Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Şeref ve Haysiyete Yönelik Saldırılar Karşısında Kişilik Hakkının Korunması

Protection of the Personality Right Against Infringements on Honor and Dignity

Ozan Ali YILDIZ

Şeref ve haysiyet kişilik hakkı kapsamında korunan değerlerdendir. Şeref ve haysiyeti hukuka aykırı şekilde saldırıya uğrayan veya böyle bir saldırı tehlikesiyle karşılaşan kimse, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 25. maddesinde düzenlenen kişiliği koruyucu davaları ve saldırı sonucunda bir zarara uğramışsa maddi ve/veya manevi tazminat davalarını açabilir. Ayrıca bu davalar sonucunda verilen kararın üçüncü kişilere bildirilmesini veya ilanını isteyebilir. Şeref ve haysiyete yönelik saldırılar kişinin ölümü sonrası gerçekleşirse ölenin kişilik hakkının ihlal edildiği söylenemez. Çünkü TMK m.28 gereği kişilik ölümle beraber sona erer. Ancak ölenin şeref ve haysiyetine yönelen saldırılar onun yakınlarının kişilik hakkına tecavüz oluşturur. Bu tür saldırılar karşısında ölenin yakınları, kendi kişilik haklarının ihlaline dayanarak, TMK m.25’te düzenlenen davaları açabilir.

Kişilik Hakkı, Şeref, Haysiyet, Ortalama Vatandaş, Ölenin Yakınları.

Honor and dignity are values protected within the scope of personality right. Anyone whose honor and dignity have been unlawfully infringed or under threat of such an infringement may ask the court for protective actions. If pecuniary and/or non-pecuniary damages occur as a result of the violation, the aggrieved party may claim indemnification for these damages under Article 25 of the Turkish Civil Code (TCC). Besides, he/she may request the court to announce the court decision or to notify third parties about the result of such cases. If the attacks on honor and dignity occur after the death of the person, it cannot be said that the personality right of the deceased person has been violated. Because TCC art.28 states that personality ends with death. However, the attacks on the deceased’s honor and dignity constitute an infringement on personality rights of the persons close to him/her. Persons close to him/her suffered from such attacks may resort to the remedies set out in TCC art.25.

Personality, Honor, Dignity, Average Citizen, Persons Close to the Deceased.

GİRİŞ

Kişinin şeref ve haysiyeti hem kamu hukuku hem de özel hukuk alanındaki düzenlemeler ile korunmaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda, “Şerefe Karşı Suçlar” başlığı altında yer verilen “hakaret” (TCK m.125) ve “kişinin hatırasına hakaret” (TCK m.130) suçları şeref ve haysiyete ilişkin korumanın kamu hukuku boyutunu oluşturur. Özel hukuk açısından bakıldığında ise kişinin şeref ve haysiyetine yönelik saldırılar kişilik hakkının ihlaline neden olur. Çalışmamızda meseleyi özel hukuk boyutuyla ele alacağız.

Çalışmanın birinci kısmında şeref ve haysiyet kavramı ve şeref ve haysiyetin ihlaline neden olabilecek saldırılarla ilgili açıklamalar yapılacaktır. İkinci kısımda şeref ve haysiyete yönelik saldırılar karşısında kişiliği koruyan hükümlere değinilecektir. Son olarak üçüncü kısımda, kişinin ölümü sonrası gerçekleşecek saldırılar karşısında başvurulabilecek hukuki imkanlara değinilecektir.

I. ŞEREF VE HAYSİYETE YÖNELİK SALDIRILAR

Kişilik hakkı, kişinin toplum içindeki saygınlığını ve kişiliğini serbestçe geliştirmesini temin eden değerlerin tümü üzerindeki haktır1. Türk-İsviçre hukukunda kişilik hakkına dahil olan kişisel değerlerin tek tek sayılması yerine kişilik hakkının çerçeve niteliğindeki bir hükümle (TMK m.24 / Art.28 CCS) düzenlenmesi tercih edilmiştir2. Bununla beraber öğretide, kişilik hakkını oluşturan değerler; fiziksel kişilik değerleri, duygusal kişilik değerleri, sosyal kişilik değerleri ve ekonomik kişilik değeri olarak dört başlık altında toplanmaktadır3. Şeref ve haysiyet, bu ayrıma göre, kişinin sosyal kişilik değerleri arasında sayılmaktadır4.