Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Dünden Bugüne Türk Medeni Kanununda Kadın

Ahmet M. KILIÇOĞLU

Sosyal, ekonomik ve toplumsal hayatta geri planda kalmaya zorlanmış olan kadınlar açısından, tarihsel anlamdaki yasal düzenlemeler söz konusu durumun ortadan kaldırılmasında büyük bir önem arz etmektedir. Bu minvalde gerek eski 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi gerekse yeni 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun kadın hakları bağlamındaki gelişmelere paralel gelişmeler gösterdiği; kadın erkek eşitliğine özel bir önem verdiği yadsınamaz bir gerçektir. Nitekim kadının erkeklerle birlikte çalışma hayatında yer alması, evliliğe kendisinin karar vermesi, kendi kararı ile eşinden boşanması, çocukları üzerinde velayet hakkına sahip olması, erkekler ile eşit derecede mirasçı olması yahut da evlenmesi halinde kendi soyadını da eşinin soyadı ile birlikte kullanması bu gelişmelerden yalnızca bazılarıdır.

Kadın Hakları, Evlenme, Boşanma, Velayet Hakkı, Kadının Soyadı, Kadının Mirasçılığı.

I. MEDENİ KANUNDAN ÖNCE KADIN

Burada öncelikle Mecelle (Mecelle-i Ahkam-ı Adliye) hakkında kısa birkaç cümle ifade etmek gerekir.

Mecelle’nin genellikle bir Medeni Kanun olduğu söylenir. Bu son derece yanlıştır. Medeni Kanun denilince başta akla Aile Hukuku daha sonra ise Miras Hukuku gelir.

Mecelle’de ne Aile Hukuku ne de Miras Hukuku ile ilgili bir düzenleme yoktur.