Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Metaverse Teknolojisi’nin Sözleşmeler Hukuku’nda Sebep Olacağı Değişimlere İlişkin Değerlendirmeler

Assessments on the Changes that will be Caused in Contracts Law by the Metaverse Technology

Cemal ARAALAN

Metaverse teknolojisi özellikle son zamanlarda kamuoyunun da bu konuya ilgisi neticesinde popüler bir hale gelmiştir. Metaverse’ün hukuksal boyutunu da ilgilendiren bazı haberler neticesinde, bu konuda hukuksal açıdan az da olsa yeni birtakım akademik çalışmalara yer verildiği de gözlemlenmiştir. Doktrin görüşlerinden de hareketle, bu çalışmada sözleşmeler hukuku, teknolojinin de etkisi ile klasik sözleşmelerden elektronik sözleşmelere ve blokzincir teknolojisinin bir ürünü olarak akıllı sözleşmelere evrimi noktasında geçirdiği değişim süreçleri Metaverse teknolojisi perspektifi ile hukukun özellikle tüketici hukuku, milletlerarası özel hukuk ve elektronik ticaret hukuku boyutları da dikkate alınmak suretiyle üzere ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.

Metaverse, Sözleşmeler Hukuku, Elektronik Sözleşmeler, Akıllı Sözleşmeler.

Recently, it is precisely seen that the Metaverse technology has become popular as a result of the people’s concern. Particularly, taking into account of some news related to the legal dimension of the issue, it is observed that there are different studies which conduct the legal perspective of this technology. Based on the doctrinal opinions, in this study, the detailed review of the period of change is made, in evolving of classical contracts to the electronic contracts, in the law of contracts, with the effect of technology and to the smart contracts as a product of the blockchain technology with the Metaverse technology perspective by taking especially the consumers law, private international law and electronic commerce law dimensions of the law into consideration.

Metaverse, Contracts Law, Electronic Contracts, Smart Contracts.

I. Giriş

Son zamanlarda Metaverse teknolojisi ile tüm dünyada birçok yeni gelişme yaşanması ve bu teknolojiye özellikle kamuoyu nezdinde ilgi gösterilmesi neticesinde bu kavramın son zamanlarda popüler hale geldiği görülmüştür. Bu çalışmada detaylı şekilde incelendiği üzere, Metaverse teknolojisine tam anlamıyla geçilen bir dönemde olunmadığı ve bu teknolojinin halen gelişmekte olan bir teknoloji olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle, çalışmada vurgulandığı üzere, kapsam ve an itibarıyla “Metaverse Hukuku”ndan bahsetmek hukuken doğru olmayıp, sadece bu teknolojinin başlangıç aşamasındaki bazı potansiyel olaylar dikkate alınarak bu konularda, ancak birtakım öngörülerde bulunabilmenin mümkün olabileceği kanaatindeyiz.

Aşağıda detaylı şekilde açıklanacağı üzere, çalışmanın merkezinde Metaverse teknolojisinin de etkisi ile sözleşmelerin klasik sözleşmelerden başlayarak elektronik sözleşmeler ve akıllı sözleşmeler olmak üzere, geçirdiği değişim süreci ayrıntılı şekilde değerlendirilmiştir.

Sistematik açıdan ilk bölümde bu kısa girişin akabinde, ikinci bölümde Metaverse teknolojisinin kavramsal çerçevesi, özellikleri ve bu teknolojinin unsurlarına değinilmiştir. Üçüncü bölümde özellikle en başta Metaverse teknolojisinin de etkisi ile sözleşmeler hukukundaki klasik sözleşmelerden, elektronik sözleşmelere ve akıllı sözleşmelere dek uzanan değişim süreci detaylı şekilde incelenmiştir. Bu inceleme akabinde ise detaylı şekilde (üçüncü bölümün ilerleyen kısımlarında) Metaverse teknolojisinin önemi dikkate alınarak konunun özellikle tüketici hukuku, milletlerarası özel hukuk ve elektronik ticaret hukuku boyutları itibarıyla bazı hukuksal değerlendirmelere yer verilmiştir. Sonuç başlıklı dördüncü bölümde ise, yazarın tüm bu çalışma kapsamında Metaverse teknolojisinin sözleşmeler hukukuna etkilerine yönelik hukuksal çıkarımı paylaşılmıştır.

II. Metaverse Teknolojisinin Kavramsal Çerçevesi, Özellikleri ve Bu Alandaki Güncel Bazı Gelişmeler

Metaverse kavramı ilk kez Neal Stephenson’ın 1992 yılında yayımladığı bilimkurgu romanı Snow Crash’de1 ortaya çıkmış olup ilgili romanda Metaverse kavramı kurgusal bir dünyayı nitelemiştir.2

Metaverse’ün farklı yazarlar tarafından farklı birtakım tanımlarına yer verilmekle beraber, İngilizce kökenine bakıldığında; “meta” ve “universe” kelimelerinin birleşimden oluştuğu görülmekle beraber, “meta” ötesi, “universe” ise “evren” kelimelerini ifade etmekle beraber, kısaca etimolojik olarak “evren ötesi” şeklinde Türkçe’ye tercüme edilebilir. Tanım açısından ise, sanal evren olarak algılanabilecek Metaverse bireylerin sanal gerçeklik (virtual reality) ve artırılmış gerçeklik (augmented reality) teknolojilerini destekleyen cihazlar aracılığıyla, bireylerin sanal evrende yarattıkları avatarları3 sayesinde, tıpkı gerçek bir dünyada olduğu gibi, sanal bir ortamda birbirleriyle etkileşime girebildikleri ve üç boyutlu bir ortamda bilgi erişimine sahip olmak suretiyle tam anlamıyla fiziksel gerçekliği andıran bir ortamda orada hissettikleri bir ortamı ifade etmektedir.4

Metaverse kavramını anlamak için web3.0,5 blokzincir,6 yapay zekâ,7 5G ve hatta 6G8 alanındaki gelişmeleri anlayarak konuya bütüncül bakılması gerekir. Özellikle dikkat çekilmesinde fayda görülen husus, an itibarıyla Metaverse teknolojisine geçildiğinin düşünülmemesidir. Makalede halihazırda Metaverse öncesi (“Pre-Metaverse” veya “Gelişen Metaverse”)9 dönemdeki şartlar itibarıyla bu teknolojiye yönelik bazı açıklamalara yer verilmiştir.

Metaverse denilen sanal ortama geçiş buna özgü bir şekilde teknolojik olarak tasarlanmış sanal gerçeklik gözlükleri (cihazları) ile sağlanmaktadır.10 Metaverse düşünüldüğü gibi, sanal bir evrenden ziyade, aşağıda bahsi geçen Gartner şirketinin raporunda da dikkat çekildiği üzere, aslında bireylerin zaman algısında bir dönüşüm olarak algılanabilir.11 Dördüncü boyutun zaman olduğu düşünüldüğünde, dijital evrende geçirilen zamanın değeri, Metaverse’ün değerini teşkil etmektedir.

Bugün dünyadaki en önemli Metaverse yatırımcılarının başında sanal gerçeklik cihazları üzerine çalışan Oculus şirketini 2 milyar dolara alan Facebook gelmektedir.12 Nitekim Facebook şirketi tüm dünyada yıllardır bilinen adını “Meta” olarak değiştirerek Microsoft gibi önemli yazılım şirketleriyle işbirliği anlaşmaları imzalamıştır.13 Ayrıca Roblox gibi oyun platformları da bu alanda büyük AR-GE yatırımları yapmaktadır.14 Özellikle Facebook’un konuya ilgi duymaya başlamasıyla kavram daha da ön plana çıkmıştır. Nitekim elinde büyük bir veri havuzu olan Facebook, milyonlarca insanın metaverilerine15 sahiptir. Bu da yapay zekâ temelli bir yapay dünyanın, insanların bireysel sınırlarını tehdit edeceği endişesini doğurmuştur.16

Metaverse, sanal bir kamusal alan oluşturmayı vaat etmektedir.17 Bu kamusal alanın sanal para birimleri bugün hâlihazırda kripto para piyasasında işlem görmektedir. Bu açıdan kavram internetin geleceği olarak görülmektedir.18

Bu teknoloji yeterince geliştiği takdirde, insanlar edindikleri sanal gerçeklik cihazları sayesinde alışveriş yapma, sinemaya gitme, kafede zaman geçirme gibi pek çok eylemi fiziksel bir çaba harcamaksızın yapma fırsatına erişecektir. Hatta 2020 yılında ünlü rap sanatçısı Travis Scott Fortnite platformu içerisinde Metaverse ortamında sanal bir konser düzenlemiştir.19

Metaverse teknolojileri yaygınlaşma noktasında halen erken bir aşamada, bu nedenle, bu teknolojiye yapılacak yatırımlarda dikkatli davranılması gerekmektedir.

Metaverse teknolojisi yeni bir olgu olmakla beraber, güncel bazı raporlara ve çalışmalara bu çalışmada yer verilmesinin aydınlatıcı olacağı düşünülmüştür. Öncelikle, Gartner şirketi tarafından 28.01.2022 tarihinde yayınlanan raporda,20 Metaverse ile ilgili çarpıcı birtakım bulgulara yer verilmiştir: