Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Danıştay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kararları Işığında Mesleki Risk İlkesi

Occupational Risk Principle within the Decisions of the Council of State and the Military High Court of Administration

Gamze OFLAZ

Mesleki risk ilkesi idarenin kusursuz sorumluluğunun dayandığı ilkelerden biridir. Mesleki risk ilkesi uyarınca kamu görevlilerinin görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla uğradıkları zararlar idarece karşılanmalıdır. Çalışmamız, idarenin sorumluluğu kavramını ve sorumluluğu gerektiren sebepleri belirttikten sonra, mesleki risk ilkesinin kapsamını, mesleki risk ilkesi özelinde sorumluluğun şartlarını ve mesleki risk ilkesinin diğer sorumluluk ilkeleri ile bir karşılaştırmasını içerir. Yargı kararlarında “mesleki risk” kavramının yer almamasına dikkat çeken bu çalışmada, Danıştay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararları ışığında bu kavramın bir çerçevesi çizilmeye çalışılmıştır.

İdarenin Sorumluluğu, Mesleki Risk, Kamu Görevlileri, Sorumluluğun Şartları.

The principle of occupational risk is one of the principles on which the strict liability of the administration is based. In accordance with the principle of occupational risk principle, the damages incurred by public officials during or due to their duties should be covered by the administration. Our study includes the scope of the occupational risk principle, the terms of the liability specific to the occupational risk principle, and a comparison of the occupational risk principle with the other principles of liability, after stating the concept of the liability of the administration and the reasons that require liability. In this study, which draws attention to the fact that the concept of “occupational risk” is not included in judicial decisions, a framework of this concept has been tried to be drawn within the decisions of the Council of State and the Military High Court of Administration.

The Liability of the Administration, Occupational Risk, Public Servants, The Terms of Liability.

Giriş

Sorumluluk kavramı kısaca, eylemleri ile bir zarara neden olan kişinin verdiği zararın yükümlülüğünü alması, verdiği zararı karşılaması olarak tanımlanabilir. İdarenin sorumluluğu kavramı ise, idari eylem veya işlemler neticesinde veya bunlardan dolayı doğan zararların yine idare tarafından karşılanmasıdır. İdarenin sorumluluğu, doktrin ve yargı içtihatları neticesinde gelişme göstermiştir. Bu doğrultuda günümüzde idarenin sorumluluğunu, hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk kavramları ile açıklamaktayız.

Hizmet kusuru kavramı, idarenin bir kusurunun varlığına bağlıdır, bu kusur hizmetin hiç işlememesi, kötü işlemesi veya geç işlemesi şeklinde karşımıza çıkar. Kusursuz sorumluluk kavramı ise, idareye isnat edilebilir bir davranış, zarar ve illiyet bağının mevcut olmasının idarenin sorumluluğu için yeterli kabul edilmesi şeklinde karşımıza çıkar. Kusursuz sorumluluğun genişleme eğilimi gösterdiği söylenebilir. Öyle ki, illiyet bağının aranmadığı sosyal risk ilkesi günümüzde kabul edilmekte ve idare, kendisine tamamen yabancı kişilerin veya olayların doğurduğu zararları dahi karşılamaktadır.

Çalışmamızın konusunu, mesleki risk ilkesi oluşturmaktadır. Mesleki risk ilkesi, idarenin kusursuz sorumluluğunun bir görünümü olarak karşımıza çıkar. Bu ilkenin kapsamı, idarenin sunmakla yükümlü olduğu kamu hizmetlerini yerine getiren kamu görevlilerinin, bu görevleri sırasında veya görevleri nedeniyle maruz kaldığı zararlara ilişkindir. Bu görevler doğası gereği riskli faaliyetler olabileceği gibi, bünyesinde risk barındırmadığı halde görevle zarar arasında illiyet bağı kurulabildiği hallerde yine mesleki risk ilkesi uyarınca idarenin sorumluluğuna karar verilebilecektir.

Danıştay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararları ışığında mesleki risk ilkesini aydınlatmaya çalıştığımız bu çalışmada, mesleki risk ilkesi gereğince idarenin kusursuz sorumluluğuna hükmedilen kararlarda sorumluluğun dayanağının kimi zaman hizmet kusuru, kimi zaman genel olarak kusursuz sorumluluk, kimi zaman kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi olarak belirtildiğini fark ettik. Bilindiği üzere, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1602 sayılı Kanunla kurulduğu 1972 yılından, 1982 Anayasa değişikliklerinin yapıldığı 2017 yılına kadar faaliyet göstermiş ve bu süre zarfında askeri hizmete ilişkin ve asker kişileri ilgilendiren davalara bakmıştır. Askerlik hizmeti de bünyesinde risk barındıran kamu hizmetlerinden biri olması sebebiyle, mesleki risk ilkesi kapsamında zengin içtihatlara sahiptir. Bu nedenle çalışmamızda, hem Danıştay hem Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararlarına yer vererek geniş bir bakış açısı çizmeye çalıştık.