Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ceza Kanununun 109’uncu 
Maddesindeki Kişinin Hürriyetinden Yoksun Kılınması Suçu ile 234’üncü Maddesindeki Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu Arasındaki Farklar

Fevzi ELMAS

Türk Ceza Kanununun “hürriyete karşı suçlar” bölümünde yer alan “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçu ile “aile düzenine karşı suçlar” bölümündeki “çocuğun kaçırılması ve alıkonulması” suçunu birbirinden ayıran özellikler izah edilmeye çalışılmıştır.

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması, Türk Medenî Kanununun 339’uncu Maddesindeki Velayet Hakkının Korunması, Kanuni Temsilcinin Rızası Dışında Çocuğun Evi Terk Etmesi, Çocuğu Rızasıyla da Olsa Onu Tutan Kişilerin Yetkili Makamlar veya Ana, Babayı Haberdar Etme Yükümlülüğü.

I. GİRİŞ

Yürürlükteki mevzuata göre, çocuğun (hürriyetinden yoksun kılınması) kaçırılıp alıkonulması suçu 5237 sayılı TCK’nın 109’uncu ve 234’üncü maddeleri ile 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 341’inci maddelerinde düzenlenmiştir.1

Bu farklı düzenlemelerin sonucu olarak da özellikle 109’uncu maddedeki kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile 234’üncü maddedeki çocuğun kaçırılıp alıkonulması suçu uygulamada zaman zaman birbiri ile karıştırılmakta; TCK’nın 109’uncu maddesine aykırılık suçundan açılan davalarda yasal unsurları gerçekleşmediği halde, 234’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yazılı suçtan hüküm kurulmaktadır.

Bilindiği gibi, 234’üncü maddenin başlığı, ilk iki fıkradaki eylemlere uygun olarak “Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması” şeklinde düzenlenmiştir. Sonradan ilave edilen üçüncü fıkra metni ise bu başlıkla örtüşmemektedir. Bu uyumsuzluğun da yanılgılı uygulamalara neden olduğu, buna karşın 5560 sayılı Yasayla eklenen üçüncü fıkranın, 234’üncü madde yerine, “Yardım ve bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi” başlıklı 98’inci maddeye eklenmesinin ise daha yerinde ve isabetli olacağı; bunun da yanılgılı yorumları ve uygulamaları önleyeceği düşünülmektedir.