Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Intel: Karinenin Aksini İspat

Intel: Rebutting the Presumption

Gönenç GÜRKAYNAK,Bulut GİRGİN,Gülce KORKMAZ

İşbu makalede, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın kararıyla sonuçlanan Intel davası süreci ışığında, ABİDA 102. maddenin indirim sistemlerine uygulanışında etki analizinin rolü üzerinde durulmuş ve Rekabet Kurulu’nun indirim sistemleri hakkında vermiş olduğu kararlar bu açıdan değerlendirilmiştir. Bu bağlamda, makalede ilk olarak ABİDA’nın 102. maddesi kapsamında hâkim durumun kötüye kullanılması ve indirim sistemleri etki temelli analiz ile birlikte ikincil mevzuata da değinilerek açıklanmıştır. Ardından, Intel dava süreci, Avrupa Komisyonu’nun, Genel Mahkeme’nin ve Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın kararlarına değinilerek özetlenmiştir. Bu doğrultuda, ABAD’ın Intel kararı sonrasında indirim sistemlerinin nasıl değerlendirileceği, eş etkinlikteki rakip testinin uygulanması, teşebbüs savunmaları ve bu savunmalardaki ispat standardı, Komisyon açısından ispat standardı ile birlikte tartışılmıştır. Sonraki başlıkta ise, indirim sistemlerinin kapsamlı olarak değerlendirildiği Rekabet Kurulu kararları, Intel Kararı kapsamında değerlendirilmiştir. Makalenin sonuç kısmında ise, Komisyon’un ve AB Mahkemeleri’nin uygulamalarını yakından takip eden Rekabet Kurulunun, hâkim durumdaki teşebbüslerin uyguladıkları indirim sistemlerine ilişkin önümüzdeki dosyalara ilişkin geliştireceği yaklaşımının ABAD’ın Intel kararı ile uyumlu olmasının beklendiği açıklanmıştır.

Intel, indirim sistemleri, etki temelli analiz, eş etkinlikteki rakip testi.

In this article, the role of effect based analysis within the scope of Intel case which has concluded with the judgment of CJEU has been explained and the decisions of Turkish Competition Board have been evaluated within this perspective. To that end, this article primarily investigates the concept of abuse of dominant position within the scope of Article 102 of TFEU, the rebate schemes and the effect based analysis by also explaining secondary legislation. Following that, Intel case has been summarized through European Commission’s and General Court’s and Court of Justice’s decisions. Moreover, evaluation of rebate schemes after the Intel judgment of CJEU, the use of “as efficient competitor test”, defenses of the undertakings and the standard of proof for both the undertaking and the Commission. In the following section, a number of Turkish Competition Board decisions in which the Competition Board investigated rebate schemes in detail have been evaluated within the scope of Intel decision. As conclusion, it is explained that the Turkish Competition Board, which follows the Commission’s and the EU Court’s precedents, may likely employ an approach in line with the Intel judgment of CJEU to the rebate schemes applied by the dominant undertakings.

Intel, rebate schemes, effect based analysis, as efficient competitor test.

I. GİRİŞ

Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD), 6 Eylül 2017 tarihli Intel kararı1 ile Avrupa Komisyonu’nun (Komisyon) Intel hakkındaki, Intel’in hâkim durumunu kötüye kullandığına hükmettiği 13 Mayıs 2009 tarihli kararını2 onayan (kısaca “Intel kararı” olarak anılacaktır), Avrupa Genel Mahkemesi’nin (Genel Mahkeme) 12 Haziran 2014 tarihli kararını3 bozarak, dosyayı Genel Mahkeme’ye yeniden incelemesi için iade etmiştir. Intel kararına ilişkin süreç, Komisyon kararını takip eden sekiz yılı aşan süre boyunca rekabet hukukuna ve özellikle de hâkim durumdaki teşebbüslerin davranışlarına ilişkin tartışmaların odak noktasında olmuştur.

Intel kararına ilişkin bugüne kadarki tartışmaların temelinde yatan sebepler arasında, Intel’in pazar davranışlarına ilişkin spesifik olguların yanında, Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın (ABİDA), hâkim durumun kötüye kullanılmasını yasaklayan, 102’nci maddesinin4 lafzının yanı sıra Komisyon ve yargı denetimini yapan Avrupa Birliği Mahkemeleri (AB Mahkemeleri) tarafından yorumlanma şekli olduğu da söylenebilecektir. Gerçekten de, “102’nci maddenin tartışmalı bir madde olduğunu söylemek tartışmasızdır.5.

Bu itibarla, çalışmamız kapsamında öncelikle Intel kararı rekabet hukuku süreci anlatılacak, ardından Intel kararı ışığında münhasırlık doğurucu indirim sistemleri sonucunda ortaya çıkan ihlallerin ve teşebbüslerin savunmalarının değerlendirilmesinde ne tür yeniliklerden bahsedilebileceği hususuna değinilecektir. Çalışmamızın ana konusu ise, Intel kararının Türk rekabet hukuku uygulamasına olası yansımalarına ilişkin olacaktır. Bu doğrultuda da, indirim sistemlerinin incelendiği belli başlı Rekabet Kurulu kararları, ABAD’ın Intel kararıyla konuya ilişkin getirilen yeni yaklaşım kapsamında incelenecektir.