Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kamuya Gerekli Şeylerin Yokluğuna Neden Olma Suçu (TCK M.238)

THE CRIME OF CAUSING SCARCITY OF ITEMS NEEDED BY PUBLIC

Berrin AKBULUT

Özet: TCK’nın 238. maddesinde yer alan kamuya gerekli şeylerin yokluğuna neden olma suçu kanun koyucu tarafından Ekonomi, Sanayi, Ticarete ilişkin suçlar bölümünde düzenlenerek ekonomik suç niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. 1274 tarihli Ceza Kanunundan itibaren mevzuatımızda yer alan bir suç grubu olmakla birlikte tespit edilebildiği kadarıyla yargı kararlarında uygulaması bulunmamaktadır. Ancak gerek 765 sayılı Kanun döneminde gerekse şu anda uygulanmakta olan 5237 sayılı Kanun çerçevesinde doktrinde suçun unsurlarıyla ve diğer konularla ilgili tartışmalar bulunmaktadır. Bu özellikle kamu kurum ve kuruluşları veya kamu hizmeti veya genel bir felâketin önlenmesi için zorunlu eşya veya besinlerin ortadan kalkmasına veya önemli ölçüde azalmasına neden olmanın suçun maddi unsurları anlamında netice mi yoksa haksızlığın unsurları dışında objektif cezalandırılabilme şartı mı oluşturduğu noktasında yaşanmaktadır. Bu konudaki kabul aynı zamanda suçun teşebbüse uygun olup olmadığı noktasında da tartışma doğurmaktadır. Bu çalışmada kamuya gerekli şeylerin yokluğuna neden olma suçu tüm yönleriyle incelenerek belirtilen noktalarda ve diğer konularda tespitler yapılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Taahhüt, Zorunluluk, Eşya, Besin, Objektif Cezalandırılabilme Şartı.

Abstract: The crime of causing scarcity of items needed by public is regulated in Turkish Criminal Code Art. 238 in the section of crimes about economics, industry and trade and evaluated as an economical crime. Economical crimes exist in our system since the criminal code of year 1274. On the other hand both during the effect period criminal code no: 765 and 5237 there has been some discussions in the doctrine and practice. These discussions are especially focusing on this question: Is causing the scarcity of items owned by public authorities to use in case of an emergency the result or an objective punishment condition? This interpretation also determines the evaluation on attempt. This work will discuss this crime and the questions above.

Keywords: Commitment, Obligation, İtem, Food, Objective Punishment Condition.

I. GENEL OLARAK

Kamuya gerekli şeylerin yokluğuna neden olmak suçu, Türk Ceza Kanununun Topluma Karşı Suçlar başlığını taşıyan 3. Kısmın Ekonomi, Sanayi, Ticarete İlişkin Suçlar isimli 9. Bölümünde 238. maddede düzenlenmektedir. 238. madde, "Taahhüt ettiği işi yerine getirmeyerek, kamu kurum ve kuruluşları veya kamu hizmeti veya genel bir felaketin önlenmesi için zorunlu eşya veya besinlerin ortadan kalkmasına veya önemli ölçüde azalmasına neden olan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir." hükmünü taşımaktadır.

Kanun koyucu bölüm başlığını yalnızca ekonomik suçlar olarak ifade etmemiş, aynı zamanda sanayi ve ticarete ilişkin suçlar şeklinde de kaleme almıştır. Dolayısıyla kanun koyucu bölüm başlığında belirtilen kavramların aynı anlamda olmadığını kabul etmiştir. Ancak Kanunun bu şekilde düzenlemeye gitmesi bölüm başlığında yer alan kavramların birbirinden tamamen farklı olduğu anlamına da gelmemektedir. Ticari suçlar, ticari işletmelerle ticaret hayatıyla ve ticari serbestiyle ilgili kurallara aykırılık niteliği taşıyan fiillerdir1. Bazı yazarlar inceleme konusu suçu ticari faaliyetle ilgili olarak kabul etmekte ve dolayısıyla da ticari suç olarak nitelendirmektedirler2. Sanayiye ilişkin suçlar ise sanayi ile ilgili faaliyetlerin yürütülmesi sırasında işlenen suçlardır. Sanayi, ham maddeleri işlemek, enerji kaynaklarını yaratmak için kullanılan yöntemlerin ve araçların bütününü, işleyimini ifade etmektedir3. Dolayısıyla bu faaliyetler sırasında işlenen suçlar sanayiye ilişkin suçlardır. Sanayi ticaretten bağımsız bir faaliyet değildir. Sanayide hammaddenin alımı, mamulün satımı gibi işlemler ticari faaliyet teşkil ederler. Ekonomik suçlar4 ise genel olarak ekonomik düzenin varlığını ve çalışmasını tehdit eden veya bozan suçlar şeklinde tanımlanabilir5. Doktrinde de bu tanımlamadan yola çıkarak kamuya gerekli şeylerin yokluğuna neden olma suçunun ekonomik suç olduğu ifade edilmektedir6. Ekonomik suçlar, ekonominin içinde yer alan tüm faaliyet alanlarında işlenen suçları kapsayan bir kavramdır. Yani sanayi ve ticarete ilişkin suçları da içine alan bir üst nitelendirmedir. Çünkü, sanayi ve ticaret ekonomik hayatın, ekonomik düzenin bir parçasını oluşturmaktadır. Bu nedenle bu iki kavram ekonomiden bağımsız kavramlar olmamakla birlikte aynı anlama da gelmemektedir7. Ayrıca ifade edilmelidir ki bu kapsama giren tüm suçların kesin çizgilerle ticari suç, sanayi suçu veya ekonomik suç şeklinde ayrımının yapılması da mümkün değildir. Bu nedenle 9. bölümde yer alan suçların tümünün ve bu anlamda inceleme konumuz kamuya gerekli şeylerin yokluğuna neden olma suçunun ekonomik suç üst başlığı altında nitelendirilmesinin uygun olacağını kabul ediyoruz. Nitekim doktrinde de ekonomik suçlar denildiğinde 9. bölümde yer alan suçlar bu kapsamda belirtilmektedir8.

Ekonomik suçlar, ekonomik düzende işlenen tüm fiilleri, bu arada sanayi ve ticarete ilişkin suçları da kapsadığından inceleme konumuz olan suçun yer aldığı bölüm başlığının değiştirilmesi talep edilmiştir9. 1987 Öntasarısında 8. bölüm başlığının 765 sayılı Kanundan farklı olarak “Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar” olarak kabul edilmesi bu eleştiriyi getirmiştir. Ekonomik suçlarla ilgili olarak yapılan 1987 Ceza Kanunu Öntasarısı Sempozyumunda 8. bölüm başlığının ekonomi, sanayi ve ticaret olarak üç kelimeyle ifade edilmesindense ekonomik düzene karşı suçlar şeklinde isimlendirilmesinin daha doğru olduğu belirtilmiştir10. Ancak bölüm başlığı değiştirilmemiş ve 2005 yılında 5237 sayılı Kanun aynı başlıkla yürürlüğe girmiş, neden böyle bir tercih yapıldığı konusunda da gerekçede bir açıklama getirilmemiştir. Kanunumuzun sistematiğine bakıldığında Ceza Kanunumuzda yer alan ekonomik suçlar yalnızca 9. bölümle sınırlı değildir. Bunların dışında da değişik yerlerde düzenlenmiş suçlar bulunmaktadır. Bilişim alanda suçlarda, kamunun sağlığına karşı suçlarda, malvarlığına karşı suçlarda vb diğer suçlarda ekonomik suç niteliği taşıyan fiiller bulunmaktadır. Ekonomik suçların tek bir başlık altında toplanıp11 ayrı bir bölüm veya kısım yapılmamış olması, bu tür suçların ilgili bölümlerde ayrı ayrı kavramlarla ifade edilmesi sonucunu doğurmuştur. Herhangi bir bölüme yerleştirilemeyen suçlar da 9. bölümde düzenlenmiştir. Bir başka ifadeyle ekonomik suç olarak nitelendirilen fiiller korudukları hukuki değerlerle veya özel alanlarıyla ilgili olarak Kanunun ilgili bölümlerinde yerlerini almışlardır. Ancak burada şu da ifade edilmelidir ki 9. bölüm başlığı Ceza Kanunumuzun kabul ettiği sistem açısından 2 nedenden dolayı doğru değildir. Birincisi biraz önce de belirtildiği gibi ekonomik suçlar yalnızca 9. bölümle sınırlı değildir. Ayrıca sanayi ve ticaretle ilgili suçlar da ekonomik suçlar kapsamındadır. Dolayısıyla bölüm başlığında sanayi ve ticaret kavramları tercih ediliyorsa, ekonomi gibi genel bir kavram yerine sanayi ve ticaret yanında daha dar nitelikte başka bir ibare kullanılmalıydı. İkincisi 9. bölüm, korunan hukuki değere12 göre sistemleştirmenin yapıldığı Ceza Kanunumuzun düzenleme şekline aykırıdır. Aynı bilişim suçlarında olduğu gibi korunan hukuki değer göz önüne alınmadan yalnızca belli alana ilişkin olmaları nedeniyle başka bölümlerde hükme bağlanamayan bazı suçlar ayrı bölümde düzenlenmişlerdir13. Oysa korunan hukuki değere göre suçların ilgili bölümlere yerleştirilmesi gerekirdi14. Eğer bilişim alanındaki suçlar gibi tercih yapılmak isteniyorsa bu durumda da bölüm başlığının genel nitelikte olması gerekirdi. Bir başka ifadeyle ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar ibaresi yerine bazı yazarlar tarafından da belirtildiği gibi15 ekonomik suçları esas alan ekonomik düzene karşı suçlar ifadesi kullanılmalıydı.