Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İşçi Alacaklarında Belirsiz Alacak Davası

Unquantified Debt Lawsuit in Worker’s Receivables

Çelik Ahmet ÇELİK

İş Hukukunun temel ilkesi, işverenler karşısında daha güçsüz durumdaki işçiyi korumaktır. Bu korumayı sağlamada en uygun dava türü “belirsiz alacak davası”dır. Bunun önüne konulan her kural ve ilke haksız sonuçlar doğuracaktır, doğurmaktadır. İşveren, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 8’inci ve 37’nci maddelerindeki emredici hükümler uyarınca her ay ödeme yaparken işçiye “ücret hesap pusulası” vermiyorsa, Yasa’nın 60. maddesi uyarınca “yıllık izin defteri” ve 75. maddesi uyarınca “işçi özlük dosyası” tutmuyorsa ve bunları mahkemeye sunmuyorsa; (6100/HMK m. 107/2) Taraflar arasında ücret ve hizmet süresi tartışmalı ise, ücret bordroları ve sigorta kayıtları eksik ve gerçeği yansıtmıyorsa; Yargılama sırasında bilirkişiden hesap raporu alınması gerekiyorsa, bazı durumlarda hakimin takdiri söz konusu ise; Bütün bunların bir teki dahi, işçinin “belirsiz alacak davası” açmasının haklı nedeni olacaktır.

İşçi Alacakları, Belirsiz Alacak Davası, Hukuki Yarar.

Basic principle of Labor Law is to protect the worker who is the underdog against the employers. The best type of lawsuit for ensuring this protection is the “unquanitifed debt lawsuit. Any rule and principle put before that shall and does lead to unfair results. Unless the employer doesn’t give payslip to the worker when making the payment monthly, pursuant to the imperative provisions of the articles 8 and 37 of the Labor Code no 4857, unless the employer keeps annual vacation book and worker’s personnel file respectively pursuant to the article 60 and article 75 of the Code and unless he submits them to the court; (6100/ Code of Civil Procedure art. 107/2) If the salary and period of service are controversial, if the payslips and insurance records are missing and not geniune; If it is required to take an account report from an expert, if discretion of judge is required in some circumstances; Even one of those would be a justifiable reason for the worker to file an “unquantified debt lawsuit”.

Worker’s Receivables, Unquantified Debt Lawsuit, Legal Interest.

I. Genel Olarak

İşverenler karşısında daha güçsüz durumdaki işçinin korunması, iş hukukunun temel ilkelerindendir. İşçi alacakları (ticari ve adi alacaklar gibi) başlangıçta kesin belirlenebilen (likit) alacaklardan olmayıp, her zaman ve her durumda “tartışmalı” ve “belirsiz”dir.

İşçinin kayıt tutma yükümlülüğü olmayıp, işveren, 4857 sayılı İş Kanununun 8’inci ve 37’nci maddelerindeki emredici hükümler uyarınca her ay ödeme yaparken düzenli olarak işçiye ücret ve eklerini gösteren yazılı bir belge (ücret hesap pusulası) vermiyorsa, Yasa’nın 60’ıncı maddesi uyarınca “yıllık izin defteri” ve Yasa’nın 75’inci maddesi uyarınca “işçi özlük dosyası” tutmuyorsa ve bunları mahkemeye sunmuyorsa (6100/HMK m. 107/2), işçinin, tazminat ve alacağının miktarını tam ve kesin olarak “belirleyebilecek durumda” olduğundan söz edilmesi ve işçiden bunun beklenmesi haksızlık olur. Bu gibi durumlarda işçinin HMK 107’nci maddesi uyarınca “belirsiz alacak davası” açma hakkı olduğu kabul edilmelidir.

Nitelikli işçinin ücret bordrosu asgari ücretten düzenlenmişse, gerçek ücret tutarı ile sigortalı- sigortasız çalışma süreleri tartışmalı ise, ücret bordroları ve sigorta kayıtları gerçeği yansıtmıyorsa, yargılama sırasında bilirkişiden hesap raporu alınması gerekiyorsa, bazı durumlarda hâkimin takdiri söz konusu ise, bütün bu ve buna benzer durumlarda, bunların bir teki için dahi, dava türü “belirsiz alacak davası” olacaktır, olmak zorundadır.