Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tehdit Suçu

The Crime of Threat

Devrim AYDIN

Türk Ceza Kanunu’nda hürriyete karşı suçlar arasında düzenlenmiş olan tehdit suçu (m. 106) genel ve tamamlayıcı bir suçtur. Tehdit, hürriyete karşı işlenen kimi suçların unsuru ya da ağırlatıcı nedeni olduğu gibi insan ticareti, yağma, intihara yönlendirme gibi diğer başka suçların da unsuru ya da ağırlatıcı nedeni olması nedeniyle önemlidir. Tehdit suçunun koruduğu hukuki konunun ve tehdit fiilinin ortaya konulması, tehdidin kurucu unsur ya da ağırlatıcı neden olduğu diğer suçların anlaşılmasını kolaylaştırarak cebir, yağma, şantaj, hakaret, iftira gibi suçlarla olan farkının belirlenmesini sağlamaktadır.

Özgürlük, Tehdit, Suç, Tehdit Suçu, Türk Ceza Kanunu.

The crime of threat is codified in Turkish Penal Code (art. 106) among offenses against freedom. Threat is a general and complementary crime because the offender shall be responsible even if no harm or crime has been committed against the threatened person. Threat is an objective element or an aggravating cause of some offences against freedom such as restricting the freedom of person and violation of dwelling immunity. Threat is also an objective element or an aggravating cause of some other crimes such as plunder, human trade and force to commit suicide. Studying the crime of threat also facilitates understanding of such crimes.

Freedom, Threat, Crime, Crime of Threat, Turkish Criminal Code.

I. Giriş

Modern ceza hukuku düzenleri, kişilerin diğer haklarının yanı sıra özgürlük ve güvenlik haklarını da korumaktadırlar. Kişi güvenliği; maddi ve manevi varlıklarına, kamu hukuku ve özel hukuktan kaynaklanan haklarına saldırılacağına dair bir endişe duymadan bireylerin hayatlarını sürdürebilmeleridir. Kişi özgürlükleri ise kamu hukuku ve özel hukuktan kaynaklanan haklar üzerinde bireyin dilediği biçimde tasarruf edebilmesidir. Anayasa’da “Kişi hürriyeti ve güvenliği” başlıklı m. 19/1’de “Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.” denilmek suretiyle kişi özgürlükleri anayasal koruma altına alınmıştır.

Eski zamanlar ceza hukuku düzeninde failin cezalandırılması için zararın gerçekleşmesi gerekiyordu. Korunan hukuki konunun tehlikeye atılmasına neden olan şekli suçların (sırf davranış suçlarının) da cezalandırılabileceği anlayışının 19. yüzyılda modern ceza hukukunda gelişmesiyle beraber, ciddi bir korku doğurabilecek tehdidin de cezalandırılması yoluna gidilmiştir.1 18. ve 19. yüzyıl ceza hukukunda, tehdidin bireyin özgürlüğünü hedef aldığını ileri sürenler olduğu gibi kamu düzenine karşı bir suç olduğunu ileri sürenler de bulunmaktaydı.2 Liberal ceza hukukçuları ise hürriyet aleyhine işlenen suçların esasen bireyin serbest iradesine karşı işlenmiş olduğu fikrini öne çıkararak bu suçun kişi hürriyetini ihlal ettiğini savunmaktaydılar.3 Tehditle doğrudan ihlal edilen hukuki değer Anayasa’da korunan bireye ait hürriyetler ve bireyin özgür iradesi olduğundan, bu suçu kişi hürriyetine karşı suçlar arasında düzenlemek gerektiği görüşü daha isabetli olup modern ceza kanunlarındaki eğilim de bu yöndedir.4 Tehdit suçu; kişilerin özgürlükleri, yaşam ve beden tamlığı gibi maddi varlıklarının yanı sıra özel hayatın gizliliği, seyahat özgürlüğü gibi manevi varlıklarını ve Anayasa’da korunan diğer birey özgürlüklerinin tümünü hedef alabilir.

Arapça kökenli olan tehdit; gözdağı vermek, korkutmak, gelecekte bir kötülük yapılacağını bildirmek anlamındadır. Tehdit; mağdurun hukuken korunan değerlerine yönelik, gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan gelecekteki bir saldırını olasılığının bildirilmesidir.5 Korkutularak tehdit edilen mağdurun iradesinin failin istediği yönde şekillenmesi amaçlanmaktadır. Tehdit suçu, TCK’da “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı ikinci kısımda, “Hürriyete Karşı Suçlar” başlıklı yedinci bölümde, m. 106’da düzenlenmiştir. Bu bölümde yer alan suçlar genel olarak kişilerin hürriyetini korumaktadır.6