Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Beraat Sebebi Olarak Yüklenen Suçun Sanık Tarafından İşlendiğinin Sabit Olmaması

A Reason of Acquittal: It is Not Proven that the Crime is Acted by the Offender

Tansu SAYAR KANYIŞ

Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması, CMK md. 223/2’de düzenlenen beraat sebeplerinden biridir. Şüphelinin, suçluluğu kesin olarak kanıtlanmadıkça cezalandırılamayacağını ifade eden şüpheden sanık yararlanır ilkesinin yansımalarından ve lekelenmeme hakkının teminatlarındandır. Failin, suçluluğu kanıtlanamadığı için cezalandırılamaması, farklı ülkelerde iki şekilde düzenlenmektedir. Düzenlenme şekillerinden biri, Türk Hukuku’ndaki gibi beraat hükmünün birden fazla gerekçeye bölünmesidir. Diğer düzenlenme şekli ise İskoçya’daki gibi beraat ile aynı sonuçları oluşturacak şekilde ayrı bir hüküm türü oluşturmaktır. Öte yandan, her iki düzenleme şekli de beraat alan kişinin damgalanmasına sebep olmakla eleştirilmektedir. Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmamasının her tereddütte uygulanabilecek bir beraat sebebi olarak görülmesi, şüpheden sanık yararlanır ilkesine ve lekelenmeme hakkına aykırı kullanılmasına neden olabilmektedir. Her ne kadar her beraat sebebi sanığın cezalandırılmaması sonucuna varsa da, farklı beraat sebeplerinin topluma ve disiplin ve hukuki sorumluluğa yansımaları değişkenlik gösterebilmektedir. Bu anlamda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebinin amacına uygun şekilde kullanılmasına özen gösterilmelidir.

Yüklenen Suçun Sanık Tarafından İşlendiğinin Sabit Olmaması, Beraat Hükmü, Delil Yetersizliği, Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi, Masumiyet Karinesi, Lekelenmeme Hakkı.

The reason of “it is not proven that the crime is acted by the offender” is a reason for giving an acquittal verdict, which is enacted in article 223/2 of Criminal Procedural Code. This legal regulation is a reflection of the principle of in dubio pro reo and a guaranty for the right against self-incrimination. Prohibition of punishment without a proven crime has enacted in two different methods in different countries. The first method is separation of the acquittal verdict into multiple reasons which is the method that is seen in Turkish Criminal Procedure System. The other method, which the Scottish System exemplifies, is enacting a separate kind of verdict as “not proven verdict”. However, both methods of enacting are criticized for the reason of causing stigmatization of the person who gains an acquittal verdict. Accepting the application of the reason of “it is not proven that the crime is acted by the offender” in every hesitation can cause breaching the principle of in dubio pro reo and the right against self-incrimination. Every reason of acquittal causes not to punish the offender by the meaning of criminal responsibility. However, by the meaning of social stigmatization and, legal and disciplinary responsibility, reflections of acquittal can depend on its reasons. In this point of view, the application of the reason of “it is not proven that the crime is acted by the offender” must be in accordance with its purpose.

The Reason of “It is not Proven that the Crime is Acted by the Offender”, Acquittal, Not Proven Verdict, Lack of Evidence, In Dubio Pro Reo, Right Against Self-Incrimination.

GİRİŞ

Beraat hükmü, kendisine suç isnat edilen kişinin bu suçtan aklandığı veya bu suçtan dolayı cezalandırılamayacağı anlamına gelmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) md. 223/2’de beraat sebepleri beş bent halinde sayılmıştır. Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması, ilgili maddede düzenlenen bu beş beraat sebebinden biridir.

Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraat kararı verilmesi, ceza muhakemesinin temel ilkelerinden biri olan şüpheden sanık yararlanır ilkesinin bir gereğidir. Buna göre, hiç kimse, usulüne uygun bir şekilde yapılan yargılama sonucu suçluluğundan kesin bir şekilde kanaat getirilmeksizin cezalandırılamaz. Yine ceza muhakemesinin temel ilkelerinden biri olan masumiyet karinesi gereği, kişi suçluluğu ispat edilinceye kadar masumdur. Öte yandan, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraat kararı alan sanığın aklanamadığı, suçlu olup olmadığı belirlenemediği halde bir suç şüphesiyle damgalandığı iddia edilmektedir. Yargı makamlarının delillerin toplanmasında ve değerlendirilmesinde yetersiz kalmalarının ve görevlerini gereğince yapmamalarının, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraat kararı verilmesinin bir başka sebebi olduğu iddia edilmektedir.

Bu çalışmada yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraat kararı verilmesinin sebepleri ve bu kararın verilmesinin doğurduğu sonuçlar incelenecektir.