Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uygulanacak Hukuk, Yetkili Mahkeme ve Tanıma Davası Kapsamında Mirasçılık Belgesinin İncelenmesi

Examination of Certificate of Inheritance with Respect to Applicable Law, International Jurisdiction and Action for Recognition

Hatice Selin PÜRSELİM

Mirasbırakanın ölümüyle kimin ne oranda mirasçı olacağı ve intikalin nasıl yapılacağı gibi meseleler önem kazanacaktır. Miras hukukundan doğan ihtilafların yabancılık unsuru içermesi bu tür ihtilafların çözümünü daha karmaşık bir hale getirebilir. Nitekim mirasçılık belgesine ilişkin milletlerarası uyuşmazlıkların çözümünde pek çok tartışmalı mesele ile karşılaşılabilmektedir. Türk hukukunda, mirasçılık sıfatının ispatı için gerekli olan mirasçılık belgesinin aksi sabit oluncaya dek geçerli olduğu kabul edilmektedir. Türk mahkemesinde görülen davada hâkim yabancılık unsurunu tespit ettiğinde ihtilafı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’da (MÖHUK) yer alan kaideler uyarınca çözecektir. Çalışmamızda öncelikle mirasçılık belgesi kavramı üzerinde durulacaktır. Daha sonra yabancılık unsuru içeren ihtilaflarda Türk mahkemelerinden mirasçılık belgesi talep edilmesi halinde ihtilafa uygulanacak hukuka ve bunun ardından yetkili mahkemenin tesisine dair tartışmalara yer verilecektir. Son kısımda ise yabancı mahkemeden alınmış mirasçılık belgelerinin Türkiye’de etki doğurması üzerinde durulacaktır. Bu kapsamda yabancı mahkeme tarafından verilen kararın tanımanın ön şartları ve esasa dair şartlarını sağlayıp sağlamadığı incelenerek örnek mahkeme kararlarına yer verilecektir. Yabancılar hukukundan kaynaklanan ihtilaflar ve Tapu Kanunu’nda yer alan düzenlemeler çalışmamızın kapsamı dışında tutulacaktır.

Mirasçılık Belgesi, Tereke, Çekişmesiz Yargı, Tanıma Davası, MÖHUK md.20.

Upon the decease of the legator, issues regarding the determination of his/her heirs and their purparty as well as the method of transmission of purparty will come into question. Where an inheritance law dispute contains a foreign element resolution of it may undoubtedly be more complex. Under Turkish law, certificates of inheritance, documents that are necessary to prove the title of the heir, are deemed to be valid unless proven otherwise. In an action held before a Turkish court, the judge will, upon determining the existence of the foreign element, resolve the dispute pursuant to the rules provided under the Private International and Procedural Law Act (PILA). In our study, firstly the concept of certificate of inheritance under Turkish law will be examined. Next, the law applicable to the certificate of inheritance with a foreign element will be explained, following which the international jurisdiction of Turkish courts in granting a certificate of inheritance will be elaborated upon. Lastly, the legal consequences of the certificates of inheritance obtained from a foreign court we will be discussed. In that regard, discussions as to whether such certificates fulfill the preliminary and main conditions for the recognition of foreign court decisions in Turkey in light of such conditions and the exemplary court decisions. Issues concerning the law of foreigners and the Land Registry Law will not be included within the scope of this study.

Certificate of Inheritance, Inheritance, Non-Contentious Jurisdiction, Action for Recognition, PILA Art.20.

Giriş

Tereke mirasbırakanın ölümüyle mirasçılara intikal etmektedir. Mirasçıların tereke üzerinde resmi işlem yapabilmeleri için mirasçılık belgesine ihtiyaçları vardır. Mirasçılık belgesini kısaca tanımlarsak, mirasbırakanın yasal mirasçısı veyahut mirasçıları ile yasal miras paylarını gösteren belge olduğunu söyleyebiliriz. Bu belge çalışmamızda iki yönden önemli etkiye sahiptir. Bunlardan ilki mirasçının mirasçılık sıfatından doğan yasal miras payını göstermesi, diğeri ise taşınmaz üzerindeki ayni tasarruflarda mirasçının tasarruf yetkisini haiz olduğunu belgeleyebilmesidir.1 Çalışmamızda öncelikle mirasçılık belgesine dair maddi hukuk kapsamında genel bilgiler aktarılacaktır. Daha sonra yabancı ülke vatandaşının ülkemizde mirasçılık belgesi talep etmesi halinde yasal pay oranına uygulanacak hukukun hangi hukuka göre tespit edileceğine ve yer bakımından yetkili mahkemenin belirlenmesine dair tartışmalara yer verilecektir. Ardından mirasçılık belgesine ilişkin milletlerarası usul hukuku bakımından tartışmalı meselelere değinilecektir. Bu kapsamda, yabancı ülke mahkemesinden alınmış bir mirasçılık belgesinin tanıma davasına konu olması halinde karşılaşılabilecek güçlüklere ele alınacaktır. Tespit davası olma niteliği gereği tanıma davasının konusunu oluşturan mirasçılık belgesinin alınmasına ilişkin yabancı mahkeme kararının Türkiye’de tanınması, tanımanın ön şartları ve esasa dair şartları açından son kısımda incelenecektir. Mirasçılık belgesi, tespit niteliği taşıyan özelliği nedeniyle tanıma davasının konusunu oluşturmaktadır. Yabancı mahkemeden alınan kararının tanımanın ön şartları ve esasa dair şartları açından yapılan incelemelerde bu şartların sağlanıp sağlanmadığı yönünde incelemelere son kısımda yer verilecektir.

I. Mirasçılık Belgesi

Mirasçılık belgesi mevzuat, doktrin ve uygulamada farklı adlarla (veraset ilamı, veraset senedi veya veraset belgesi gibi) anılmaktadır. Örneğin “Türk Medeni Kanunu (TMK)’nda”,2 “Tapu Sicil Tüzüğü’nde”,3 “Türk Medeni Kanunu’nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük’te”4 ve “Mirasçılık Belgesi Verilmesi ve Terk Eden Eşin Ortak Konuta Davet Edilmesi İşlemlerinin Noterler Tarafından Yapılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te”5 mirasçılık belgesi kavramına yer verilmiştir. Buna karşın “Kadastro Kanunu”6 ile “Taşınmaz Malların Sınırlandırma, Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki̇ Yönetmelik’te”7 veraset belgesi terimi kullanılmaktadır. Uygulamada ise çoğunlukla veraset ilamı kavramının kullanıldığı görülmektedir. Çalışmamızda bu belgeye doktrinde sıklıkla kullanıldığı üzere mirasçılık belgesi adı altında yer verilmiştir.8

Mirasçılık belgesi, mirasçıların tereke üzerinde zilyetlik kurmasını sağlamaktadır. Bu bağlamda, asiyet alacaklılarının talep ettiği belgenin kavramsal anlamda bir mirasçılık belgesi olmadığı ifade edilmektedir;9 zira TMK md.597 uyarınca mirasta hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneği hâkim tarafından tebliğ edilmektedir; kendilerine tebliğ edilen onaylı vasiyetname örneği alacaklılık sıfatının ispatı için yeterli olmaktadır.10

Mirasçılık belgesinin düzenleniş amacı, külli halefiyet yoluyla geçen tereke üzerinde kimlerin mirasçı olduğunu belirlemektir. İlgililer yetkili resmi makama başvurmak suretiyle mirasçılık belgesini edinecektir. Fakat mirasçılık belgesinin düzenlenmesiyle ayni ve şahsi bir hak doğmayacaktır; ilgili, bu belge sayesinde bir ilişkinin tarafı haline gelmeyecek; belge bu niteliğiyle tek taraflı borç vaadi, kıymeti evrak, sözleşme, kurucu senet, borçlandırıcı işlemin ispatına yarayan bir vasıf kazanmayacaktır.11 Mirasçılık belgesinin alınmaması halinde mevcut hakkın ortadan kaybolacağı söylenemez; zira mirasçılık belgesi hakkı kesin olarak ortaya koyan bağlayıcı bir mahkeme ilamı olmadığından maddi hukuk anlamında ilgiliden şüphe duyulsa bile verilmektedir.12 Netice olarak mirasçılık belgesi, mirasçılık hakkı doğurmadığından ve maddi hukuk anlamında bir hakkın kaynağını ortaya çıkarmadığından (mirasçılık sıfatının varlığına dair karine oluşturduğundan) bu belgenin aksinin her zaman ispat edilebileceği ifade edilmektedir.13 Mirasçılık belgesi mirasçıların mevcut durumunu gösteren usul hukukuna dair bir belge olup, ilgilinin tereke üzerinde fiilen tasarrufta bulunmasına yaramaktadır.