Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kamulaştırma Öncesi Satın Alma Sürecinde Tebliğ Sorunu

Notification Problem During Purchasing Before Expropriation

Cüneyd ALTIPARMAK

Kamulaştırma mülkiyet hakkına ilişkin olduğu için titiz bir süreç öngörmektedir. Türkiye’de bu kamulaştırma öncesinde idarelerin satın alma yöntemini denemesini öngörmektedir. Bu süreçte hak sahibine ulaşmak için yapılan bildirimlerin mahiyetinin ne olacağı konusunda bir netlik yoktur. Bu yazıda satın alma sürecinde idarenin malik veya hak sahibine ulaşması, bildirimde bulunmasına dair yaptığı ve yapacağı işlemleri ele almak, yükümlülüklerini belirlemek ve sürecin bu aşamasındaki bildirim işlemlerinin mahiyetini ele alacağız.

Kamulaştırma, Bildirim, Malik, İdare, Satın Alma.

Expropriation envisages a rigorous process as it relates to right to condominium. In Turkey, it envisages that the administrations try the purchasing method before expropriation. In this process, there is no clarity about the nature of the notifications made to reach the right holder. In this article, we will discuss the actions taken or to be taken by the administration to reach the owner or right owner, the procedures taken or to be taken for notification, determination of its obligations, and the nature of the notification procedures during the purchasing process.

Expropriation, Notification, Owner, Administration, Purchase.

Giriş

Kamulaştırma, devletin ve kamu tüzel kişilerinin kamu yararının gerektirdiği durumlarda, özel mülkiyetteki taşınmaz malları, Kanunun takside imkân tanıdığı haller istisna olmak üzere, bedelini peşin ödemek şartıyla, mal sahibinin rıza ve muvafakatine bakılmaksızın edinmesidir. Kamulaştırma konusuna ilişkin en temel düzenlemeye Anayasanın 46’ncı maddesidir. Bu genel çerçevenin tatbiki ise 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile hayata geçmektedir. Kanunun “Amaç ve kapsam” başlıklı ilk maddesi; “Bu Kanun; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler” hükmünü getirmiştir. Kamulaştırma regülasyonları zaman içinde gelişen ihtiyaçlara istinaden gelişmek ve değişmektedir.

Kamulaştırma rejimde son yapılan değişiklikler ile tarafların, yani idare ile mülk/hak sahibinin anlaşarak, bedel tespiti ve tescili davalarında gerek kalmadan uyuşmazlığı çözmesi yönünde düzenlemeler yapıldı. Hatta kanunun bedel tespiti ve tescili davasını açılmış olsa bile hâkimin anlaşmaya davet etmesi gerektiğini kayıtlamıştır. Nitekim Kanunu m. 10/5 şöyledir: “... Mahkemece belirlenen günde yapılacak duruşmada hâkim, taşınmaz malın bedeli konusunda tarafları anlaşmaya davet eder...” Yine idarenin anlaşmayı esas almasını kayıtlayan m. 8/1 ise şöyledir: “idarelerin, bu Kanuna göre, tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda satın alma usulünü öncelikle uygulamaları esastır”.

Biz bu yazımızda satın alma sürecinin ana hatlarına değineceğiz. Ele almak istediğimiz konu, satın alma sürecinde idarenin malike veya hak sahibine ulaşması, bildirimde bulunmasına dair yaptığı ve yapacağı işlemleri ele almak, yükümlülüklerini belirlemek ve sürecin bu aşamasındaki bildirim işlemlerinin mahiyetini ele almaktır.

I. Satın Alma Süreci

Kamulaştırma süreci, kamulaştırma için ödeneğin ayrılması ile başlayan, kamu yararı ve onayı alınması evresi ile devam eden, idarenin taşınmazları belirlemesi ve buna ilişkin kamulaştırma kararı alması ve akabinde buna dair tapu kaydına şerh koyması ile devam sonrasında satın alma süreci ve sonucuna göre dava yoluna taşınan bir izlek takip eder. Kabaca böyle ilerleyen sürecin adli yargıya taşınmasından önceki tüm evreleri idarenin etkin biçimde süreç ilerletmesini şart koşan bir görünüm arz eder. İşte bu sürecin en temel taşı, idarenin kendi içindeki işlemler dizininden çıkıp, malik veya hak sahibi ile ilk muhatap olunan “satın alma” evresidir. Bu süreç Kanunda detaylı biçimde düzenleniştir. Buna göre (m. 8);

- Kamulaştırma kararının alınmasından sonra kamulaştırmayı yapacak idare, bu “Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Esasları” başlıklı 11’inci maddesindeki1 hususları dikkate alarak sürece başlamalıdır.

- Kıymet takdir komisyonu teşekkül ettirilir. En az üş kişiden müteşekkil bir veya birden fazla komisyon oluşturulması mümkündür.

- Komisyon, konuyla ilgili uzman kişi, kurum veya kuruluşlardan da rapor alarak, gerektiğinde Sanayi ve Ticaret Odalarından ve mahalli emlak alım satım bürolarından alacağı bilgilerden de faydalanarak taşınmaz malın tahmini bedeli tespit eder.

- İdare, tahmin edilen bedel üzerinden pazarlıkla satın alma ve trampa işlemlerini yürütmek ve sonuçlandırmak üzere, kendi bünyesi içinden en az üç kişiden teşekkül eden bir veya birden fazla uzlaşma komisyonunu görevlendirir.

- İdare, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen tahmini bedeli belirtmeksizin, kamulaştırılması kararlaştırılan mülkiyeti veya hakkı pazarlıkla satın almak istediğini resmi taahhütlü bir yazıyla malike bildirir.2