Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

7242 Sayılı Kanun Değişiklikleri Işığında Özel İnfaz Usullerinden Biri Olarak Konutta İnfaz

House Arrest as One of the Special Procedures of Execution in the Light of the Amendments Made by Act No. 7242

Fatma Umay GENÇ, Osman Gazi ÜNAL

Özel infaz usullerinden birisi olan konutta infaz usulü, hükümlünün cezasının infazının infaz kurumu dışında, konutta gerçekleştirilmesine imkân tanır. Hapis cezasına nazaran birtakım avantajlar barındırmasına rağmen bazı eleştirilere konu olan bu infaz usulünün düzenlendiği Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (CGTİHK) 110. maddesi, 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’la tamamen değiştirilmiştir. Ayrıca, konuya ilişkin olarak “Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği” adı altında yeni bir yönetmelik de 10.11.2021 tarihli ve 31655 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Konuyla ilgili güncel bir akademik çalışma bulunmadığı için, konutta infaz usulüne ilişkin olarak gerek Kanun’da gerekse Yönetmelik’te yer alan bu yeni düzenlemelerin, CGTİHK’nin ilgili hükümleri bir arada değerlendirilmek suretiyle ele alınması gerekmektedir. Bu çalışmada, konutta infaz usulü, CGTİHK’de 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili hükümleri çerçevesinde incelenmiş ve konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunulmuştur.

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı, Özel İnfaz Usulleri, Konutta İnfaz, 7242 Sayılı Kanun, 5275 Sayılı Kanun.

House arrest method, which is one of the special procedures of execution, allows the execution of the sentence of the convict to be carried out outside the penitentiary institution, in the residence. Article 110 of the Code on the Execution of Penalties and Security Measures (CGTIHK), in which this execution procedure, “subject of some criticisms” despite of some advantages compared to the prison sentence,- is regulated, was completely amended by the Act No. 7242 that came into force by being published in the Official Gazette dated 15.04.2020 and numbered 31100. In addition, on the subject, a new regulation titled “Regulation on Probation Services” has entered into force after being published in the Official Gazette dated 10.11.2021 and numbered 31655. Since there is no current academic study on the subject, these new regulations regarding the house arrest procedure both in the Law and in the Regulation should be discussed comprehensively by considering the relevant provisions of the CGTİHK. In this paper, the method of house arrest has been examined considering the amendments made in the CGTİHK by the Act No. 7242 and the relevant provisions of the Regulation on Probation Services, and evaluations on the subject have been made.

Execution of Penalties and Security Measures, Special Procedures of Execution, House Arrest/Home Detention, Act No. 7242, Code No. 5275.

Giriş

Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazıyla genel ve özel önlemenin sağlanması, hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenlerin güçlendirilmesi, toplumun suça karşı korunması ve hükümlünün yeniden toplumsal yaşama kazandırılması amaçlanmıştır. Bu amaçlara, sadece hapis cezaları ile erişilemeyeceği barizdir. Her ne kadar suç işleme sayılarının artışının önüne geçilmesi bakımından cezaların önleyici nitelikte bir etkisi olsa da, bu etkinin sınırlı olduğunu ifade etmek gerekir. Nitekim bu durum, ülkeleri, farklı infaz biçimleri arayışına itmiştir ve özel infaz usullerine ihtiyaç duyulmuştur.

Özel infaz usullerinde hapis cezaları, ceza infaz kurumlarının kişi üzerindeki yıkıcı etkilerinin önlenmesi adına ya belirli periyodlarla infaz kurumunda ya da infaz kurumu dışında infaz edilmektedir. Bu çerçevede, özel infaz usullerinin çeşitli hale gelmesini modern ceza infaz sistemlerinin daha insani bir hale getirilmesinin bir gösterimi olarak okumak gerekir. Her ne kadar hapis cezalarının infazının kesintisizliği genel kural olsa da, özel infaz usullerini bu kuralın istisnası olarak nitelendirmek mümkündür.

Hukukumuzda, özel infaz usulleri, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun (CGTİHK) 110’uncu maddesinde düzenlenmiştir. “Özel infaz usulleri” başlıklı bu maddede; “hafta sonu infaz”, “geceleri infaz” ve “konutta infaz” usullerine yer verilmiştir. Çalışmamızın konusunu, “konutta infaz” usulü ve 7242 sayılı Kanun değişiklikleri sonrasında bu usulün uygulanması bakımından ortaya çıkan sorunlar oluşturmaktadır. Zira yapılan kanun değişikliğine rağmen konutta infaz usulüne dair önemli uygulanabilirlik sorunları bulunmaktadır. CGTİHK’da yer alan bazı düzenlemelerin, neden konutta infaz usulünü neredeyse uygulanamaz hale getirdiği sorusuna cevap aranmalıdır. Bu bağlamda, karşılaştırmalı hukuktan da yararlanılarak birtakım çözüm önerilerinde bulunmak gerekir. Çalışma ile ilgili olarak “elektronik izleme”, konutta infazla birlikte karşımıza çıkan bir başka konudur. Teknik boyutunun ayrıntılı olması, konutta infaza yardımcı olmakla beraber, bir zorunluluk arz etmemesi dolayısıyla, çalışmamızda elektronik izlemeye kısmi bir şekilde değinilecektir.

I. Konutta İnfaza İlişkin Genel Bilgiler

“Konutta infaz”, İngilizcede “ev hapsi” olarak tercüme edilebilecek olan “house arrest” veya “home detention” (alm. Hausarrest) ifadelerine karşılık gelmektedir. Bu kavramlar, bir kişinin konutunda hapsedilmesi anlamına gelmekte olup ceza yargılamasının çeşitli aşamalarında, hapsedilmeye bir alternatif teşkil etmektedir. Ancak, ilgili düzenlemeye göre hukuki niteliğinin bir ceza yaptırımı, bir tedbir veya bir infaz usulü olarak belirlenebilmesi itibarıyla karşılaştırmalı hukukta “house arrest”, “home detention” veya “home confinement” kavramları esasen “konutta infaz”ı da kapsayan daha geniş bir anlam taşımaktadır. Hukuk sistemimizde ise “konutta infaz”, en basit tanımıyla, hükümlünün cezasının infazının konutta gerçekleştirilmesidir. 10.11.2021 tarihli ve 31655 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği”nin 74’üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, “konut”; “hükümlünün ailesiyle birlikte veya tek başına yaşamını devam ettirdiği, kendisine ait veya kiracı olarak oturduğu ve bu kararın yerine getirilmesinde infaz hâkimliğine bildirdiği veya infaz hâkimliği kararında belirtilen yeri ve eklentilerini ifade eder.” Hukuk sistemimizde “konutta infaz”, bir infaz hukuku müessesesi ve özel infaz usulü niteliğindedir. Konutta infazın kısa süreli hapis cezası yerine uygulanabilecek bir seçenek yaptırım olabileceği fikri ileri sürülmüş olsa da kanunkoyucunun tercihi bu yönde olmamıştır.1 Hapis cezası özel bir infaz usulü olduğu için, cezanın infazının bu infaz usulüyle gerçekleştirilmesi hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni neticeleri bakımından bir özellik arz etmez. Bir başka ifadeyle, hükmedilen hapis cezası konutta infaz ya da diğer infaz usullerinden hangisiyle infaz edilirse edilsin, hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonuçları bakımından bir farklılık söz konusu değildir. Bu nedenle, örneğin, hükümlü hakkında hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak uygulanan hak yoksunluklarının (TCK m. 53) uygulanmasına devam edilecektir.

CGTİHK öncesinde konutta infaz usulüne mülga 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun “Kısa Süreli Cezaların Yerine Getirilmesi” başlıklı 8’inci maddesinin birinci bendinde yer verilmişti.2 Bahsi geçen hükme göre; hükümlülük süresinin otuz günü geçmemesi kaydıyla, altmış beş yaşını doldurmuş ya da sağlık durumu ceza infaz kurumunda bulunmasına engel oluşturacak derecede bozuk olduğu doktor raporu ile belge altına alınmış olan hükümlünün cezasının infazı konutta gerçekleştirilebilirdi. Sağlık durumu ceza infaz kurumunda bulunmasına elverişli değilse hükümlünün altmış beş yaşını doldurması da aranmamaktaydı.3 Daha sonra, 12.06.1979 tarihli ve 2248 sayılı Kanunla bu hükümde değişiklik yapılmış ve azami hükümlülük süresi otuz günden altmış güne çıkarılmıştı. Dolayısıyla, 647 sayılı Kanun dönemindeki düzenleme itibarıyla konutta infazın kapsamı oldukça dar tutulmuştu.4 Bu dönemde konutta infaz, ancak kısa süreli hapis cezaları bakımından öngörülen bir özel infaz usulüydü. Ancak, son derece güç koşullara bağlandığı için, hem konutta infazın hem diğer özel infaz usullerinin kısa süreli hapis cezalarının sakıncalarını ortadan kaldırma bakımından yeterli olmadığına vurgu yapılmaktaydı.5 ,6

647 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılmasının ardından, konutta infaz, CGTİHK’nın “Kısa Süreli Hapis Cezasına Seçenek Yaptırımlar ile Kısa Süreli Hapis Cezalarının Özel İnfaz Şekilleri” başlıklı ilk bölümünde yer alan 110’uncu maddede düzenlenmişti.7 Maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan düzenleme;