Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Rödovans Sözleşmesi ve Alt İşverenlik İlişkisi

Legal Relation Between Royalty Contracts and Subcontracting

Burak KARAKOÇ

Madenler, devletin hükmü ve tasarrufu altında olan, kamu malı niteliğine sahip olduğu ikrâr edilen kaynaklar ve doğal servetlerdir. Devletin tasarrufu altında bulunan madenler, gerekli şartları taşıyanların elde ettiği izinler ve ruhsatlar uyarınca işletilebilir. İşte bu şekilde maden ruhsatından ve doğrudan kanundan doğan hak ve yükümlülüklerin yekûnüne maden hakkı denmektedir. Maden hakkına sahip olan kişi, maden sahasını direkt olarak kendisi işletebilir veyahut bu hakkın kullanımını üçüncü bir kişiye devredebilir. Bu devir rödovans müessesesi ile mümkündür ve ortaya konulan bir rödovans sözleşmesi ile mevcudiyet kazanır. Öyleyse, ruhsat alanlarındaki madenlerin işletilmesi için üçüncü şahıslara tasarruf hakkı kazandırmak gayesiyle ruhsat alanının bütünü veyahut bir bölümü üzerinde ruhsat sahibi kişilerin bu üçüncü şahıslarla yaptıkları sözleşmeye rödovans sözleşmesi denir. Bu sözleşme maden endüstrisinde yaygın bir şekilde tercih edilen işletim yöntemidir. Elinizdeki çalışmada, rödovans sözleşmesinin bir alt işverenlik ilişkisi kurup kurmadığı değerlendirilmiştir. Ayrıca Yargıtay’ın yaklaşımı uyarınca rödovans sözleşmesi değerlendirilirken hasılat kirasına ait hükümlerin uygulanıp uygulamayacağı hususu incelenmiştir. Bu sebeple çalışmamızda öncelikle; rödovans sözleşmesi, alt işverenlik ve ürün kirası müesseseleri genel hatlarıyla incelenmiş ve netice itibarıyla rödovans sözleşmesinin bir alt işverenlik ilişkisi kurup kurmadığı sorusunun cevabı verilmiştir.

Maden, Maden İşletme Hakkı, Rödovans Sözleşmesi, Alt İşverenlik, Hasılat Kirası.

Mines are natural wealth and resources that are under the rule and disposition of the state and are considered to be public property. The mines under possession of the state are operated within the scope of the license and permit given to persons who have necessary conditions. All of the rights and obligations arising from the mining license and directly from the law are called mining rights. The person who has the right to mine can directly operate the mine field himself; he can also transfer the use of this right to a third party. The contract that the license holders have made with these third parties for the whole or part of the license area to provide the third parties with the right of disposition of the mines in the license fields is called royalty agreement. This agreement is an operating method frequently encountered in the mining sector. The study examines whether royalty contract establishes a subcontractor relationship or not in accordance with Supreme Court's approach, and whether the provisions of product rent should be applied to royalty contract. Royalty contracts, subcontracting and product lease establishments were examined in general terms and as a result, the question of whether the royalty contract established a subcontractor relationship was answered.

Mine, Mining Right, Royalty Contract, Subcontracting, Product Rent.

GİRİŞ

Maden kavramı, üzerinde uzlaşılan net bir tanıma sahip değildir. Bununla birlikte maden kavramını genel hatlarıyla; çeşitli doğal faktörler vasıtasıyla taş kürede meydana gelen ve iktisadi değere sahip mineraller, doğal kaynaklar şeklinde tanımlamak mümkündür1. Maden hukuku ise yukarıda tanımı yapılan madenlerin aranıp işletilmesi ve çıkarılıp kullanılması aşamalarını düzenleyen bir hukuk dalı olarak karşımıza çıkmaktadır2. Maden hukukunun odak noktası olan madenlerin tabii kaynak ve servet niteliğine sahip olduğu açıktır.

Maden Kanunu3 düzenlemesi uyarınca maden haklarının bölünmezliği ilkesi asıldır. Rödovans sözleşmesi ile hakların bölünmezliği ilkesi fiilen aşılabilmektedir. Bu sözleşme türü sayesinde madenlerin aranıp işletilmesi hususunda maden ruhsat sahibi, rödovans verene maden arama ve işletme yetkilerini devretmektedir.

Rödovans sözleşmesi ile kurulan ilişkiye alt işverenliğe ilişkin hükümlerin mi yoksa hasılat kirasına ilişkin hükümlerin mi uygulanması gerektiğine dair Yargıtay’ın muhtelif kararları mevcuttur.