Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İstinaf Aşamasında ve Sonrasında (Kaldırma Kararından Sonra) Islah ve Artırım Taleplerinin Geçerli Olup Olmadığı

Mehmet Akif TUTUMLU

I. Islah Yönünden

Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 357/1 hükmü şöyledir: “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinde (...) davanın ıslahı istenemez.”

Hükmün gerekçesinde, ıslahın ilk derece mahkemesinde hüküm ifade edeceği, bu nedenle bölge adliye mahkemesinde ıslahın kabul edilmediği ifade edilmiştir.

Belirtelim ki söz konusu hüküm, emredici nitelikte olup, bunun herhangi bir istisnası bulunmamaktadır. O kadar ki, karşı tarafın muvafakati bulunsa dahi, talep sonucunun değiştirilmesi veya genişletilmesi mümkün görülmemektedir.1

Öğretide haklı olarak, istinaf mahkemesinin vakıa incelemesinin yapabileceği, bilirkişiden rapor alabileceği gibi yetkileri gözetildiğinde, yasaya eklenecek bir maddeyle, tarafların ıslah yoluyla talep sonucunu artırabilmeleri imkânının tanınmasının uygun olacağı ileri sürülmektedir.2

Bu konuda yasada özel bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle ıslahın yapılabileceği zamansal sınırı gösteren genel hükme bakmakta yarar vardır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 177/1 hükmü şöyledir: “Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.

Bu hükmün bozma sonrasını kapsayıp kapsamadığını aşağıda incelemeye çalışacağız.

04.02.1948 ve 06.05.2016 Tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı:

Yargıtay bozma kararından sonra ıslahın mümkün olup olmadığı konusunda elimizde iki İçtihadı Birleştirme kararı bulunmaktadır.

04.02.1948 Tarihli ve E. 1944/10, K. 1948/3 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı3:

“Sonuç: Dava açıldıktan sonra mevzuunda, sebebinde ve delillerde ve sair hususlarda usule müteallik olmak üzere yapılmış olan yanlışlıkları bir defaya mahsus olmak üzere düzeltmek ve eksiklikleri de tamamlamak imkânını veren ve mahkeme kararına lüzum olmadan tarafların sözlü ve yazılı beyanlarıyla yapılabilen ıslahın; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun seksendördüncü maddesinin açık hükmü dairesinde tahkikat ve yargılama bitinceye kadar yapılabilip Yargıtay’ca hüküm bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmanın mümkün olamayacağına mevcudun üçte ikiye aşan oyçokluğu ile 04.02.1948 tarihinde karar verildi.”

05.06.2016 Tarihli ve E. 2015/1, K. 2016/1 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı4:

“Bozma kararı sonrasında ıslah yapılamayacağı ve İçtihadı Birleştirme Kararının değiştirilmesinin gerekmediğine” dair, 06.05.2016 tarihinde yapılan üçüncü görüşmede oy çokluğu ile karar verildi.”

Yukarıdaki İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre; Yargıtay incelemesinden geçen ilk derece mahkemesi kararı ister usulden ister esastan bozulsun, bozmadan sonra ıslah mümkün değildir.