Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İhtiyati Haciz Kararı Verilebilmesinin Bağlı Olduğu Koşullar (İİK m.257)

The Conditions Onto Which the Provisional Attachment Order is Depending (Art.257 of PSO)

Talih UYAR

Makalede; geçici bir hukuki koruma olarak tanımlanan ve doktrin tarafından da en çok işlenen konulardan olan “ihtiyati haciz kararı”nın mahkemelerce hangi koşullarda verilebileceği Yargıtay kararları ile birlikte incelenmiştir.

Geçici El Koyma, Emniyet Tedbiri, Para Alacağı, Geçici Haciz, Muaccel Alacak, Ödememe Protestosu, Icra Takip Işlemi.

In the article, the conditions under which a “provisional attachment order” one of the subjects, described as a Temporary Legal Protection and treated mostly by the doctrine could be imposed have been examined together with the judgments of the Supreme Court.

Provisional Seizure, Safety Measure, Pecuniary Claim, Provisional Attachment, Due Receivable, Dishonoring Protest, Enforcement Proceedings.

Bu maddede; hangi koşullarda ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir.

Doktrinde «alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması»1 «para alacaklarına ilişkin mevcut veya müstakbel bir takibin sonucunun güvence altına alınması için, mahkeme kararı ile borçlunun malvarlığına el konulmasını sağlayan geçici bir hukuki koruma»2 olarak tanımlanan3 ihtiyati haciz, Yargıtay içtihatlarında da «alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması»,4«İİK’nın 257, TTK’nın 713 ve özel kanunlarda gösterilen hallerin varlığı halinde de davadan veya icra takibinden önce veya sonra verilen, dava ve takibin kesinleşmesi üzerine kesin hacze dönüşen geçici bir haciz»,5 «icra takibine (icrai hacze) takaddüm eden bir emniyet tedbiri»6 şeklinde ifade edilmiştir...

«İhtiyati haciz», İcra ve İflâs Kanununun doktrin tarafından7 en çok işlenen konulardan birisidir. Bütün bu çabalara rağmen yine hukukumuzun hiçbir kurumu -maalesef- ihtiyati haciz kadar yanlış ve farklı uygulama alanı bulmamıştır.8 Bunun başlıca nedeni, mahkemelerin ihtiyati hacze ilişkin kararlarının, yakın zamana -17.7.2003 tarihinde, 4949 sayılı Kanun ile İİK’nın 258’inci ve 265’inci maddelerinde yapılan değişikliklerin yürürlüğe girmesine- kadar Yargıtay’a - temyiz yolu ile- gidememiş olmasıdır...