararlara karşı gidilen ve kararın gerek maddi gerek hukuki açıdan bir üst mahkeme tarafından denetimini sağlayan bir kanun (denetim muhakemesi) yoludur.2

Olağan kanun yollarından olan istinafta yeni deliller ileri sürülebilir. İstinafı temyizden ayıran en önemli husus, istinafta ilk derece mahkemesinin yürüttüğü kovuşturma evresinin tümüyle tekrar edilebilmesi ve hukuki denetimle birlikte maddi vaka denetiminin yapılabilmesidir. Maddi değerlendirme olayın ne şekilde gerçekleşmiş olduğunun ortaya çıkarılması ile ilgili olup, hükmün temelini oluşturan delillerin denetlenmesidir. Hukuki değerlendirme ise olayın hukuk karşısındaki durumunun tespitiyle ilgili olup, burada muhakeme hukukuna ilişkin aykırılıklar ele alınmaktadır.3

İstinaf kanun yoluna ilişkin düzenlemelerin kaynağını Alman Ceza Muhakemesi Kanunu oluşturmaktadır.4 Almanya’da istinaf kanun yolunda tüm maddi ve hukuki sorunlar tekrardan ele alınarak yeni bir karar verilmektedir.5 İstinafın özü, uyuşmazlığın Bölge Adliye Mahkemesi önünde yeniden görülmesidir. BAM, tarafların iddialarının kapsamlı bir şekilde yeniden müzakere edildiği ikinci derece yargı merciidir.6 Bu nedenle, istinaf kanun yolunu hukuka ve olguya ilişkin gerçeklerin gözden geçirilmesini sağlayan bir temyiz olarak tanımlamak doğru değildir. İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin yaptığı yargılamadan bağımsız olarak, serbest kanaatine göre huzurunda tartışılan delillere dayanarak karar verir.7 Esas duruşmada usule hakim olan sözlülük, duruşmanın açıklığı ve delillerin tartışılması ilkeleri, istinaf kanun yolunda da geçerlidir.8

İstinaf kanun yolunda delillerin değerlendirilmesi tekrar yapılabilmekte ve ilk derece mahkemesinin ilk duruşmadan hükme kadar hatta gerekçeli karar da dahil olmak üzere yapmış olduğu işlemler BAM’da hem maddi vaka hem de hukuki denetime tabi tutulmaktadır. Olağan kanun yollarında BAM, yaptığı değerlendirmeyle ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak yeni bir karar verebilirken, temyiz kanun yolunda Yargıtay, hukuka aykırılıkları tespit ederek kararı bozmakta ve dosyayı ilk derece mahkemesine göndermektedir. Alman uygulamasında da istinaf kanun yolunda görev ve yetki kurallarına aykırılık nedeniyle bozma hükümleri uygulandığını belirtmemiz gerekir.9 BAM’ın istinaf incelemesi neticesinde, ilk derece mahkemesinin görevine giren işleri tamamlatmak ve eksikliklerini gidermek maksadıyla bozma kararı vermesi kanun yollarındaki denetim bakımından olması gerekendir.

Mevzuatta temyiz ve istinafın birlikte yer alması üç dereceli yargılamanın bulunduğu anlamına gelmez. İlk derece mahkemesi tarafından verilen karar istinafta hem maddi hem de hukuki yönden incelendiği için BAM’lar, ikinci derece kanun yoludur. Ayrıca Bölge Adliye Mahkemelerinde davaların çoğunun dosya üzerinden yapılan inceleme ile karara bağlanması istinaf kanun yolunun genişletilmiş temyiz niteliğinde olduğunu göstermektedir.10

I. İstinaf Kanun Yolu ve Bölge Adliye Mahkemelerinin Görevi

Yapılan yargılamalar neticesinde verilen kararların denetlenmesi adil yargılamanın bir gereğidir. İlk derece mahkemelerince verilen kararların hukuka uygun olduğu düşünülse de kanun yolları marifetiyle denetim yapılması ve ülkede hukuk birliğinin sağlanması adına içtihat oluşturulması gerekmektedir.

İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşmeye Ek 7 Numaralı Protokol’ün “Cezai konularda iki dereceli yargılanma hakkı” başlıklı 2’nci maddesinde; “Bir mahkeme tarafından cezai bir suçtan mahkum edilen her kişi, mahkumiyet ya da ceza hükmünü daha yüksek bir mahkemeye yeniden inceletme hakkını haiz olacaktır. Bu hakkın kullanılması, kullanılabilme gerekçeleri de dahil olmak üzere, yasayla düzenlenir” denilmek suretiyle de bu husus vurgulanmaktadır.11

İlk derece mahkemesi kararlarının yeniden ele alınmasıyla yapılan hem maddi vaka denetimi hem de hukuki denetim bugün için istinaf incelemesinde bölge adliye mahkemeleri tarafından gerçekleştirilir. CMK’nın 280’inci maddesinde açıkça belirtildiği üzere, bölge adliye mahkemeleri ceza dairelerinin ilk derece mahkemelerinin kararlarını bozması CMK m.280/1-e’de yer alan hükümden hareketle CMK m.289/1’deki düzenleme ile sınırlandırılmıştır.

Bölge adliye mahkemeleri delillerle doğrudan temas ederek maddi ve hukuki bakımdan inceleme yapan ve uyuşmazlığı çözüme kavuşturmakla yükümlü olan mahkemelerdir.12 Ancak bozma yetkisinin fazlasıyla sınırlandırılmış olması, BAM’larda iş yoğunluğunun artmasına sebebiyet vermiş ve buna paralel olarak daire ve üye sayısında sürekli artış yaşanmaya başlamıştır.

Ceza muhakemesi hukukunda ilk derece mahkemesi; maddi mesele ile ilgili olarak fiilin sanık tarafından işlenip işlenmediğini, hukuki mesele bakımından ise sanık tarafından gerçekleştirilmiş olan fiilin suç oluşturup oluşturmadığını inceler. Belirtelim ki derece mahkemesi olarak faaliyet gösteren istinaf kanun yolunda da uyuşmazlık hem maddi hem hukuki mesele yönüyle ele alınır.

CMK’nın 282’nci maddesinde, “bölge adliye mahkemesi duruşmasında dinlenilmeleri gerekli görülen tanık ve bilirkişiler çağrılır” hükmü mevcuttur. BAM’lar Yargıtay gibi sadece dosya üzerinden hukuki değerlendirmelerde bulunmaz, meseleyi ispat hukuku yönüyle maddi vaka denetimine de konu eder.13 İstinaf kanun yolunda delillerle doğrudan temas edilerek öğrenme muhakemesi yapıldığından esas hakkında yeni bir karar verilebilir. Yapılan yargılamayla tesis edilen hükümde hata tespit edilirse ilk derece mahkemesinin kurduğu hüküm kaldırılarak yeni bir hüküm kurulabilir.14

İstinaf incelemesinde bölge adliye mahkemeleri maddi vakaya ilişkin ilk derece mahkemesinin yerini alacak şekilde karar verebilmektedir. Bu sebeple olay mahkemesi olarak faaliyet gösteren BAM’ların bozma yetkisine sahip olması önem arz etmektedir.15 BAM, daha yüksek dereceli bir mahkeme olarak, kabul edilebilir bir istinaf başvurusu hakkında kendisi karar vermelidir. Bölge adliye mahkemelerinin bozma kararı vermesi çok sınırlı bir uygulamaya sahip olduğundan, ilk derece mahkemesinin beraat kararı verdiği bir dosyada, BAM mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği kanaatinde ise bizzat kendisi duruşma açıp, uyuşmazlık hakkında karar vermek durumundadır. BAM, istinaf incelemesinde, bu hususu bir bozma sebebi sayarak dosyayı ilk derece mahkemesine gönderemez. Aksi halde CMK m.280/1-e ve m.289/1 hükümlerine aykırı hareket etmiş olur. 280’inci maddede gösterilmeyen ve 289’uncu maddede yer almayan mutlak bozma nedenleri dışındaki bir nedenle, bozma kararı verilmesi istinaf kanun yolunun maksadıyla bağdaşmaz ve verilen kararın hukuka aykırı olduğu kabul edilir.