Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yurt Dışı Çıkış Harcının Anayasaya Aykırılığı Sorunu

The Problem of Unconstitutionality of the International Departure Fee

Seyfettin KARA

Temel hak ve özgürlüklerinin nasıl sınırlandırılacağı ve sınırlamanın sınırlarına ilişkin genel sınırlama sebepleri 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 13. maddesinde; temel hak ve özgürlüklerin nasıl durdurulacağı ise 15. maddesinde belirtilmiştir. Anayasamızın 13. maddesinde temel hak ve özgürlüklere ilişkin genel sınırlama sebepleri sayılmıştır. Buna göre temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlandırılabileceği belirtildikten sonra yapılan sınırlamaların demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamayacağı ve temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunamayacağı ifade edilmiştir. Anayasamızın 23. maddesinde de yerleşme ve seyahat hürriyeti ile özel sınırlama sebepleri düzenleme altına alınmıştır. Seyahat hürriyeti, coronavirüs (COVİD-19) salgını (pandemi) nedeniyle geçici bir süreyle sınırlandırılmıştır. Temel hak ve özgürlükler, Anayasamızda belirtilen sınırlama ve durdurma sebepleri dışında ne sınırlanabilir ne de durdurulabilir. Yurt dışı çıkış harcı da seyahat hürriyeti ile doğrudan bağlantılıdır. Zira yurt dışına çıkan kişiler için yurt dışı çıkış harcı ile mali yükümlülük getirilir. Bu anlamda temel hak ve hürriyetlerden olan seyahat hürriyeti, Anayasamızda sayılan sınırlama ve durdurma sebepleri dışında başka sebeplerle hem sınırlanmamalı hem de durdurulmamalıdır.

Hukuk Devleti, Harç, Yurt Dışı, Temel Hak ve Özgürlük, Sınırlama, Durdurma.

The general reasons relating to the restrictions of fundamental rights and freedoms, the limits of these restrictions and the procedures thereof are stipulated in the Article 13; the circumstances relating to the suspension of the exercise of fundamental rights and freedoms are stipulated in the Article 15 of the Constitution of the Republic of Turkey No. 2709. General restriction reasons for fundamental rights and freedoms are laid down in Article 13 of our Constitution. Accordingly, it is stated that the rights and freedoms may be restricted only by law and that the restrictions cannot be in conflict with the requirements of the democratic order of the society and cannot infringe the essence of the fundamental rights and freedoms. Article 23 of our Constitution sets forth the right of freedom of residence and movement (travel) and the special reasons for restrictions thereof. The freedom of movement has been temporarily suspended due to the coronavirus (COVID-19) pandemic. Fundamental rights and freedoms can neither be restricted nor suspended, except for the reasons specified in our Constitution. The international departure fee is also directly linked to the freedom of movement because a financial obligation is brought through the international departure fee for those who go abroad. In this sense, the freedom of movement, which is one of the fundamental rights and freedoms, should not be restricted or suspended for any reason other than the restriction and suspension reasons referred in our Constitution.

Rule of Law, Fee, Abroad, Fundamental Rights and Freedoms, Restriction, Suspension

GİRİŞ

Çok gezen mi bilir? Çok okuyan mı bilir? Bu sorulara tam anlamıyla doğru cevap verebilme imkanı olmasa da bildiğimiz bir şey vardır ki, o da yaşadığımız Dünyanın güzelliklerini keşfetmenin en güzel ve keyifli yolu seyahat etmektir. Evliya Çelebi misali seyahat etmek suretiyle hem Dünya üzerindeki değişik ülkeleri hem de farklı kültürleri tanıma imkanına sahip olunur. Nitekim toplumda seyahat ile ilgili “tebdil-i mekanda ferahlık vardır.” şeklindeki atasözü sıklıkla kullanılır. Bu atasözünün anlamı ise, kişinin aynı yerde uzun süre kalmasından dolayı sıkılabileceği, bu sebeple bulunduğu yeri değiştirip yeni yerler tanıması ve görmesinin rahatlatıp mutlu edeceğidir.

Hukukumuzda rahatça seyahat etmemizi sağlayacak yasal düzenlemeler mevcuttur. Bu düzenlemelerin başında her şeyden önce 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda düzenlenen yerleşme ve seyahat hürriyeti gelir. Seyahat ya da başka bir ifadeyle gezme, özgürlükler arasında sayılmıştır. Yerleşme ve seyahat hürriyeti, Anayasamızın kişisel haklar ve ödevler başlıklı ikinci bölümünde 23. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre, herkes yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.

Demokratik toplum ve devletlerde bireyler doğmakla temel ve vazgeçilmez bir takım haklar ve hürriyetlere sahip olurlar. Günümüzün modern anayasalarının tarihsel süreci de temel hak ve hürriyetlerin kazanımı, bu temel hak ve hürriyetlerin bir toplumda en güçlü otorite olan devlete karşı koruma yolunda verilen mücadelelerle doludur. Demokratik anayasaların ontolojisini de esas itibariyle temel hak ve hürriyetler oluşturur.

Temel hak ve hürriyetler, insanın insan olmasının ve kişiliğinin gereği olan, asgari onurlu bir yaşam için varlığı zorunlu bulunan, doğal hukuk doktrinin haklı olarak iddia ettiği gibi her zaman var olan ve var olacak olan hak ve hürriyetlerdir. Günümüzde bir devlet veya toplumun modern ve demokratik olarak nitelendirilmesinde esas kabul edilen en ilkel ölçüt, o toplum veya devlette temel hak ve özgürlüklerin tanınması, koruma altına alınması ve ona duyulan saygının düzeyidir. Temel hak ve hürriyetlere duyulan saygı, onun korunması için alınan tedbirlerin niteliğiyle yakından ilişkilidir. Bu nedenle demokratik devletler bireylerin temel hak ve hürriyetlerini koruyucu, alelade kanunlar ile değiştirilmesini engelleyici araçlar geliştirmişler, anayasal korumalar kabul etmişlerdir.

Anayasamızın “Temel hak ve hürriyetlerinin niteliği” başlıklı 12. maddesinde, herkesin; kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, temel hak ve hürriyetlere sahip olduğu belirtilmek suretiyle, söz konusu bu temel hak ve özgürlüklerin bir devlet lütfu olmadığına ve kişiliğin dokunulmaz devredilmez, vazgeçilmez bir unsuru olduğuna işaret edilmiştir.1 Nitekim temel hak ve özgürlükler, tabi hukuk öğretisinden pozitif hukuk metinlerine yansıyan somut özelliği belirgin insan haklarıdır.2 ,3 Bu nedenle temel hak ve özgürlükler, anayasal güvenceye bağlanmış insan hakları olarak da nitelenebilir.4

Seyahat hürriyeti,5 diğer demokratik toplumlarda olduğu gibi Anayasamızda da temel hak ve hürriyetler içerisinde sayılmış, anayasal koruma altında olan bir hürriyettir. Seyahat hürriyeti, “kişinin yurt içinde ve yurt dışında istediği zaman ve şekilde gezme, yer değiştirme özgürlüğü”6 olarak tanımlanabilir. Seyahat hürriyeti bireyin tabiatından kaynaklanan bir ihtiyaçtan doğar ve bireyin ülke içinde serbestçe dolaşması, ülke dışına çıkabilmesi ve bu konuda bir sınırlama ile karşılaşmamasını ifade eder. Seyahat hürriyeti o kadar önemlidir ki çağdaş toplumların suçluları cezalandırmak için öngördükleri en ağır ceza olan hürriyeti bağlayıcı ceza, en başta seyahat hürriyetini kısıtlar. Bir başka deyişle modern toplumlarda bireylere verilecek en ağır ceza seyahat hürriyetinin kısıtlanmasıdır. Anayasamızın 23. maddesi de seyahat ve yurt dışına çıkma özgürlüğü düzenlemiş ve bu özgürlük koruma altına alınmıştır.

Ancak bütün haklarda olduğu gibi temel hak ve hürriyetler de bir takım sınırlamalara tabi tutulmuşlardır. Temel hak ve özgürlüklerin nasıl sınırlandırılacağını ve sınırlamanın sınırlarını düzenleyen Anayasamızın 13. maddesinde temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlandırılabileceği belirtildikten sonra, yapılan sınırlamaların demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamayacağı ve temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunamayacağı ifade edilmiştir. Anayasamızın 13. maddesinde düzenlenen ve genel sınırlama sebepleri sayılan haller 03.10.2001 tarih ve 4709 Sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış ve temel hak ve özgürlüklerin, temel hak ve özgürlükleri düzenleyen maddede belirtilen sınırlama sebepleriyle sınırlandırılabileceği belirtilmiştir. Seyahat özgürlüğüne ilişkin 23. maddeye göre ise yurt dışına çıkma özgürlüğünün ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hakim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Anayasanın ilk şeklinde yer alan ve bir sınırlama sebebi olan ülkenin ekonomik durumu ibaresi 4709 sayılı kanun ile madde metninden çıkartılmıştır. Diğer taraftan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 4 numaralı ek protokolünün 2. maddesi, serbest dolaşım ve yurt dışına çıkma özgürlüğü ile bu özgürlüklerin sınırlandırabileceği halleri düzenlemiştir. Anılan sözleşme hükmünde “bir devletin ülkesi içinde usulüne uygun olarak bulunan herkes orada serbestçe dolaşma ve ikametgahını seçebilme hakkına sahiptir. Herkes kendi ülkesi de dahil herhangi bir ülkeyi terk etmekte serbesttir. Bu haklar ancak ulusal güvenlik, kamu emniyeti, kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlık ve ahlakın, veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için, demokratik bir toplumda zorunlu tedbirler olarak ve yasayla öngörülmüş sınırlamalara tabi olabilir” denilmiştir. Anayasamızın 90. maddesinin son fıkrasında da usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası andlaşmaların kanunlardan üstün olduğu açıkça belirtildiğinden bu neviden uluslararası andlaşmalara aykırı kanunlar da anayasaya aykırı hale gelecektir. Anılan seyahat özgürlüğünü düzenleyen sözleşme hükmü anayasal bir ölçüt olarak Anayasa Mahkemesi tarafından kullanılabilecektir.

Ülkemizde 29.06.2001 tarihli Yurt Dışına Çıkışlardan Harç Alınması ve 4481 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun yürürlüğe konmuş ve anılan Kanun’da belirtilen istisnalar dışında yurt dışına çıkanlardan 50 ABD Doları karşılığı Türk Lirası harç alınması hükme bağlanmıştı. Daha sonra 4705 sayılı Kanunun yurt dışı çıkış harcını düzenleyen birinci maddesi, 08.01.2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanunun beşinci maddesi ile değiştirilmiş ve yurt dışına çıkan Türk vatandaşlarından 70.000.000 Türk Lirası (TL) harç alınacağı hükme bağlanmıştır. Daha sonra ise, 23.03.2007 tarih ve 26471 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 5597 sayılı Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun ile Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 1. maddesine göre “Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ile yurtdışına çıkış yapanlardan çıkış başına 15 TL harç alınacaktır” hükmü ile harç miktarı 15 TL’ye düşürülmüştür. Nihayet 17/7/2019 tarihli ve 7186 sayılı Kanunun 20’nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “15 Türk Lirası” ibaresi “50 Türk lirası” şeklinde, “bu miktarı” ibaresi “bu miktarı üç katına kadar artırmaya veya” şeklinde değiştirilmiştir.

İşte bu çalışmamızın konusunu da, Yurt Dışı Çıkış Harcı Hakkında Kanun ile Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’da düzenlenen yurt dışına çıkanlardan harç alınmasına ilişkin hükmün seyahat ve yurt dışına çıkma özgürlüğünü düzenleyen ve seyahat özgürlüğü ile yurt dışına çıkma özgürlüğünü koruma altına alan ulusal ve uluslararası mevzuat çerçevesinde anayasaya uygunluğu sorununu incelemek oluşturmaktadır.

Bu bağlamda çalışmamızda ilk olarak, yurt dışına çıkışla ilgili mevzuatın tarihsel gelişimi, ardından yurt dışına çıkış harcı konulmasını öngören kanunun amacı, yurt dışı çıkış harcının anayasal ve yasal dayanağı ile seyahat ve yurt dışına çıkış özgürlüğünü düzenleyen uluslararası mevzuat ile anayasa hükümleri anayasada yapılan son değişiklikler de nazara alınarak incelenmiş ve bu mevzuat karşısında yurt dışına çıkış harcının anayasaya aykırılığı sorunu irdelenmeye çalışılmıştır.

I. YURT DIŞINA ÇIKIŞIN TARİHSEL GELİŞİMİ İLE YURT DIŞI ÇIKIŞ HARCININ AMACI, ANAYASAL VE YASAL DAYANAĞI

Yurt dışına çıkma hürriyeti hem Osmanlı Devleti hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti Yasama Organlarını yüzyılı aşan bir süredir meşgul eden bir konu olagelmiştir. Bu konuyu düzenlemek üzere 1867’den bu yana Pasaport Nizamnamesi, Pasaport Kanunu ve Pasaport Kanunu Muvakkati adları altındaki çeşitli düzenlemelerin yanı sıra Cumhuriyet döneminde çıkarılmış Pasaport Kanunları da söz konusudur. Yurt dışına çıkışlardan harç alınması için “4705 sayılı Yurt Dışına Çıkışlardan Harç Alınması ve 4481 sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 2001 yılında yürürlüğe girmiştir. Nihayetinde 08.03.2007 tarih ve 5597 sayılı Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun ile Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 4705 sayılı Kanun’u yürürlükten kaldırmak suretiyle 23.03.2007 tarih ve 26471 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 17/7/2019 tarihli ve 7186 sayılı Kanunun 20’nci maddesiyle, Temmuz 2019 tarihiyle de yurtdışı çıkış harcı 50,00 TL’ye yükseltilmiştir. Yurtdışı çıkış harcı, yeşil pasaport dahil, diğer tüm pasaport sahiplerinden alınmaktadır. Şimdiye kadar ödenen 15,00 TL’lik yurt dışı çıkış harcı 50,00 TL’ye çıkarılarak 15,00 TL’si TOKİ’ye, 35,00 TL’si ise bütçeye aktarılmaktadır.

Osmanlı Devletinde yurt dışı seyahatleri ile ilgili en eski düzenleme 1867 tarihli Pasaport Odası Nizamnamesidir.7 Bu nizamnamenin birinci maddesi şöyledir:

“Memaliki Mahrusai Şahaneye dahil olmak veyahut harice çıkmak veyahut dahil-i memlekette geşt-ü güzar etmek arzusunda bulunan her kim olur ise olsun memur-u hakikisi tarafında usul ve kaideye muvafık bir kıt’a pasaport ahzına mecbur ola.”