Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hâkim Şirket Yöneticilerinin Hâkimiyetin
 Hukuka Aykırı Kullanılmasından 
Kaynaklanan Hukukî Sorumluluğu

Legal Liability of Dominant Company’s Directors Arising From
 Abuse of Dominancy

Ali Murat SEVİ

Hâkim şirketin hâkimiyetini hukuka aykırı kullanmasının hukukî sonuçları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 202 vd. maddelerinde düzenlenmektedir. Çalışmamızda ilk olarak hâkimiyetin hukuka aykırı kullanımı ve denkleştirme kavramlarının unsurları üzerinde durularak süresi içerisinde denkleştirmenin gerçekleştirilmemesi yahut bağlı şirkete bir talep hakkı tanınmaması hâlinde, bağlı şirketin uğramış olduğu zarar nedeniyle hâkim şirket ve onun kayba sebep olan yöneticileri aleyhine açılabilecek tazminat davası incelenmektedir. Bu kapsamda öncelikle hukukî sorumluluğunun koşulları üzerinde durulmakta; kayba sebep olan yöneticinin sorumluluktan kurtulabilmesi için TTK m.202-f.1/d kapsamında tanınan ispat hakkı, Türk ve mehaz kanun öğretisi ve yargı kararlarındaki yansımaları doğrultusunda incelenmektedir.

Yukarıda bahsedilen konuların ardından, tam hâkimiyet halinde bağlı şirketin alacaklılarının hâkim şirket yöneticilerine karşı TTK m.206’da tanınan dava hakkı incelenmektedir. Son olarak da hâkim şirket yöneticilerine karşı bağlı şirketin ortakları ile alacaklıları tarafından uğradıkları zararın tazmini için genel hükümler doğrultusunda açılabilecek sorumluluk davası ile hâkim şirketin doğan hukukî sorumluluk nedeniyle uğradığı zararların tazmini için kusurlu yöneticisine genel hükümler uyarınca rücu etmesinin esasları üzerinde durulmaktadır.

Şirketler Topluluğu, Hakim Şirket, Hakim Şirket Yöneticileri, Hakimiyetin Hukuka Aykırı Kullanılması, Hukuki Sorumluluk, Topluluk Menfaatleri.

The legal consequences of abuse of dominancy by the dominant company are regulated under Turkish Commercial Code Article 202 et seq. In this study, first of all the concepts of abuse of dominancy and compensation and their elements are examined. Subsequently the lawsuit for damages, based on damages of subsidiary in the event of failure to compensate the disadvantage or to grant subsidiary the right to claim, which can be brought against dominant company and its directors that caused the damage of subsidiary is reviewed. Within this context initially the grounds of legal liability shall be examined, as well as the right to prove, which is granted within the scope of TCC Art.202 p.1-d in order for the director who caused the disadvantage to be able to be released from liability, shall be reviewed in the light of scholars’ views and court precedents as per Turkish law and within the adopted law’s jurisdiction.

Subsequent to the matters mentioned hereinabove, the right to file a lawsuit granted in TCC Art.206 to the creditors of subsidiary against directors of dominant company in the event of complete dominancy is reviewed. Finally, the principles with respect to the liability lawsuit which can be brought within the scope of general provisions against directors of dominant company by the shareholders and creditors of subsidiary for compensation of the damages incurred by them, as well as the recourse of dominant company within the scope of general provisions to its director at fault for compensation of the damages incurred due to the legal liability arisen are examined.

Group of Companies, Dominant Company, Directors of Dominant Company, Abuse of Dominancy, Legal Liability, Interests of Group of Companies.

1. Giriş

Ekonomik entegrasyon, risk paylaşımı ve rekabet gücünün artırılması günümüzde yoğunlaşmayı kaçınılmaz hale getiren nedenlerden sadece birkaçıdır1 . Şirketler topluluğunun ekonomik açıdan işlevlerini yerine getirebilmesi, topluluğu oluşturan birimlerin ortak topluluk menfaati etrafında kenetlenmesine bağlıdır. Bunun sağlanması ise, şirketler topluluğunun ortak menfaate yönelmiş topluluk politikasına uygun olarak hâkim şirket tarafından koordine edilerek yönetilmesi ile mümkün olabilir. Ancak topluluk menfaati ile topluluğu teşkil eden birimlerin her birinin kendi menfaati her zaman aynı doğrultuda olmayabilir. Bu ise topluluğa bağlı şirketlerin kimi zaman topluluk hâkimi tarafından kendi menfaatlerine aykırı işlem ve davranışlara yöneltilmesi ihtiyacını ortaya çıkarabilir. Böyle bir durumda bağlı şirket konumundaki bir ticaret şirketinin topluluk menfaati ile çatışan kendi menfaatinin her koşulda ikinci plana atılarak feda edilmesi söz konusu değildir. Bu durum 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) m.202-f.1’de “hâkim şirket, hâkimiyetini bağlı şirketi kayba uğratacak şekilde kullanamaz” hükmü öngörülmek suretiyle temel bir prensip olarak ortaya konmuştur.

Bununla birlikte, kanun koyucu bu temel prensibin hemen akabinde, topluluk menfaatleri doğrultusunda olması ve bağlı şirketin kaybının aynı faaliyet yılı içerisinde denkleştirilmesi veya denkleştirmeye yönelik istem hakkı tanınması şartlarıyla, hâkim şirketin bağlı şirketin kaybına sebep olacak talimatlar verebilmesine izin vermek suretiyle, topluluk menfaatleri ile münferit menfaatler arasındaki hassas dengeyi tesis etmeye çalışmıştır. Bu dengenin sağlanmasının teminat altına alınabilmesi için de, hâkim şirketin yukarıdaki temel prensibe aykırı davranış ve işlemleri hakkında ayrıntılı hukukî sorumluluk düzenlemeleri getirilmiştir. Hukukî sorumluluk ile ilgili getirilen özel düzenlemeler kapsamında bağlı şirket ve bağlı şirketin pay sahipleri ile alacaklılarının menfaatlerinin etkin bir şekilde korunmasının sağlanması amacıyla, hâkim şirketin yanında, bağlı şirketin kaybına sebep olan hâkim şirket yöneticilerinin de hukuken sorumlu olacakları öngörülmüştür.

Yukarıda belirttiğimiz hususların ışığında, çalışmamızın konusunu hâkim şirket yöneticilerinin hâkimiyetin hukuka aykırı kullanılması sonucunda TTK’nın şirketler topluluğuna ilişkin getirdiği özel düzenlemeler ve ayrıca genel hükümler doğrultusunda ortaya çıkan hukukî sorumluluklarının incelenmesi teşkil etmektedir. Bu kapsamda aşağıda ilk olarak konu ile ilgili özel düzenlemelerin öngörüldüğü TTK m.202 ila m.206 hükümleri incelenecek, bunun yanında hukukî sorumluluğa dayanak teşkil edebilecek TTK ve sair mevzuattaki diğer hükümler de ele alınacaktır.