Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İstanbul Sözleşmesi’nin 30. Maddesi Çerçevesinde Türkiye’nin Kadına Karşı Şiddet Mağdurunun Zararını Tazmin Yükümlülüğü

Turkey’s Obligation to Compensate Damages of the Victim of Violence Against Women as per Article 30 of the Istanbul Convention

Cansu KAYA KIZILIRMAK

İstanbul Sözleşmesi’nin 30. maddesi ile, şiddet mağdurunun tazminat alacağının belirli şartlarla devlet tarafından tazmin edilmesi gerektiği düzenlenmektedir (Söz. m. 30/2). Buna göre, taraf devletler, hasarın fail, sigorta şirketi veya finansmanı devletçe sağlanan sağlık ve sosyal sigorta hükümlerince karşılanmaması halinde, ciddi bedensel yaralanma veya sağlık bozukluğuna uğrayan mağdurun zararını tazmin ile yükümlüdür. Böylece taraf devletlerin tali tazminat sorumluluğu düzenlenmiştir. Ne var ki, devletin tazminat sorumluluğuna iç hukukta yer verilmemiştir. Anayasa madde 90 gereği kanun hükmünde olan İstanbul Sözleşmesi’nin bu düzenlemesi uyarınca devletin hali hazırda tazminat sorumluluğunun bulunduğunu kabul etmek gerekir. Çalışmada, devletin tazminat sorumluluğunun kapsamı ve şartlarının yanı sıra İstanbul Sözleşmesi’nin bağımsız denetim mekanizması olan GREVIO’nun Türkiye raporunda söz konusu hükmün uygulanmasına ilişkin rapor edilen hususlara değinilmiştir. Ayrıca konu hakkında Mağdur Hakları Kanun Tasarısı 2020 yılında yayınlanan 63 sayılı ‘Suç Mağdurlarının Desteklenmesine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin ilgili hükümleri Sözleşme’nin 30. maddesi ışığında karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Her iki hukuki metnin de İstanbul Sözleşmesi’nin 30. maddesi ile öngörülen yükümlülüklere karşılık gelen bir içerikte olmadığı, hatta bazı düzenlemelerinin söz konusu Sözleşme hükmüne açıkça aykırı olduğu tespit ve değerlendirmelerine varılmıştır.

İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı Kanun, Kadına Karşı Şiddet, Ev İçi Şiddet, Devletin Tazminat Sorumluluğu.

Article 30 of the Istanbul Convention provides the obligation to award adequate State compensation to the victims (Art. 30/2). Parties to the Convention shall award compensation to those who have sustained serious bodily injury or impairment of health, to the extent that the damage is not covered by other sources such as the perpetrator, insurance, or State-funded health and social provisions. This stipulates a subsidiary State compensation scheme. Regrettably, such provisions are not regulated in Turkish domestic law. It should be accepted that pursuant to the Turkish Constitution Article 90, Article 30/2 of the Istanbul Convention is statuary and therefore Turkey, as a Party State of the Convention, in any case, shall be held responsible for subsidiary State compensation. In this study, the general considerations of GREVIO’s report on Turkey regarding the application of the relevant Article, as well as the extent and the conditions of Party States’ obligation to compensate are explained. The relevant provisions of the and the -numbered 63, dated 2020- are also evaluated in comparison with Article 30 of the Convention. Upon analyzing the relevant provisions, it is concluded that both legal documents lack provisions that satisfy the substance of the State compensation regulated under Article 30 of the Convention, not to mention both documents include provisions that unlawfully contradict the same regulation of the Convention.

Istanbul Convention, Law No. 6284, Violence Against Women, Domestic Violence, State Compensation.

1. GİRİŞ

11.05.2011 tarihli “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi1“ (İstanbul Sözleşmesi), kadına yönelik şiddet konusunda uluslararası nitelikteki ilk ve en kapsamlı Avrupa Konseyi Sözleşmesi’dir. 1 Ağustos 2014 tarihinde Türkiye’de yürürlüğe giren Sözleşme, taraf devletler için bağlayıcı nitelikte olup, kendi denetim mekanizmasına (GREVIO)2 sahip bir uluslararası sözleşmedir. Taraf devletlere bir kısım yükümlülükler getiren3 İstanbul Sözleşmesi, Anayasa madde 90 uyarınca kanun hükmündedir. Temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerle, kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkan uyuşmazlıklarda, bu uluslararası Sözleşme’nin hükümleri esas alınır (An. m 90/son). Taraf devletlerin, Sözleşme’de yer alan yükümlülüklerinin ulusal hukuktaki uygulamasına dair bağımsız denetim mekanizması GREVIO’nun ülke raporları yayınlanır. Bu bakımdan çalışmada, GREVIO’nun Türkiye raporunda Sözleşme’nin 30. maddesine dair yer verdiği uygulama sorunları ve çözüm önerilerine de yer verilecektir.

İstanbul Sözleşmesi’nde taraf devletlerin ‘genel yükümlülükleri’ madde 5 hükmü ile düzenlenmiştir. Devlet Yükümlülükleri ve Gereken Özeni Gösterme Sorumluluğu kenar başlıklı söz konusu hüküm ile taraf devletlerin Sözleşme kapsamındaki en temel ve genel yükümlülükleri kaleme alınmıştır. Buna göre taraf devletler, Sözleşme kapsamında yer alan şiddet eylemlerinin önlenmesini, kovuşturulmasını, cezalandırılmasını ve tazmin edilmesini sağlamak üzere gerekli hukuki ve diğer tedbirleri almak yükümlülüğündedir (Söz. m. 5/2).

Sözleşme’de taraf devletlerin şiddetle mücadele konusundaki yükümlülüklerinin genel çerçevesini çizen bu düzenleme ile, Sözleşme’nin geneline hakim olan 3P esası sistemine (prosecution, protection, prevention) yer verilmiştir. Bu yaklaşımın bir yansıması olarak görülmektedir ki, Sözleşme kapsamında yer alan şiddet eylemlerinden doğan zararların tazmin edilmesini sağlamak da taraf devletlerin temel yükümlülükleri arasında açıkça ve ayrıca sayılmıştır4.