Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargıtay İçtihatları ve İş Hukuku Öğretisi Işığında Türk Hukukunda Psikolojik Taciz (Mobbing)

Psychological Harassment at the Workplace (Mobbing) within Turkish Law in Consideration of the Supreme Court Decisions and Labor Law Doctrine

Arkın GÜNAY

Bu çalışmanın amacı Türk Borçlar Kanununda yer alan psikolojik taciz bir diğer adıyla “mobbing” kavramını hukuksal açıdan ve Yargıtay içtihatları bağlamında değerlendirmektir. Mobbing konusu itibariyle çalışanları, işyeri düzenini, toplumsal ve ekonomik yapıyı olumsuz yönde etkileyen önemli bir sorundur. Son yıllarda Yargıtay, mobbing konusunda farkındalık yaratacak birçok karara imza atmıştır. Ancak, hala Türk Borçlar Kanunu dışında mobbing konusuna açık bir biçimde vurgu yapan bir kanuni düzenleme yoktur. Mobbing konusu sadece Borçlar Kanunu’nda değil İş Kanunu ve Ceza Kanunu başta olmak üzere ilgili diğer kanunlarda da düzenlenmeli ve caydırıcı olmalıdır. Çalışma ile birlikte mobbing ile ilgili olarak işverenlerin ne gibi önlemler alması gerektiği, işçilerin hakları, Yargıtay’ın mobbing ile ilgili vermiş olduğu kararlar ve ileriye yönelik ne gibi düzenlemeler yapılması gerektiği değerlendirilmiştir.

Psikolojik Taciz, Mobbing, İş Hukuku, Türk Borçlar Kanunu, İşçiyi Gözetme Borcu.

The purpose of this study is evaluating the psychological harassment alias-mobbing subject, which is partaking in Turkish Code of Obligations, from a legal perspective and within the scope of Supreme Court Decisions. As of its scope, mobbing is an important problem, which affects the employees, order of the workplace, social and economic structure in a negative direction. In the recent years, the Supreme Court has signed many decisions that will raise awareness in the issue of mobbing. However, there still is not any legal arrangement other than the Turkish Code of Obligations. The subject of mobbing should be regulated not only in Code of Obligations but also in other codes especially as Labor Law and Criminal Law, and it should be deterrent. With the study, what kind of precautions should be taken by the employers regarding mobbing, the rights of the employees, the Supreme Court Decisions on mobbing and what kind of arrangements should be done for future subjects are evaluated.

Psychological Harassment, Mobbing, Labor Law, Turkish Code of Obligations, Obligation of Supervising the Employee.

Giriş

“İşyerinde psikolojik taciz” veya küresel olarak benimsenen ismi ile “mobbing”, çalışma hayatında eskiden beri var olmasına ve sık rastlanılmasına rağmen çok tartışılmamış bir olgudur. Ne var ki, özellikle günümüzde tüm dünyada ve ülkemizde en çok tartışılan hukuki kurumlardan biri haline gelmiştir. Gerçekten günümüzde çalışma yaşamındaki teknolojik gelişmeler ile rekabetçi çalışma ortamlarının artması, işgücünün yerine akıllı teknolojilerin yaygınlaşması ve işverenlerin işçilerden beklentilerinin artması sonucunda çalışanların kişilikleri işverenleri tarafından tehdit altına girmiştir. Bu bağlamda, çoğu işyerinde çalışanlar, potansiyel açıdan adeta psikolojik taciz mağduru haline gelmiş ve işyerinde psikolojik tacize maruz kalma, çalışma hayatından kaynaklanan bir sosyal risk haline gelmiştir. Söz konusu bu risk insan onurunu zedeleyen ve bunu takiben de ciddi sosyal, psikolojik ve ekonomik sorunlara yol açan niteliktedir. Zira psikolojik tacizin mağduru olan çalışanlar, intiharla sonuçlanacak bunalımlar yaşamakta, çalışma yaşamından uzaklaşmakta, ekonomik sıkıntılara maruz kalmaktadırlar. İşyerinde psikolojik tacizin diğer bir olumsuz etkisi ise işverenler üzerinde olmaktadır. Nitekim kendilerinin şahsen psikolojik taciz faili olan veya işyerinde diğer çalışanlara psikolojik taciz uygulayan çalışanlar hakkında önlem almayan ve dolayısıyla iş barışını sağlayamayan işverenler de ciddi ekonomik tehdit altında kalmaktadır. Hatta çoğu ülkelerde, işverenler psikolojik taciz mağduru işçilerin açtığı davalarda ağır tazminatlara mahkûm edilmektedir. Gün geçtikçe de bir taraftan bu davaların sayı olarak arttığı görülürken diğer taraftan mahkûm edilen tazminat miktarlarındaki artış da dikkat çekicidir. Bahsedilen durumun yanında işverenler işyeri barışının sağlanamaması sebebiyle işçilerin veriminde düşmelere ve uzun süren sağlık raporlarına katlanmaya da mecbur kalmaktadırlar. Tüm bunların sonucunda ülke ekonomilerinin de olumsuz etkilendiği bir gerçektir. Çalışmamızda, öncelikle işyerinde psikolojik tacizin kavramı açıklandıktan sonra Türk Hukukunda işyerinde psikolojik taciz kavramı, konu hakkında yargı içtihatları ve yasal mevzuat çerçevesinde incelenecektir. Bu bağlamda, Türk Hukuku bakımından işyerinde psikolojik tacizin yasal düzenlemesine ilişkin eleştiri ve önerilerde bulunulacaktır.

I. İşyerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Tanımı

İşyerinde psikolojik taciz kavramının öncüsü niteliğinde olan “mobbing” terimi Latince “kararsız kalabalık” olarak adlandırılan “mobile vulgus” sözcüklerinden türemiştir. Kelimenin kökeni olan “mob” sözcüğünün İngilizce anlamı; “kanun dışı şiddet uygulayan, düzensiz kalabalık veya çete”dir. “Mob” kökünün İngilizce eylem ifade eden şekli olarak “mobbing” ise; psikolojik şiddet, taciz, kuşatma, sıkıntı verme veya rahatsız etme anlamına gelmektedir1. İlk defa 1960’larda Konrad Lorenz “Mobbing” terimini, büyük bir hayvanın tehdidine karşı, daha küçük hayvan gruplarının gösterdiği tepkiyi ifade etmek amacıyla kullanmıştır. Sonraki yıllarda ise, İsveçli hekim Peter-Paul Heinemann tarafından çocuklardan oluşan küçük grupların, tek ve güçsüz bir çocuğa karşı giriştiği zarar verici saldırgan davranışları tanımlamak için kullanılmıştır. Çalışma yaşamında ise “mobbing” kavramı ilk kez, Heinz Leymann tarafından kullanılmıştır. Leymann mobbing kavramını;Bir veya birkaç kişi tarafından diğer bir kişiye yönelik olarak, bu kişinin savunmasız ve çaresiz bir duruma itilmesini ve devam eden mobbing hareketleri sayesinde bu konumda kalmasını sağlayan sistematik, düşmanca ve ahlak dışı bir iletişim kullanarak uygulanan bir tür psikolojik terör2 olarak tanımlamaktadır.

Mobbing terminolojik açıdan üzerinde terim birliği olan bir kavram değildir. mobbing diğer yabancı dillerde de genelde İngilizce şekliyle kullanılmaktadır ve “iş yerinde” gerçekleşen psikolojik tacize işaret etmektedir3. Mobbing kavramının Türkçe karşılığı ile ilgili olarak da henüz bir açıklık bulunmamaktadır. Türk Dil Kurumu ise kavramı “bezdiri” olarak kullanmaktadır4. Öğretide ise, mobbing kavramı yerine çeşitli kavramlar tercih edildiği görülmektedir. Örneğin, Savaş5 ve Ezer6, “işyerinde manevi taciz” terimini kullanmaktadır. Leymann7 ve Akı8, psikolojik terör kavramını mobbing ile eş anlamlı görmektedir. Lippel ise, işyeri zorbalığı kavramını kullanmıştır9. Türk Hukukunda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 417/1’de mobbing yerine “işyerinde psikolojik taciz” kavramı tercih edilmiştir. Biz de çalışmamızda bu nedenden dolayı ve yabancı kökenli bir terime yer vermemek amacıyla “işyerinde psikolojik taciz” terimini kullanmayı tercih ettik10.