Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ecrimisil Tazminatı

Mesne Profits

Hayrunnisa ÖZDEMİR, Tahir SARIDOĞAN

Ecrimisil kurumu, Türk Hukukunda çok eski bir geçmişe sahiptir. Ecrimisil, öğretide bir eşyanın kötüniyetli haksız zilyet tarafından fuzuli işgali sebebiyle ondan alınan bedel olarak tanımlanmaktadır. Haksız işgal sonucu ödenmesi gereken bu tazminat öğretide haksız işgal tazminatı olarak da adlandırılmaktadır. Kökleri Mecelle’ye kadar uzanan bir hukuki kurum olmasına rağmen ecrimisilin hukuki niteliği ve ecrimisile uygulanacak zamanaşımı gibi konularda öğretide ve uygulamada görüş birliği mevcut değildir. Türk Hukukunda ecrimisile ilişkin açık bir kanuni düzenleme bulunmamakla beraber, ecrimisil tazminatı kanuni dayanağını kötüniyetli haksız zilyedin iade yükümlüğünü içeren TMK m. 995/I hükmünden almaktadır. Burada açık olarak ecrimisil kavramından söz edilmemiştir. Fakat kötüniyetli haksız zilyedin eşyayı bizzat kullanmak suretiyle ondan sağladığı yararların karşılığı olarak hak sahibine ödenmesi gereken bedel, ecrimisil tazminatı olarak nitelendirilmektedir. Uygulamada sıkça karşılaşılan ecrimisil, Yargıtay kararları doğrultusunda şekillenmiş bir kurumdur. Hatta Yargıtay’ın bu konuyla ilgili birbiriyle çelişen birden fazla kararı olması sebebiyle ecrimisil, birçok içtihadı birleştirme kararına da konu olmuştur.

Ecrimisil, Haksız İşgal, Kötüniyetli Zilyet, Haksız Fiil.

The Mesne Profits has a very old history in Turkish Law. Mesne profits is defined in the doctrine as the price charged for the supererogatory occupation of a property by an unjust malicious possessor. The compensation to be paid as a result of this unjust occupation is also called unjust occupation compensation in the doctrine. Although it is a legal institution that dates back to Mecelle, there is no consensus in doctrine and practice on issues such as the legal nature of mesne profits and the statute of limitations to be applied to it. All the while there is no clear legal regulation in Turkish Law regarding the term, the legal basis of the compensation is the Article 995/I of Turkish Civil Code, which puts forth the obligation to return the wrongful possessor of bad faith. The concept of mesne profits is not explicitly mentioned here, but the price that should be paid in return for the benefits gained from the unlawful malicious possession by using the property personally is defined as the compensation against mesne profits. Mesne profits, which is encountered a lot in practice, is an institution shaped in line with the decisions of the Supreme Court. In fact, mesne profits has been the subject of many decisions in unification precedents since the Supreme Court has more than one conflicting decision on this issue.

Mesne Profits, Unjust Occupation, Malicious Possess, Tort.

Giriş

Ecrimisil, “ecr” ve “misl” kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşturulmuştur. “Ec(i)r” kelimesi “bir iş karşılığında verilen ücret”, “mis(i)l” ise “eş, benzer” anlamına gelmektedir.1 Buradan yola çıkarak ecrimisil, kavramı bir iş ya da kullanım karşılığında, bu işin benzerleri esas alınarak ödenen ücret olarak tanımlanabilir. Günümüzde ecrimisil kavramı, kötüniyetli zilyedin, bir eşyayı hak sahibinin rızası olmaksızın bizzat kullanmak suretiyle ondan sağladığı yararlar karşılığında, hak sahibine ödemesi gereken bedeli ifade etmek için kullanılmaktadır.2

Ecrimisil terimi ilk olarak Mecelle’de kullanılmıştır. Burada ecrimisil kavramı kira bedeli benzeri bir kurum olarak kaleme alınmıştır. Mecelle m.414 hükmüne göre, “Ecr-i misl, bîğarazehl-i vukufun takdir ettikleri ücrettir” (Ecrimisil, tarafsız bilirkişilerin benzerlerini göz önüne alarak takdir ettikleri ücrettir).3 Bu maddeden de anlaşılacağı üzere ecrimisil, emsal ücret niteliğindedir. Osmanlı hukukunda ecrimisil, kira bedeli belirlenmeden kiraya verilen şeyin kira bedelinin emsal ücrete göre belirlenmesi sonucu ortaya çıkan bedeli ifade etmektedir.4 Bunun yanı sıra, bir şeyin haksız kullanımı, kira bedeline benzer bir ücret ödenmesini gerektiriyorsa benzer yöntemlerden faydalanılarak hesaplanan bedel de ecrimisil kapsamındadır.5 Görüldüğü üzere ecrimisil, Mecelle döneminde bir şeyin kullanılması sonucu, bilirkişilerce tespit edilen ve hak sahibine ödenen bedeldir.

Günümüzde ecrimisil kavramı, kötüniyetli haksız zilyedin iade ve tazmin yükümlülüğü kapsamında ele alınmaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m.995 hükmü, “İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır.” şeklindedir. Burada kötü niyetli haksız zilyede birçok yükümlülük yüklenmiştir. Kötüniyetli haksız zilyedin ilk yükümlülüğü elinde bulundurduğu eşyayı hak sahibine iade etmektir. İkinci olarak kötüniyetli haksız zilyet, eşyayı haksız yere alıkoymuş olmasından doğan zararları karşılamalıdır. Son olarak da kötüniyetli haksız zilyet, elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerden dolayı hak sahibine tazminat ödemelidir. Tüm bunlara ek olarak, kötüniyetli haksız zilyet eşyayı bizzat kullanarak ondan yarar sağlamış olabilir. İşte bu durumda kötüniyetli haksız zilyedin ödemesi gereken ücret ecrimisil olarak ifade edilmektedir.6 Ancak, kötüniyetli haksız zilyedin eşyayı bizzat kullanmak suretiyle ondan sağladığı yararların, tazminat konusu olup olmayacağı, tazminata konu olacaksa bunun hukuki dayanağı öğretide ve uygulamada tartışmalıdır.7 Ayrıca haksız zilyede karşı ileri sürülen bu talep öğretide ve uygulamada fuzuli işgal tazminatı, haksız işgal tazminatı, haksız kullanım tazminatı gibi çeşitli isimlerle anılmaktadır. Ecrimisil ifadesi yargı ve öğretide yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Kanaatimizce oturmuş bir terminoloji olmasından dolayı ecrimisil kavramının sınırlarını belirleyerek bu kavramın kullanılmaya devam edilmesi isabetlidir. Ayrıca kanunkoyucu da bazı kanuni düzenlemelerde ecrimisil kavramını kullanmaya devam etmiştir.8 Ecrimisil tazminatının bu gibi tartışmalara konu olmasının yanı sıra uygulamada da çok sık başvurulan bir kurum olması sebebiyle çalışma konusu olarak seçilmiştir.

Bu çalışmada öncelikle ecrimisil tazminatının tanımı yapılmış daha sonra da hukuki niteliğine ilişkin görüşler ele alınmıştır. Devamında ise ecrimisil tazminatı talep edilebilmesi için gereken şartlar açıklanmıştır. Bu kapsamda haksız kullanım ve kötüniyetli zilyet kavramları ayrıntılı incelenmiştir. Ayrıca ecrimisil tazminatına ilişkin faiz, zamanaşımı, kazandırıcı zamanaşımı ve birlikte zilyetlik durumları incelenmiştir. Aynı zamanda konuya ilişkin önemli yargı kararlarına yer verilmiş ve bu kararlar öğretide yer alan görüşler çerçevesinde değerlendirilmiştir.

I. Ecrimisil Tazminatının Tanımı

Hukukumuzda ecrimisil tazminatı ayrıca ve açıkça düzenlenmemiştir. Temeli Osmanlı Hukuku’na dayanan ecrimisil tazminatı, günümüzde de Osmanlı Hukuku esas alınarak öğreti ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda şekillenmektedir.9 Bu sebeple ecrimisil tazminatını tanımlamak için öncelikle Osmanlı Hukuku’ndaki kullanımına bakmak gerekir.

Mecelle’de, üçüncü kişinin kullanımına sunulan şeyin bedeli sözleşmede belirtilmişse bu bedele, ecrimüsemma adı verilmektedir.10 Sözleşmede taraflarca kararlaştırılan bedel Osmanlı Hukuku’na göre kira bedelidir. Ancak, buradaki kira bedeli kavramı bugünkü gibi, sadece dar anlamda kira ilişkisini ifade etmez. Zira Mecelle de kira kavramı çok geniş kapsamlı olarak ele alınmıştır. Mesela Mecelle m.412’ye göre, “elbise dikmek için terziye verilen kumaş”, “taşıması için hamala verilen yük” de kira sözleşmesinin konusunu oluşturmaktadır.11 Eğer bir şeyin kullanımı karşılığında ödenmesi gereken bedel, sözleşmede belirtilmemişse, benzer şeyler için öngörülen ecrimüsamma bedelleri dikkate alınarak bir değerlendirme yapılır. Bu değerlendirme sonucu ortaya çıkan bedel ise “ecrimisil” olarak adlandırılır (Mecelle m.414). Buna ek olarak eğer bir şeyin haksız kullanımı sonucu, hak sahibine ücret ödenmesi gerekiyorsa, bu ücretin bilirkişiler tarafından belirlenmesi de ecrimisil olarak adlandırılmaktadır.12 Görüldüğü üzere, Mecelle’de ecrimisil kavramının kullanımı oldukça geniştir.

Günümüzde ise ecrimisil tazminatı, bu kadar geniş bir anlama sahip değildir. Bugünkü hukuk öğretisinde ve uygulamada, ecrimisil tazminatı, kötüniyetli haksız zilyedin ifa etmesi gereken borçların tamamını veya bir kısmını ifade etmek için kullanılmaktadır.13 Bu sebeple öğretide ecrimisil için birçok farklı tanım yapılmıştır. Bu tanımlardan bazılarına değinmekte fayda vardır. Bir tanıma göre ecrimisil, bir yerin kira bedelinin sözleşme ile belirlenmemiş olmasına rağmen benzer kira bedelleri dikkate alınarak belirlenen kira bedelidir.14 İkinci bir tanıma göre ecrimisil, zilyetliğe saldırı hallerinde, hak sahibi zilyedin, kötüniyetli zilyetten istediği tazminattır.15 Üçüncü bir tanıma göre ecrimisil, kötüniyetli zilyedin kiraya verilebilecek bir malı, kiraya vermeyip bizzat kullanmakla kira geliri elde etmeyi ihmal etmiş sayılması sonucu, TMK m.995 gereği ödemesi gereken tazminattır.16 Dördüncü bir tanıma göre ecrimisil, zilyedin haklı bir sebep olmadan fiili hâkimiyetinde bulundurduğu bir eşyayı ve özellikle taşınmazı kendisinin kullanmasına karşılık asıl hak sahibine ödemesi gereken tazminattır.17 Beşinci bir tanıma göre ecrimisil, kötüniyetli zilyedin şeyi kullanarak yarar sağlamasının sonucu ödemesi gereken tazminattır. Bu son tanıma göre ecrimisil tazminatı, TMK m.995’te yer alan ürün elde etmeyi ihmal etme durumunda istenen bedelden farklıdır ve burada sebepsiz zenginleşmeye göre tazmin sağlanmalıdır.18 06.10.2020 tarihli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararında ecrimisil tazminatı, “Ecrimisil ise gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere, hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler.19 şeklinde ifade edilmiştir.

Bize göre ecrimisil, kötüniyetli haksız zilyedin bir şeyi, gerçek hak sahibinin rızası olmaksızın bizzat kullanmasının sonucunda hak sahibine ödemesi gereken tazminattır. Eğer eşya kiraya verilebilecek nitelikteyse, ecrimisil TMK m.995 kapsamındaki elde edilmesi ihmal edilen ürün olarak değerlendirilmelidir.20 Eşya, kiraya verilebilmesi söz konusu olmayacak bir eşya ise, kötüniyetli haksız zilyedin bu eşyayı kullanarak elde ettiği yarar karşılığında hak sahibine ödemesi gereken bedel yine ecrimisil olarak değerlendirilebilir, bu son durumda sebepsiz zenginleşme dikkate alınmalıdır.

II. Ecrimisil Tazminatının Hukuki Niteliği

Yukarıda da açıklandığı üzere, hak sahibinin rızası olmaksızın bir eşyayı kullanan kötüniyetli haksız zilyet hak sahibine tazminat ödemek zorundadır. Kötüniyetli haksız zilyedin hak sahibine ödediği bu bedel ecrimisil tazminatıdır. Ecrimisil tazminatının, hukukî niteliği ve şartları kanunkoyucu tarafından açıkça düzenlenmemiştir. Bu sebeple ecrimisilin hukuki niteliği öğreti ve yargı kararları doğrultusunda şekillenmektedir. Aşağıda ecrimisilin hukuki niteliği hakkında önce öğreti görüşleri açıklanmış; sonrasında ise Yargıtay’ın benimsediği görüşe yer verilmiştir.