Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

HMK m.54 ve HMK m.77 Hükümleri Çerçevesinde Davanın Açılmamış Sayılması

Non-Existence of Litigation according to the Article 54/3 and 77/1 of the Turkish Code of Civil Procedure

Büşra Abide TİRYAKİ

Hukuk yargılamamızda davanın taraflarına, tasarruf ilkesi uyarınca özgürlük tanınmıştır. Davanın taraflarının sahip olduğu bu özgürlük, kimi zaman yargılamayı uzatma tehlikesi barındırır. Davanın açılmamış sayılması, davanın sürüncemede bırakılmasına engel olan kurumlardan bir tanesidir. Davanın açılmamış sayılması bu işlevinin yanı sıra belli koşulların varlığı hâlinde gündeme gelen bir yaptırımdır. Davanın açılmamış sayılmasını gerektiren hâller, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun çeşitli hükümlerinde düzenlenmiştir. Çalışmamızda yalnızca söz konusu hükümlerden HMK m.54 ve HMK m.77 ele alınmıştır. Öncelikle davanın açılmamış sayılması kavramı ve davanın açılmamış sayılmasının hukukî niteliği incelenmiştir. Ardından ilgili hükümler, doktrin ve uygulama açısından irdelenmiştir. Çalışmamız ile doktrin ve uygulamanın bir noktada buluşmasına katkı sağlanması hedeflenmiştir.

Kanunî Temsilci, Vekil, Davanın Açılmamış Sayılması.

In our legal proceedings, the parties to the case were recognized freedom under the principle of the parties’ control. However this freedom sometimes has the danger of extending the trial. At this point, non-existence of litigation is one of the concept which prevents to procrastinating of the case. In addition to this function, enforcement of non-existence of litigation arises with certain conditions. Situations of non-existence of litigation is regulated in various provisions of the Turkish Code of Civil Procedure. However we considered to discuss the matter in the light of Art. 54 and Art. 77. First of all, the concept and legal character of the non-existence of litigation is examined and then the relevant provisions were analysed in terms of doctrine and implementation. Our study aims to contribute to bring doctrine into conformity with implementation.

Legal Representative, Agent, Non-Existence of Litigation.

Giriş

Medenî yargılama hukukunda davanın açılmamış sayılması, uygulama alanı oldukça karışık olan kurumlardan biridir. Zira davanın açılmamış sayılması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu1 m.150/7 hükmü gereğince, belli koşulların gerçekleşmesi hâlinde medenî yargılama hukuku açısından ağır hukukî sonuçlar doğuran bir müessesedir. Diğer taraftan bu kurum, doktrinde ve uygulamada farklı şekilde değerlendirilmiş ve çok defa usul hukukunun diğer kurumları ile de karıştırılmıştır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun birçok maddesinde davanın açılmamış sayılması kavramına yer verilmiştir. Kanun’un davanın açılmamış sayılması hâlinde nasıl bir yol izleneceği hususunda çeşitli düzenlenmeleri öngören hükümleri arasında, çalışmamıza konu ettiğimiz temsil ve izin belgelerinin süresinde ibraz edilmemesine ilişkin HMK m.54/3 hükmü ile vekâletnamenin süresinde mahkemeye ibraz edilmemesine ilişkin HMK m.77/1 hükmü de bulunmaktadır. Bu hükümler çerçevesinde davanın açılmamış sayılması, belirli şartların gerçekleşmesine bağlanan hukukî sonuç olarak düzenleme alanı bulmuştur.

Çalışmamızda davanın açılmamış sayılması, HMK m.54 ve HMK m.77 hükümleri ile sınırlı olarak incelenmiş olup, söz konusu hükümler çerçevesinde hangi şartların varlığı hâlinde davanın açılmamış sayılması sonucunun doğacağı ele alınmıştır. Çalışmamızın amacı, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin bu hükümleri doğru bir şekilde değerlendirmek ve bu noktada doktrin ile uygulama arasında yer alan farkları gözler önüne sermektir.